ÖMÜR ŞAHİN KEYİF - Washington @omursahin

HDP lideri Selahattin Demirtaş, ABD’nin Başkenti Washington’da, Kürt Politikaları Araştırma Merkezi (KPRC) ve HDP’nin birlikte düzenlediği konferansta soruları yanıtladı. Etkinliğin moderatörlüğünü Ulusal Güvenlik Stratejisti Ömer Taşpınar üstlendi. Bölgede yaşanan kuşatma ve insan hakları ihlalleriyle ilgili bilgi veren Demirtaş, AKP’nin siyasi çizgisinden çözüm ve barış çıkmasını ummadıklarını ifade etti. Demirtaş, haziran seçimi sonrası alevlenen çatışmalar karşısında partisinin tutumuna ilişkin “barışı daha kararlı şekilde savunabilmeliydik” yorumunu yaptı.

Totaliter rejim inşası
Selahattin Demirtaş, son olarak Aralık başında, Washington’u ziyaret etmişti. Aradan geçen dört ayda Türkiye’de “hem insan hakları ihlallerinde hem de Cumhurbaşkanı merkezli yeni otoriter bir hatta totaliter bir rejim yaratma faaliyetlerinde muazzam bir artış yaşandığını söyledi. “Meclis baypas ediliyor” dedi.

Bölgede yaşanan kuşatmayı 90’lı yıllarla karşılaştırması istenen Demirtaş, “Hükümet ve cumhurbaşkanı, bu suçları çok aleni şekilde işliyor, gizli fail yaratma kaygısı bile gütmüyor” dedi, ancak suçları işleyenlerin günün birinde cezalandırılacaklarının bilinciyle korku içinde olduğunu söyledi.

Barışı daha kararlı savunabilirdik
Bölgede yaşanan çatımalar ve Ankara’da patlayan bombaların ardından ülkedeki gerilimin artışının, “iç savaşa” evrilip evrilmeyeceğine dair bir soruya ise, “Ankara’da patlayan bombalar, yaşanan katliamlar, iki toplum arasındaki mevcut kutuplaşmayı biraz daha gergin hale getirdi. Hepimizi kaygılandıracak kadar tansiyon artmış durumda” şeklinde yanıt verdi.
Demirtaş, yaşanan bu gelişmelerle ilgili de bir özeleştiri yaptı: “Çatışmaların yeni başladığı, başlayacağına dair verilerin ortaya çıktığı dönemlerde, çok daha güçlü ve kararlı şekilde barışı savunabilirdik, orada bir yetersizlik oldu, hazırlıksız yakalandık, Türkiye toplumu ne olup bittiğini anlamadan bir anda savaşa sürüklendi, partim o konuda biraz daha öngörülü, barış konusunda daha disiplinli hazırlıklı çarpıcı, vurucu etkili çıkış yapabilirdi, o ara dönemde zayıf kalındı.”

Tek adam sistemi
Yaşanan can kayıpları nedeniyle son dönemde Kürt meselesine odaklandıklarını ifade eden Demirtaş, ekledi: “Türkiye’nin genel durumuyla ilgili de ciddi kaygılarımız var, bu olumsuz durumdan sadece Kürtler değil, herkes etkileniyor, rejim değişiyor giderek, tek adam sistemine doğru gidiliyor.”

Demirtaş, dört ayda ikinci defa yaptığı Washington ziyaretinin nedenin ise Suriye’deki savaşın Türkiye’de barış süreci üzerinde etkisi olduğunu anlatarak, Suriye’deki önemli bir aktör olan ABD’ye kendi bakış açılarını anlatmak istediklerini söyledi. Demirtaş, “kimseden bir talebimiz yok” diye de ekledi.

AKP zihniyetinden çözüm çıkmaz
HDP lideri barış sürecinin yeniden başlaması için bir gözlemci arayışında olup olmadıklarına dair soruya da, mevcut güvensizlik durumunda bağımsız arabulucu bir gözlemci kurula ihtiyaç duyulabileceğini, ancak AKP hükümetinin bunu kabul etmediği söyledi. Kısa vadede çözüm sürecine dönülebileceğini düşünmediğini söyleyen Demirtaş, “Cumhurbaşkanının şahsında Türkiye’nin yeni bir demokratikleşme sürecine girmeyeceği kesin. O zihniyetten çözüm, demokrasi beklemek yanlış olur. Bu anlayış, bu zihniyetin Türkiye’ye hiçbir konuda çözüm getirmeyeceği nettir” şeklinde konuştu.

Cezaevine girebiliriz
Dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmasına da değinen Demirtaş, “Kısa dönem sonra bir kısmımız cezaevinde de olabiliriz” dedi. Bu konudaki kaygılarının kişisel olmadığını, dokunulmazlıkların kaldırılmasının “Çılgınlığın geri dönülmez noktalara ulaşması, demokratik siyaset kanallarının geri dönemez şekilde kapatılması” anlamına geleceğini ifade etti.


***

Salih Müslim: ABD diplomatik destek vermiyor

Kürt meselesinin Suriye, Irak, ve Türkiye’deki dinamiklerinin masaya yatırıldığı konferansta konuşmacılar arasında PYD lideri Salih Müslim de bulunuyordu. Salih Müslim ise etkinliğe internet üzerinden görüntülü bağlantı kurmaya yarayan Skype marifetiyle katıldı. Askeri ilişki içinde oldukları ABD’den, diplomatik destek almadıklarını belirten Müslim, Rusya’nın Rojava üzerinde bir etkisinin olmadığının da altını çizdi: “Dört yıldır Moskova’ya birçok kere gittim. Bizi istediğimiz kadar desteklemediler. Rusya’yla ABD’den daha sıkı ilişkilerimiz yok. Ruslar son dönemde rejimi destekliyor, herkesin bildiği gibi. Askeri olarak uluslararası koalisyon üzerinden bir ilişkimiz var, bağımsız bir ilişkimiz yok.”

YPG’nin lideri, Suriye yönetimiyle olan mücadelelerinin geçmişe dayandığını belirtirken, Suriye’de bir federasyon kurulması gerektiği fikrini tekrarladı. IŞİD’in Türkiye tarafından Kürtlere karşı kullanıldığını ifade eden Müslim, İsrail’le ilişkilerini ise “İlişkimiz yok ama düşman değiliz” şeklinde yorumladı.

Kaynak: Birgun.net