İngiliz Financial Times gazetesi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun istifası sonrası Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki göçmen anlaşmanın geleceğinin tehlikede olduğunu yazdı.

Financial Times, "Avrupa yanlısı" olarak nitelendirdiği Davutoğlu'nun, anlaşmayı Almanya Başbakanı Angela Merkel'le bire bir müzakere ettiğini hatırlattı.

Gazetedeki haber Financial Times'ın Brüksel, İstanbul ve Berlin'deki muhabirleri Peter Spiegel, Mehul Srivastava ve Stefan Wagstyl'ın imzalarını taşıyor.

Financial Times'ın iç sayfalarındaki haberin başlığı, "Türkiye'deki kriz AB'yle göçmen anlaşmasını tehlikeye atıyor".

Haberin, gazetenin internet sitesindeki versiyonunun başlığı ise "Türkiye'deki iktidar mücadelesi AB'yle göçmen anlaşmasını tehdit ediyor." şeklinde.

'Erdoğan soğuk yaklaşmıştı'

Türkiye ile AB arasında varılan anlaşma; Türkiye kıyılarından yola çıkıp Yunan adalarına ulaşan Suriyeliler dahil göçmenlerin Türkiye'ye geri gönderilmelerini, bunun karşılığında AB'nin Türkiye'ye gönderilen her bir Suriyeli karşılığında Türkiye'den bir mülteci almasını öngörüyordu.

Koşulların yerine getirilmesi halinde Türkiye vatandaşlarına Schengen bölgesinde vize serbestisi verilmesi ve Ankara'ya maddi yardım yapılması da anlaşmanın hükümlerindendi.

Financial Times ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anlaşmaya soğuk yaklaştığını yazarak, Erdoğan'ın son dönemde AB'ye karşı giderek daha da fazla düşmanlık beslediği yorumunda da bulundu.

Gazetedeki haberden bazı satırlar şöyle:

"Sayın Erdoğan, Türkiye'nin terörle ve yolsuzlukla mücadele yasalarında reform yapılmasına öfkeli şekilde karşı çıkıyor. Ancak bu reformlar yapılmazsa, Brüksel anlaşmadaki en önemli tavizlerden bazılarını veremeyebilir. Ankara ise daha önce bu durumda Yunanistan'a mülteci geçişini kesmeye yönelik taahhütlerini yerine getirmeme tehdidinde bulunmuştu."

Haberde, Türkiye'den vize serbestisi öncesi yerine getirmesi istenen koşullar arasında, 'terörle mücadele yasasında kapsamlı değişiklikler yapılmasının' da olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise söz konusu değişikliklere destek verme konusunda gönülsüz olduğu da belirtilmiş.

AB yetkilisi: Bizim için iyi haber değil

Financial Times'a konuşan bir AB yetkilisi şu yorumu yapmış:

"(Davutoğlu'nun görevden ayrılması) bizim için kesinlikle iyi bir haber değil...

"Anlaşmadan vazgeçmek Erdoğan için çok sakıncalı olur ancak o artık ortada bir at pazarlığı olduğunu düşünüyor. Erdoğan'a göre hala yüzde 50 esneklik payı var ve gerisi de yapılacak bilek güreşinin sonucuna bağlı."

Financial Times'a göre Erdoğan, Davutoğlu'nun AB ile giderek daha yakın ilişki kurmasını bir tehdit olarak gördü. İki lider arasındaki anlaşmazlık bir iktidar mücadelesine dönüştü ve Başbakan kaybetti.

'Merkel yanlış ata oynadı'

Ankara'yla müzakerelere katılan üst düzey bir AB yetkilisi ise gelişmeleri, "Davutoğlu, Erdoğan için biraz fazla bağımsız oldu" demiş ve eklemiş:

"Merkel de yanlış ata oynadı. Türkiye'de Davutoğlu'nun elini güçlendirebileceğini düşündü. Ancak Davutoğlu'nun uluslararası arenada boy göstermesinden ve gerçek bir rakibe dönüşmesinden Erdoğan'ı giderek daha da sinirlendirdi.

Financial Times'taki haberde ise Merkel'i savunanların, 'Almanya Başbakanının tüm yumurtalarını Davutoğlu'nun sepetine koymadığını' söyledikleri belirtiliyor.

Buna örnek olarak da Merkel'in ülkesinde tepki çekmesine karşın 1 Kasım seçimleri öncesi Erdoğan'ı İstanbul'da ziyaret etmesi gösteriliyor.

Düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin Berlin büro şefi Josef Janning'in görüşleri ise şöyle:

"Merkel iki liderle de iş ilişkisi kurmaya çalıştı. Türkiye'yle ilgili kararlarının belli riskleri beraberinde getireceğini de biliyordu."

'AP üyeleri artık daha temkinli'

Financial Times'ın kağıt baskısındaki haber şu satırlarla noktalanmış:

"Türk yetkililer vize serbestisi anlaşması kapsamında hızla gerekli reformları tamamlamaya çalıştı. Ancak son haftalarda sağlanan ivmenin Davutoğlusız kaybolmasından kaygı duyuluyor. Bu da Ankara'nın mülteci akışını önlemeye yönelik taahhütlerinden uymayabileceği ihtimalini de beraberinde getiriyor.

"Vize serbestisi anlaşmasını onaylaması gereken Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri ise giderek daha temkinli olduklarını söylüyor."

Kaynak: Birgun.net