YUSUF CEM DURAKCAN

Yeni bir yere gittiğinizde ya da bir olay yaşadığınızda, sanki o anı daha önce de yaşamışsınız ya da o yeri daha önce görmüşsünüz gibi hissettiniz mi? Birçok insan hayatının bir anında, tüyler ürpertici bu deja vu hissini tecrübe etmiştir. Yeni yapılan bir çalışmada da, bu hissin sebebi bir miktar daha aydınlatılmış olabilir.
Daha öncelerde, deja vunun, beynin oluşturduğu yanlış hatıralardan ortaya çıktığı düşünülüyordu. Fakat İngiltere’de bulunan University of St Andrews’den araştırmacı Akira O’Connor, daha önceki bildiklerimizin yanlış olduğu önermesinde bulunuyor. Deja vunun tam anlamıyla nasıl meydana geldiği, deja vunun kısa süreli olması ve tahmin edilemez doğasından dolayı henüz tam olarak çözümlenmiş değil. Bu sorunun arkasından dolaşmak için de O’Connor ve beraberindeki araştırmacılar, deja vu hissini laboratuvarda tetiklemenin yolunu buldular.

Araştırma takımı, sahte hafızayı tetikleyen standart bir yöntem kullandı. Bu yöntem içerisinde, deneye katılan bireye bazı birbiriyle alakalı kelimeler söyleniyor. Örneğin; yatak, yastık, gece, rüya gibi. Fakat bu kelimelerin birbirleriyle bağlantısı söylenmiyor. Yani verdiğimiz örnekte bu bağlantı ‘uyku’. Daha sonra kendisine söylenen kelimeler üzerinden test yapıldığında, katılımcı kendisine ‘uyku’ sözcüğünün de söylendiğini düşünüyor ve sahte hafıza oluşturuyor.
Deja vu hissini yaratmak için de O’Conner ve beraberindeki araştırmacılar, önceki paragraftaki örnek verdiğimiz kelimeleri söyledikten sonra yaptıkları testte ilk olarak katılımcılara ‘’u’’ harfiyle başlayan bir sözcük duyup duymadıklarını sordular. Gönüllüler bu soruyu ‘hayır’ olarak cevapladılar. Bu durumdaki katılımcılara ‘uyku’ sözcüğünü duyup duymadıkları sorulduğunda, uyku sözcüğünü duymadıklarını hatırlayabildiler. Fakat aynı zamanda da, sözcük oldukça tanıdık geldi. O’Connor’a göre; katılımcılar oldukça garip bir deja vu hissini tecrübe ettiklerini rapor ettiler.
Çalışmaya katılan 21 gönüllü, tetiklenmiş deja vuyu tecrübe ederken, araştırmacılar da bu katılımcıların beyinlerini fMRI kullanarak taradılar. Normalde deja vu sırasında beynin hafıza ile ilgili bölümlerinin, örneğin hipokampusün, aktifleşmesi beklenir. Fakat sonuçlar pek de beklendiği gibi değildi. Bulgulara göre; deja vu hissini tecrübe ederlerken, katılımcıların beyinlerinin karar verme mekanizmalarına dahil olan ön bölümleri aktifleşti.
Bulguları yorumlayan O’Connor’a göre; beynin ön bölümleri hafızalarımızı kontrol ediyor ve eğer bir çeşit hafıza hatası varsa, yani halihazırda tecrübe ettiğimiz durum ve tecrübe ettiğimizi düşündüğümüz durum arasında çelişki varsa sinyaller gönderiyor olabilir.
University of Western Ontario’dan Stefan Köhner’e göre; bu, deja vu sırasında beyinde bir çeşit uyuşmazlık çözüm sisteminin işlediğini gösteriyor olabilir. Eğer bulgular doğrulanabilirse, araştırmacılar, deja vunun beyin hafıza kontrol sisteminin iyi çalıştığının bir işareti olduğunu düşünüyorlar.
Araştırmanın bulguları, yaşlanmanın hafıza üzerindeki etkileri ile ilgili bilinenlerle de örtüşüyor. Deja vu genel olarak genç insanlarda görülür ve hafızanın kötüleştiği ileri yaşlarda canlılığını yitirir. O’Connor’a göre; yaşlandıkça genel kontrol sistemi kötüleşiyor ve dolayısıyla da hafıza hatalarının işaretlenmesi zorlaşıyor.
Fakat aynı zamanda da, deja vuyu genç yaşta olmalarına rağmen tecrübe etmeyen bireylerin daha iyi hafızaya sahip oldukları düşünülebilir. Yani eğer hafıza hataları yapmıyorsanız, deja vuyu tetiklemeye de ihtiyacınız yok.
Henüz deja vunun yararlı olup olmadığı tam olarak bilinemiyor. Deja vu hissi, insanları daha temkinli bir hale getiriyor olabilir ve beynimiz hafızamıza aslında çok da güvenmememiz gerektiğinin işaretlerini veriyor olabilir. Fakat henüz bu konuda yeterli delillere ulaşılabilmiş değil.

Kaynak: Birgun.net