Bakanlara ve çocuklarına rüşvet vermekle suçlanan İran asıllı Reza Zarrab'ın, Savcılıkta bulunan dosyası ve bu konudaki gelişmeler CHP tarafından yakından izleniyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgiler günlük olarak ulaştırılıyor.

Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre CHP'nin ABD Temsilciliği tarafından elde edilen bilgilerin CHP Genel Merkezine ulaştırılmasının yanı sıra, bu bilgilerin partinin önde gelen isimlerine de aktarıldığı ve böylece belgeler üzerinde değerlendirmeler yapılıyor.

CHP Genel Merkezine ABD'den gönderilen “bilgi notu”nda şunlar yer aldı:

“Rıza Sarraf’in kefalet talebi ile ilgili Savcılık makamının görüşünü bildirmesi için dün son gündü. 29 sayfalık gerekçeyi ve ek belgeleri inceledim. Sizinle önceden de paylaştığım üzere, Savcılık kefalet talebinin reddedilmesini istedi .

Rıza’nın maddi gücü, sahibi olduğu 3 pasaport, ABD ile güçlü bağları olmaması ve Miami’de ilk tutuklandığında verdiği yalan beyanlar sebep olarak eklenmiş. İlgimi çeken noktaları derledim, aşağıya ekliyorum.

Önümüzdeki hafta Perşembe (2 Haziran) New York’taki mahkemede olacağız ve Hakimin kefalet talebi ile ilgili kararını açıklamasını takip edeceğiz. Duruşma ise 16 Haziran’da olacak.

Rıza Sarraf ile ilgili en büyük suçlamalardan bir tanesi İran Devletine karşı uygulanan yaptırımların delinmesine yardımcı olmak ve İran’ın “ekonomik cihat” gerçekleştirmesine yardımcı olmak.

Rıza ile ilgili iddialarda en dikkat çeken detaylardan bir tanesi, deniz nakliyatı yapan şirketleri sayesinde İran Devrim Muhafızları Ordusu’na lojistik destek sağlamak. Gerekçe kararında, bunun ABD’nin milli güvenliğine büyük zararlar verdiği ve İran’ın paravanlar aracılığıyla terör aktiviteleri gerçekleştirmesine yardımcı olduğu eklenmiş. Bu lojistik desteğe ek olarak, finansal yaptırımların delinmesine yardımcı olarak Rıza, İran Devrim Muhafızları Ordusunun finansal kazanç ilan edip, illegal/terör aktivitelerini fonlamaya yardımcı olduğu da gerekçeler arasında.

Miami’de tutuklandığında Rıza Sarraf senelik kazancının sadece 720,000 dolar olduğunu iddia etmiş ancak Savcılık makamı Rıza’nın kendi açıklamalarını, kefaletin reddedilmesi talebinde gerekçe olarak kullanılmış.

– Günde ortalama 1 ton altın ihraç ettiği (19 Nisan 2014 Türk medyası mülakatı) ki en ucuz zamanı baz alındığında bile bu senelik 3.5 milyar dolar ediyor.

– Aynı mülakatta kendisi senelik 25 milyar liralık (11 milyar dolar) toplam ihracat yaptığını iddia etmiş.

– Şirketlerinin cirosunun 11 milyar dolardan fazla olduğu halde, bu kişinin senede 720,000 dolar kazandığını söyleyerek, ABD makamlarına yalan söylediği eklenmiş.

– Rıza ne iş yaptığı sorulduğunda, gemi nakliyat ve diğer sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerini Miami’deki ilk sorguda beyan etmemiş.

– Sadece Türk pasaportu olduğu söylemiş, İran ve Makedon pasaportları olduğunu söylememiş. Ayrıca son 10 yılda nerelere seyahat ettiği sorulduğunda, eksik bilgi vermiş. Özellikle Lübnan, Rusya ve Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretleri saklamış.

– Kefalet ile serbest bırakılırsa, ABD’ye bir daha hiç dönmeyeceği riskinin çok yüksek olduğuna dikkat çekilmiş. Vatandaşı olduğu İran ve Makedonya’nın ABD ile geri iade anlaşması yok. Türkiye’nin ABD ile böyle bir antlaşması var ama Rıza’nın 17-25 Aralık sürecinde yaptığı gibi rüşvet ve siyasi nüfuz yoluyla, geri iade sürecinin tıkanacağı ihtimalinin çok yüksek olduğuna dikkat çekilmiş.”

Kaynak: Birgun.net