BirGün Ankara

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Ali Şeker, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen büyük Marmara depreminin ardından toplanma alanları olarak belirlenen yerlerin bina ve AVM’lerle doldurulduğunu ve yalnızca mezarlıkların boş kaldığını belirtti.

Türkiye’de yapı stoğunun yaşanan depremlere hazır olmadığını söyleyen Şeker, 8 veya 9 şiddetinde depremlerin yaşandığı Japonya’da neredeyse kimsenin burnu bile kanamazken, Türkiye’de 4 veya 5 şiddetli depremlerde binaların yıkıldığını, can kayıplarının yaşandığını söyledi.

Dere kenarlarına doldurulmuş binaların insanların ölümüne neden olduğunu belirten Şeker, "Yaşanan depremlerden sonra siyasi sorumluların yaptıkları ‘önlem alacağız’ açıklamaları, çıkarılan yasalar, bir süre sonra da bunların unutulması her zaman yaşadığımız sıradan olaylardır ve 23 Ekim 2011 Van depremi bu durumun somut bir örneğidir. Bilim adamlarının, meslek kuruluşlarının yaptıkları araştırmalarla ortaya koydukları çok net gerçekler var. Ülkemizin büyük bir kısmında olduğu gibi İstanbul önemli bir deprem kuşağının ortasında yer alıyor. Ortalama 250 yılda bir gerçekleşen büyük deprem geliyor. İstanbul’u ve ülkeyi yönetenler bu büyük deprem gerçeğinin farkında değil. Toplumsal hafızanın unutkanlık katsayısına güvenen sorumlular, önlem alma konusunda üzerlerine düşeni yapmıyorlar" dedi.

“Deprem fonuna ne oldu?”
Şeker, Türkiye’nin deprem riskinin en ciddi yaşanan ülkelerin başında geldiğini belirterek, şunları söyledi:

“Marmara bölgesi ve İstanbul, Türkiye sanayisinin kalbi konumundadır. Sanayi ve ticaretin yüzde 75’ini barındıran bu bölgede yaşanacak büyük bir deprem, Türkiye’nin durması demektir. Bunu herkes bilirken, herhangi bir önlem, geleceğe dönük planlama neden yapılmaz? 17 Ağustos depreminden sonra kurulan Deprem fonu ne oldu? Bu fonda 17 yılda ne kadar para toplandı? Bu fonla ne kadar konut yenilenebilirdi? 17 Ağustos depreminden sonra alınan önlemlerden birisi de deprem sonrasına yönelik oluşturulan deprem toplanma alanları ve acil ulaşım ağı idi. O tarihlerde insanların depremlerden sonra toplanmaları, acil ihtiyaçların görülmesi, barınabilmeleri için oluşturulan 470 deprem toplanma alanının 300’ü AVM ve Gökdelene dönüşmüştür. İstanbul’da yaşanan 1999 depreminde insanların haftalarca sokaklarda yaşadığını düşündüğümüzde sağ kalan 15 milyon İstanbullunun toplanabileceği alan kalmadı. Peki, büyük İstanbul depreminde hayatta kalmayı başaran 15 milyonun üzerinde İstanbullu ne yapacak? İstanbul’un yaşanacak bir deprem sonrasında acil bir ulaşım eylem planı yoktur. İlan edilen acil ulaşım yolları İSPARK aracılığıyla otopark haline getirilmiştir. İstanbul’un trafik sorunu deprem sonrası müdahaleyi imkansız kılacak durumdadır ve maalesef 99 depreminden ders çıkartılmamıştır.”

Kaynak: Birgun.net