BirGün/Ankara

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, akademisyen ve TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, gazeteci Ahmet Nesin ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu’nun tutuklanmalarına TBMM Genel Kurulu’nda karşı çıktı. Çakırözer, gazetecileri, aydınları, öğrencileri, öğretmenleri, düşündükleri ve eleştirdikleri için cezaevine koyan, gazetelere saldıran, gazetecileri döven, yurttaşların yaşam tercihlerine saldıran sokak fedailerini serbest bırakan bir hukuk sisteminin hiç kimseye güven vermeyeceğini söyledi.

"Halı sermekle olmaz"

Çakırözer, TBMM’de yaptığı konuşmada Türkiye’nin üretmesi, zenginleşmesi ve tüm yurttaşların sosyo-ekonomik ve kültürel yaşam standartlarının yükseltilmesi için daha çok yatırıma ihtiyaç olduğunu vurguladı. Çakırözer, “Bunun için hem kendi yerli hem de yabancı girişimcilerin ülkemizde daha fazla yatırım yapmasına ihtiyacımız var. Bu, Başbakan’ın ‘Yatırımcıların altına turkuaz halı sereceğiz’ diyerek yeni teşvik paketi ihtiyacından söz etmesinden de anlaşılıyor. Ancak, yatırımcının gelmesi sadece altına teşvik halısı sererek olmaz. O halıyı serdiğiniz zemininin de sapasağlam bir demokrasi ve hukuk devleti olması gerekir” diye konuştu.

Yerli yabancı her yatırımcının parasını ve emeğini götüreceği yerde başta kendi can ve mal güvenliği olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerin korunmasını istediğine dikkat çeken Çakırözer, “Yatırımcı bununla da yetinmez, hem kendi içinde, hem de bölgesiyle ve dünyayla barışık bir ülkeye gitmek ister. Ama ülkemizden dünyaya verilen resim üzülerek söylemeliyim ki böyle değil” diye konuştu. Türkiye’nin 67 yıldır üyesi olduğu ve Avrupa’nın vicdanı sayılan Avrupa Konseyi’nde Türkiye hakkında ağır bir raporun görüşüldüğünü ve bu raporun önemli bölümünü de ifade özgürlüğü ile yargı bağımsızlığı konusunda Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin oluşturduğunu anlatan Çakırözer, “Stratejik hedef koyduğumuz AB ile ilişkilerimiz de yine demokrasi ve insan hakları karnemiz nedeniyle askıda. Avrupa’ya entegrasyonumuzu geçmişte en fazla isteyen, destekleyen İngiltere dahi ‘AB üyeliğimiz için 3000 yılına kadar üye olamaz’ yaklaşımı sergiliyor. Son derece sorumsuzca ve incitici bu imajda iktidarın insan hak ve özgürlüklerini, düşünce ve ifade özgürlüklerini sınırlayan tutumunun da büyük payı var” diye konuştu.

Kaynak: Birgun.net