MUSTAFA DERMANLI

Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın yenilenebilir enerjide yeni yatırım modellerinin geliştirilip yatırım yapacak firmalara her türlü kolaylığın sağlanacağını açıklamasının hemen ardından ülkenin birçok noktasında yaşam alanlarını yok edecek Rüzgar Enerji Santralleri (RES) projeleri birer birer gün yüzüne çıktı. RES talanından en fazla etkilenen kentlerin başında da Çanakkale geliyor. Kentin birçok noktasında binlerce tribünlük projeler yapmak için firmalar kuyruğa girdi.

Ayvacık ilçesinde şu an 1 tanesi yürürlükte olan toplam 27 projeye göre kentin güney kesiminde kalan Assos – Babakale hattı da projelerden etkilenecek. Bu hat üzerinde Ayvacık’a bağlı köyler olan Korubaşı, Bektaş, Balabanlı, Koyunevi, Erecek ve Gülpınar üzerine şu anda değerlendirme statüsünde bulunan 1500 megavatı aşkın santral projesi bulunuyor.

İlk proje onaylandı mı?

25 megavat’lık Gülpınar RES projesine Yıldızlar Holding bünyesindeki Yelen – Gülpınar Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından başvurulduğu ve yürürlüğe alındığı da yine EPDK’nın sitesinde açıkça görülebiliyor. Sitede bu projeye ait kaç adet tribün dikileceğine dair net bir veriye ulaşılamasa da, uzmanlar tarafından günümüz teknolojisinde bir tribünün yaklaşık 2-3 megavatlık üretim kapasitesinin olduğu, bu proje kapsamında 10-12 tribün dikileceği öngörülüyor. Bu projeye dair herhangi bir inşaat olmamasına rağmen, hangi firmadan olduklarını açıklamayan kişilerin köy toplantılarında köylüleri yalan yanlış bilgilerle etkilemeye çalıştığı da köylüler tarafından bildiriliyor.

Konuyla ilgili Kıran köyleri, Bektaş Köyü’nde toplanarak durumu görüştü. Toplantıya farklı köylerden 100’ü aşkın kişi katılırken, Karaburun’dan da misafirler vardı. Zira ülkede RES talanıyla kısa süre önce tanışan yerlerden bir tanesi de Karaburun. Yaylaköy ve Sarpıncık’ta kurulması planlanan 260’ı aşkın tribünün 81 tanesi ne yazık ki mücadele geç başladığı için kurulmuş. Diğerleri için de dava süreçleri devam ediyor.

Toplantıda söz alan birçok isim, rüzgar enerjisine ve temiz enerjiye karşı olmadıklarını, fakat evlerinin, meralarının, çardaklarının ve kısacası yaşam alanlarının yakınında olmasını istemediklerini belirttiler. Acele kamulaştırma kararları ile haberleri bile olmadan toprakları ellerinden alınan veya düşük bedellerle firmalara devredilen örnekler de köylüyle paylaşıldı.

Kaynak: Birgun.net