Spor Toto Süper Ligi'nde sezonun son derbisi Galatasaray-Beşiktaş maçında sahaya giren Ahmet Canaslan, sahaya doğduğu Kilis'in sesini duyurmak için girdiğini, eylemci veya holigan olmadığını söyledi.

Ahmet Canaslan, derbide, Kilis'in plaka kodu olan 79. dakikada başka bir taraftarın yardımı üzerindeki "Kilis Sahipsiz değildir. Kilis için yastayız" yazılı tişört ile sahaya atlayınca gözaltına alındı. Canaslan, ifadesinin alınması ve kimlik tespiti ardından serbest bırakıldı.

BİR EYLEM DEĞİL HAYKIRIŞ

'nın haberine göre, Canaslan; Galatasaray'ı çok sevdiğini, maça Passolig ile girdiğini, sahaya atladığı dakikalarda Beşiktaş'ın gol atmasının büyük tesadüf olduğunu söyledi. Tek amacının son günlerde IŞİD tarafından atılan roketlerden etkilenen Kilis'in sesini duyurmak olduğunu anlatan Canaslan, bu hareketin eylem olarak nitelendirilmemesini sadece bir haykırış olduğunu savundu.

Ahmet Canaslan, sahada oyunu etkileyebilecek bir harekette bulunmadığını hiç kimseye doğru koşmadığını, sahanın ortasına doğru gidip 'Bize sahip çıkın' demek istediğini vurgulayarak şöyle dedi: "Türk futbolunun şu andaki durumunu iyi biliyorum. Her şeyin bir yerinin olduğunu bilen bir insanım. Ben koyu bir Galatarasay taraftarıyım. Kilis'e geçen hafta düşen roketle bir kızımızı toprağa verdik. Annesinin, Anneler Günü'nde kızının mezarı başında ağladığını duydum."

Canaslan, kahramanlık peşinde koşmadığını, yaptığı hareketi hiç kimsenin tekrarlamamasını istediğini kaydederken derbinin oynadığı günün sabahında Kilis'ten İstanbul'a gelen yakınlarını karşıladıklarını, onların anlattıklarını dinlediğini söyledi.

"TEK İSTEĞİM KİLİS'İN SESİNİN DUYULMASI"

Ahmet Canaslan, şöyle konuştu: "Facebook'taki çağrı üzerine aynı gün Taksim'de Kilisliler'in yürüyüşüne katıldım. Galatasaray Lisesi önünde 'Bize sahip çıkın' diye konuşma yaptım. Orada sesimiz duyulmadı. Maça gittim. Arkadaşlarım da gelmedi. Maçtan zevk almamaya başladım. Kilis'te darda, sıkıntıda olan akrabalarım var. Ben, Kilis'te 3 yıl önce vefat eden babamın mezarına, oranın havasını her ay koklayamaya giderim. Ama şimdi çocuklarımı gönderemiyorum. 12 yaşındaki çocuğumu Kilis'e, götüremiyorum. Kızımın korkusunu yenmesi için harekete geçmesi gereken amcaları var. Onları uyarmak istedim. Telekom Arena'ya giden malzemecisinden tüm taraftar yöneticisinin ellerinden öperim. Yeter ki bana haklarını helal etsinler.

Beni yakaladılar, ifademiz alındı. Onlara Kilis'i anlattım. Kilis'e atılan rokette elimi öpen komşu kızı Esma yeğenimin öldüğünü söyledim. Kilis'e hergün roket düşüyor. Kilis'te Suriyeli kardeşlerimiz için de ağladık. Ama Kilis'e düşen roketlerden birinde merhum babamın fotoğrafının yere düşmesi beni çok etkiledi. Kilis'te ölenlerin hepsini tanıyorum. Kilisli; komşusu aç iken tok yatmaz. Hiç kimseye laf etmiyoruz. Yaralıyız konuşamayız. Başkasının acısından acı duymuyorsak insan değiliz. Türkiye'ye futbola zarar verecek insan değilim. Beni affetsinler yaptığımı kimse yapmasın. Sesimiz duyulsun. Roketler, sahabe kenti Kilis'e düşmüyor, roketler atılıyor. Tek isteğim Kilis'in sesinin duyulması, roketler düştüğünde ekranların alt tarafındaki şeritte veya gazetelerin iç sayfalarında küçücük haberlerde değil, hak ettiği gibi yer verilmesi."

Kaynak: Birgun.net