ZEYNEP KURAY
[email protected]
@zeynokuray

Birleşmiş Milletler’in (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin’in Türkiye'nin Bölge illerinden gelen ihlâl haberlerini "endişe verici" diye nitelemesi ve bağımsız soruşturma açılması çağrısının ardından, hukukçular BirGün’e söz konusu gelişme ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Sonunda görevini hatırladı

Avukat ve İnsan Hakları Savunucusu Eren Keskin, yaşanan katliamlara ilişkin BM’nin inceleme başlatmasının zaten görevi olduğunu vurguladı. BM’nin talebinin gecikmiş bir talep olduğunu belirten Av. Keskin şöyle devam etti: “Cizre ‘de binaların bodrum katlarında 100‘den fazla insan bedenleri tanınmayacak bir şekilde. Eğer BM zamanında devreye girmiş olsaydı, belki bu kadar sivil insan yaşamını yitirmeyecekti. Sözleşmelerin imza ortakları olan devletler , Türkiye’yi sivillere yönelik hak ihlalleri nedeniyle sorgulaması gerekir” dedi. Yugoslavya örneğini vererek soruşturmanın Lahey ‘e kadar uzanabileceğini belirten Keskin, devletler arasındaki çıkar ilişkilerinin, insani haklarının önünde geçtiği bir ortamda gerçeklerin ortaya çıkartmasını umduğunu ifade etti.

Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ise şöyle konuştu: “Dünya üzerindeki tüm savaş suçlarının ve insanlığa karşı suçların yaşandığı konjonktüründe değerlendirilememiştir. Savaş veya insanlık suçu işleyen özne bu süreçler gerçekleşirken zaten çok güçlüdür, hem suçları gizleme hem de demagoji yapma olanağına sahiptir ama o da bir noktaya kadar. Bu suçları işleyen devletlerin güçleri zayıfladığı andan itibaren soruşturmalar ve yargılamalar başlar. BM tarafından başlatılan bu süreç bile rejimin zayıfladığının göstergesi. ”

‘Savaşın da hukuku var’

Hukukçu Ergin Cinmen, BM’nin inceleme kararının önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “ Savaşın da hukuku vardır. Bu hukuk içerisinde böyle bir vahşet söz konusu olamaz. Bu açıdan BM’nin bu konuda ki tespiti çok önemli olacaktır ve belli ki Türk devleti ciddi suçlamalarla karşı karşıya kalacak” dedi.

Cizre’de yaşanan sivil ölümleri ile ilgili yaptıkları hiçbir suç duyurusunun işleme dahi alınmadığına dikkat çeken, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Başkanı avukat Banu Güveren, BM’nin inceleme talebinin en azından soruşturmanın sağlıklı yürümesi açısından olumlu sonuçlar verebileceğini dile getirdi.

İsrail örneği

Hükümet ve devletin başta olmak üzere , hiçbir soruşturmaya tabii tutulmayacaklarına dönük güvence verilen güvenlik güçlerinin insanlık suçlarından yargılanması gerektiğini vurgulayan hukukçu Erdal Doğan, Türkiye ‘nin Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taraf olmamasının da bunu değiştirmeyeceğini , yine UCM’e taraf olmayan ancak yargılanan İsrail devletini örnek gösterdi.

Kaynak: Birgun.net