ERK ACARER [email protected] @eacarer

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Ekim 2015’te gerçekleşen Ankara Katliamı’ndan 13 gün sonra Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’ndan, olayın arka planı, failler ve azmettirenlerle ilgili olarak ulaşılan bilgilerin paylaşılmasını istedi. MİT, bir süre sonra kendisinden istenen bilgileri savcılıkla paylaştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen belge ve bilgiler, IŞİD’in gerçekleştirdiği pek çok toplu cinayetin önceden bilindiğini gösterdi. MİT, savcılığın istediği yazıya verdiği cevapla, Brüksel’in yanı sıra Sultanahmet Katliamı ve Kilis’te yaşanan saldırıları da bildiğini ortaya koydu!

MİT hangi olayları biliyordu?
MİT, savcılığa cevaben, ‘Çok Gizli’ yazılı evrakları gönderdi. Belgelere, “İstihbari nitelikte olan bu bilgiler hukuki bir delil olarak kullanılmaz” şerhini düştü.

O belgelerde, görülen saldırılar ise şunlardı:

1-Brüksel saldırıları
MİT, yazıda katliama ilişkin olarak şunları kaydetti: “Aralık 2015 itibarıyla DEAŞ ile bağlantılı şahısların, önümüzdeki yıl, Türkiye ve Belçika’da bir saldırı gerçekleştirmeyi planladığı, saldırıda otel ve müşteri hizmetlerinin kullanılabileceği…” MİT’in belgeleri yolladığı tarihten 3 ay sonra yani 22 Mart 2016’da Belçika’da Maelbeek Metro İstasyonu ve Brüksel Havalimanı’nda gerçekleştirilen silahlı ve bombalı intihar saldırılarında 33 kişi hayatını kaybetti, 250 kişi de yaralandı.

MİT’in yazısında, “İstihbari bilgiler ve hususlar dış makamlara iletilmiştir” deniliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Brüksel Saldırısı’ndan 4 gün önce yaptığı konuşma dikkat çekmişti. Erdoğan Belçika’da kurulan PKK çadırına tepki göstermiş ve şunları söylemişti: “Koynunuzda yılan besliyorsunuz. Beslediğiniz o yılan her an sizi de sokabilir. Türkiye’de patlayan bombaları ekranlardan seyretmek size bir şey ifade ediyor olmayabilir. Aynı bombalar sizin şehirlerinizde patlamaya başladığında, bizim ne hissettiğimizi mutlaka anlayacaksınız ama o zaman her şey için çok geç olacak.”

2-Turist katliamı
MİT tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen aynı belgeler içinde Türkiye’de yeni bir IŞİD katliamı yaşanabileceğine dikkat çekilirken, şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye’de bulunan ve 5 kişiden oluşan bir DEAŞ hücresinin 31/12/2015’te Ankara veya İstanbul’da ses getirici bir intihar eylemi hazırlığı yönünde istihbari bilgiler var.”

İstanbul, Fatih İlçesi, Sultanahmet Meydanı’ndaki IŞİD eylemi MİT’in sözünü ettiği tarihte olmasa da kısa bir zaman dilimi içinde, ‘verilen tarihten yaklaşık on gün sonra’ 12 Ocak 2016 tarihinde gerçekleşti. Saldırıda tamamı Alman olan 13 turist yaşamını yitirirken 16 kişi de yaralandı. Saldırının, 28 yaşındaki Suriye kökenli IŞİD militanı Nebil Fadli adlı şahıs tarafından yapıldığı ortaya çıktı.

3-Kilis’e füzeler

MİT’in Kilis’e yapılan saldırılar hakkında önceden fikir sahibi olduğu da yine savcılığa sunduğu bilgilerden anlaşıldı: “DEAŞ’a yönelik kara harekâtı ile ilgili gündeme yansıyan gelişmelerin örgüt mensuplarınca da izlendiği, söz konusu durumların hayata geçmesi halinde Kilis başta olmak üzere yurt içinde eylemlere yönelebileceği, DEAŞ sözde halifesinin Türkiye’ye yönelik saldırı/savaş açılmasına yönelik henüz bir karar vermediği, önümüzdeki günlerde durumun netleşeceği, savaş için karar verilmesi halinde turistik bölgelerin, Boğaz köprülerinin, elektrik santralleri ve barajların herdef alınabileceği, Kilis’e yönelik ani bir saldırı düzenlenebileceği…” MİT bunu da bilmişti.

Kilis’e ilk roketli IŞİD saldırı 18 Ocak 2016’da yapıldı. 3 roket isabet eden okulda görevli 1 yurttaş hayatını yitirdi. Yirminin üzerinde insanın öldüğü Kilis’te ara ara saldırılar sürerken bugün de büyük bir tedirginlik yaşanıyor. Göçler devam ediyor.

***

10 Ekim de olmazdı!

MİT’in raporlarında savcılığa Ankara Katliamı’nın planlayıcısı Yunus Durmaz hakkında da bilgi verildi. Raporlarda Durmaz’ın 2009 yılında El Kaide üyesi olarak Pakistan’da eğitim aldığına dikkat çekilerek, “Mayıs 2015 itibarıyla Yunus Durmaz, Antep’te DEAŞ yanlısı Eyüp Şengil’e bağlı çalışmaktadır. Temmuz 2015’te Suriye’de faaliyet göstermiştir” denildi. MİT, bu faaliyetleri Emniyet Genel Müdürlüğü’ne (EGM) de bildirdiğini belirtti. Böylece 2009 yılından beri bilinen, Ankara Katliamı’ndan önce her adımından haberdar olunan Yunus Durmaz’ın 10 Ekim’i planlayana kadar nasıl olup da durdurulamadığı sorusu bir kez daha önem kazandı.

Kaynak: Birgun.net