YAŞAR AYDIN
[email protected]
@yasaraydinnn


Darbe girişimine dahil olduğu iddia edile üst düzey askerlerin önemli bir bölümünün Kürt ilerinde devam eden operasyonlarının başında olması ve ilk günlerde oluşan hava Kürt sorununda yeni bir başlangıç beklentisi yarattı. Ama önce Saray sonra Yenikapı buluşmasında HDP’nin istenmeyişi ve ardı sıra gelen demeçler bu beklentileri boşa çıkardı. KCK’dan gelen açıklamalar da yeni bir şiddet dalgası ile karşı karşıya kalabileceğimiz ihtimalini gösteriyor.


Bu koşullarda Kürt halkını beklentilerini, taleplerini ve bölgedeki gelişmeleri DTK Eş Başkanı Leyla Güven ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Seydi Fırat ile konuştuk.

Bugün Roboski’yi Cizre’yi yapanlar darbeci diye derdest ediliyor. Biz biliyoruz ki yerine gelecek olanlar da farklı olmayacak. Bu coğrafyaya dönük devletin bir zihniyeti var. Bu zihniyet değişmediği sürece burada görev yapanlar başka bir şey yapamaz.

Kürdistan barut fıçısına döndü. Nasıl ki Kobani süresinde 3 ay sabrettiler devletten sorumlu açılama beklediler “Kobane düştü düşecek” açıklamasından sonra isyan ettiler ve hayatı durdurdular halkımız yine aynı noktada. Bir nedeni bir yıldır yaşatılanlar diğer nedeni de 5 Nisan’dan bu yana Sayın Öcalan’dan hiçbir haber alınamaması. İlk Öcalan’ın susturuldu. Nedeni Öcalan yaşananları öngörmesi, uyarmasıydı. Paralel devlet yapılanmasına ve Cemaat örgütlenmesine ilk o dikkati çekti.

Şimdi Kürtlerin sınır uçlar ile oynanıyor. Öcalan kırmızı çizgisidir. Adalet bakanı “Öcalan güvende” açıklaması yapıyor. Kendi güvenliğini sağlayamayana Kürt halkı niye inansın. Gidip kendi gözleri ile görmek istiyor.

Suriye olmadıysa Kürtlerin sağduyusu sayesinde


Yanı başımız kan gölü. Türkiye Suriyelileşmemişse herkes bilmeli ki bu Kürtlerin sayesindedir. Kürtlerin sorumlu tutum alması sayesindedir. Kürdistan’da biz yöneticiler halkı sürekli sükunete davet ediyoruz. Ama süreç böyle devam ederse bu işin altından ne AKP kalkabilir ne de başka kimse kalkamaz.

Kürtler kırılmayı 7 Haziran’da önemli bir kırılma yaşadı. Seferber olarak demokratik siyaset adına önemli bir adım attı. Seçimin yok sayıldı. Bu parlamentoya, demokratik zeminlere olan inancı alttı. Şimdi HDP yok sayılıyor. İnanın Kürt halkı için bu sürpriz olmadı. Bunu bekliyorduk. Keşke yanılsaydık. Ama biliyoruz ki üç parti Kürt sorunu karşısında milli cephe oluşturabiliyor. Yapılan da bu.

Demokratik siyaseti zorlamaya devam edeceğiz

Kürt sorunun demokratik çözümü Türkiye için tek yoldur. Kürt sorunun demokratik çözümü için de olmazsa olmazlardan birisi Sayın Öcalan’ın durumudur. Bir çözüm süreci diyebileceğimiz 2,5 yıl yaşandı. Ve bu 2,5 yıl içerisinde hem PKK’nin hem sayın Öcalan’ın bu konudaki rolünü ve samimiyetini gördü, neyi söylediler ise onu yaptılar. Bu süre zarfında çok tahrik edilmesine rağmen Kürtler hep barışı avundu. Eğer bu süreç sağlıklı işleyecekse Sayın Öcalan bu sürece katılmalı, onun koşulları düzeltilmeli ve bu süreç yeniden başlamalı.

Bütünlük içinde çözüm


Kürt hareketi ayrı bir devlet istiyor olsa bunu söyler. Geçmişte söylemişti. Kürt hareketi Türkiye bütünlüğü içinde bir çözüm diyor. Biz buna demokratik özerklik diyoruz. İçini şu şekilde doldururuz, bu şekilde doldururuz ama talebimiz budur. Biz hala demokratik siyasetten de umudumuzu kesmedik, ancak bölge halkı alternatifsiz değildir. Kimse Kürtleri yaşanan vahşetlere mahkum kılmaya çalışmamalıdır. Rojava’da , Irak’ta Kürtler süreci farklı bir noktaya taşımaya çalışıyor. Kuzey parçasındaki Kürtler de demokratik özerklik diyor. Bu da Türkiye’yi büyütür. Bu konuda herkesin çaba göstermesi gerekiyor.

Kaynak: Birgun.net