Özgür Özel TBMM'de düzenlediği basın toplantısında PYD lideri Salih Müslim'in Süleyman Şah Türbesinin taşınmasıyla ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Özgür Özel, "Hepimiz Sayın Davutoğlu'nun o gece operasyonu koordine eden fotoğraflarını hatırlıyoruz. Ancak o gecenin başka bir koordinatörü olduğu anlaşılıyor. Salih Müslim türbe taşınması sırasında ortaya çıkabilecek her türlü sorun ve PYD'nin yapacağı her türlü kolaylaştırılacak için bir koordinatörlük rolü üstlendiğini bunu da İstanbul'dan yaptığını söylüyor. Başbakana soruyoruz: PYD terör örgütüydü. PYD'nin lideri Salih Müslim'i terörist başı ilan ettiniz. Kendisi terör örgütünün başı mıdır Süleyman Şah türbesinin taşınmasının koordinatörü müdür? Bir koordinatör teröristle mi karşı karşıyayız? Salih Müslim o gece İstanbul'da mıydı? Dışişleri Müsteşarıyla telefon temasında mıydı. Bu türbeyi evden eve türbe taşımacılığıyla PYD'ye mi taşıttınız?. Eğer İstanbul'da oluşu ve telefon görüşmeleri ispatlanırsa hiç olmazsa kamuoyunu yanılttığınız için özür dileyecek misiniz?" diye konuştu.

"MÜLTECİ VE SIĞINMACILAR BAKANLIĞI KURULMALIDIR"

'nın bildirdiğine göre, Özgür Özel, bugün Brüksel'de AB Türkiye Zirvesi yapıldığını anımsatarak şunları söyledi: "Dün gece Didim'de 25 mülteci daha hayatını kaybetti. Bu hepimiz için büyük bir utanç ve acı. AKP'li yetkililerin artık 3 milyar Euro’ya ihtiyacımız yok demeleri doğrudur. İlk günden beri bunu söylüyorduk. Başbakana Türkiye'ye döner dönmez orada bir çözümle dönmesini umut ediyoruz Sayın Başkakan’ın Türkiye'ye dönünce ilk Bakanlar kuruluna getirmesi gereken önerinin Mülteci ve Sığınmacılar Bakanlığı olduğunu söylüyoruz. Türkiye gecikmeden bu bakanlığı kurmalıdır. Ayrıca Ege Denizinde Türkiye ve Yunanistan arasında sığınmacı krizi göstermiştir ki bir Denizcilik Bakanlığı'na ihtiyacı vardır. Bu adımları hızla bekliyoruz."

"ZENCANİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE 'BENİ TÜRK HAKİMLERİNE EMANET EDİNİZ' DİYE DÜŞÜNÜYORDU"

Özgür Özel İran'da idama mahkum edilen Babek Zencani'nin en ağır cezaya çarptırıldığını vurgulayarak şöyle dedi: Rıza Sarraf'ın ortağı Babek Zencani idama mahkum oldu. Yaptığı yolsuzluklar yüzünden. İdam cezası olduğu için değil en ağır ceza olduğu için. Bir ülke vatandaşının vergilerine kendi ülkesindeki yetim hakkına el uzatana en ağır cezayı veriyor. BU anlamda Babek Zencani'ye İran hükümetinin idam cezası değil ama vereceği en ağır cezayı vermesinin Türkiye açısından dikkatle takip edilmesi gereken bizim burada plaket alanların İran'da verilen cezanın iz bırakması gerektiğini düşünüyoruz. O gözyaşları içinde herhalde şöyle düşüyordu Babek Zencani: Beni Türk hakimlerine Türk adaletine emanet ediniz. Çünkü burada olsaydı plaketle ödüllendiriliyordu."

"FEZLEKELERLE İLGİLİ CHP'NİN TAVRI NET"

Dokunulmazlık fezlekeleriyle ilgili CHP'nin tavrının net olduğunu kaydeden Özgür Özel şöyle konuştu; "Türkiye'de bir dokunulmazlık sorunu var. Dünyadaki parlamenterlerin sahip olmadığı bir zırh var siyasilerin. BU doğru değil. Doğru olan kürsü dokunulmazlığıdır. Savunduğunuz fikirleri dışarıda savunmanız da kürsü dokunulmazlığı kapsamındadır. Suç işleme özgürlüğü diye bir şey yoktur bunun dışında. BU zırh HDP'li milletvekilini koruyorsa da doğru değil AKP'li milletvekilini de koruyorsa, koruyorsa da doğru değil. Grubumuzda 30'un üzerinde milletvekili hakkında 135 fezleke ulaştı elimize. Tamamımızın dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ediyoruz. AKP'in 500'e yakın fezleke var. Tamamının dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ediyoruz. HDP'nin MHP'nin ne kadar dokunulmazlık zırhı arkasında milletvekili zırhı varsa kaldırılsın. Biz HDP'li milletvekilinin önünde bizim hakkımızdaki dokunulmazlık dosyalarının bir zırh olmasının, bir kamuflaj olmasının kendimizi kurtarmak için herkesin yargı karşısında hesap vermesi gerekliliğinin önünde durmayacağız. Sayın Başbakan da durmasın. 'Bunlarla dedem yargılanmıştı' diye tarih kitabında okusa torunlarınınız sizden utanacağı dokunulmazlık dosyaları var. Başbakan tarihi bir soruyla karşı karşıyadır: Bu milletvekillerini korumak için dokunulmazlık meselesini bir başka bahara bırakacak yoksa çağdaş bir liderin yapması gerektiğini mi yapacağım?"