FATİH KIYMAN

Avusturya Yeşiller Partisi milletvekili Berivan Aslan, Erdoğan’ın Avrupa’da yarattığı imajı ve Türkiye’de yaşanabilecek sorunları BirGün’e değerlendirdi. Aslan, Türkiye’nin Batı ile uzun süredir kriz yaşadığına dikkat çekerken bunun önemli nedenlerini anlatıyor: “Avusturya ve Almanya en çok Erdoğan politikasının uygulandığı ülkeler arasında. Bu ülkelerde kendilerini Avrupalı Türk Demokratlar Birliği diye adlandıran bir oluşum var. Bu oluşum AKP’nin politikalarını Avrupa’ya taşıyor. Erdoğan’ın politikalarını destekliyorlar. Buna karşı gelen siyasetçileri bir şekilde susturmaya ve partilere bir şekilde cevap vermeye çalışıyorlar. İnsanları sokaklara döküyorlar. Bu oluşum Gezi’den sonra Erdoğan’ın imajı zedelendiği için imajı tekrardan düzeltmek adına harekete geçti.”

İlişkiler zedeleniyor
Darbe girişiminden sonra bu organizasyonların yeniden insanları sokaklara döktüğünü aktaran Aslan, “Kürtlere, Alevilere, solculara ve onların mekanlarına saldırıyorlar. Demokrat, Kürt ve Alevi vatandaşların işyerlerine karşı ‘o işyerlerine verdiğiniz paralar direkt PKK’ye gidiyor’ diye karalama kampanyaları yapılıyor. Bunun da şiddeti artınca artık Avusturyalı siyasetçiler buna bir dur dedi” diye konuştu.

Aslan “Türkiye diplomasi ilişkileri alanında kriz halinde” diyerek iplerin kopması Türkiye açısından ne ile sonuçlanabileceğine dair öngörülerde bulunuyor: “Başbakan ve dışişleri bakanımız ‘Avrupa-Türkiye müzakeresi kesinlikle durdurulmalıdır’ diye açıklama yaptılar. Ben iplerin koparılmasından yana değilim. Çünkü AB ile Türkiye arasındaki ipler koparılırsa bu Türkiye’de yaşayan bütün demokrat insanlar adına büyük bir dezavantaj olacaktır. İnsan haklarının, kadın haklarının ve basın özgürlüğünün sağlanması için bu iplerin koparılmaması gerekir. Müzakereler devam etse bile Türkiye ancak 10-15 yıl sonra Avrupa birliğine girebilir konuma gelebilir. Ortada bir de mülteci krizi var ve bu krizi de bir şekilde düşünmek zorundalar.”

‘Yeni Suriye’ endişesi
Aslan, “Genel olarak Avusturya’da Türkiye izlenimi çok kötü” diyor: “Erdoğan’a sadece siyasetçiler tarafından değil halk ve medya tarafından da büyük tepki ve eleştiriler var. Benim korkum Türkiye gerçekten şu an kendisini AB’den izole ederse ve ipleri koparırsa yeni İran ve Suriye olacak. Türkiye’nin demokratikleşmesi için kesinlikle AB’nin müzakereyi kesmemesi lazım. Erdoğan her ne kadar zor bir müzakere muhatabı olsada, en azından oradaki Arnavutlar için bu şekilde düşünmeli. Türkiye hükümeti bu konudaki tutumunda çok dikkatli olmalıdır çünkü burada yaşayan onca vatandaşı var ve biz yıllardır bu vatandaşların ikinci sınıf insan muamelesi görmemesi için çok çaba veriyoruz. Bizlere saldırdıkları zaman kendi vatandaşlarına zarar vermiş olacaklardır. Neticede kendi vatandaşları bu ülkelerde yaşıyor ve burada kendilerine bir yaşam inşa ettiler. En azından buradaki vatandaşlarını düşünerek biraz daha iyi adımlar atılmasını temenni ediyorum. Bana karşı da korkunç bir karalama kampanyası var. Bir Kürt milletvekilinin parlamentoda oturması bile hazmedilmiyor. Buna yönelik bile ırkçı karalama kampanyaları yapılıyor. Sabah ve Hürriyet gazetelerinde hakkımda yalan haberler yapılıyor. Çok çirkin şeyler bunlar çünkü ben onların insanlarını parlamentoda ırkçı partilere karşı savunuyorum. Yani bizi zor duruma sokuyor. Ben muhalefet partisine ait bir milletvekiliyim ve ben Avusturya’daki hükümetimi nasıl eleştiriyorsam, Türkiye hükümetini de eleştirme hakkım olacaktır.”

Kaynak: Birgun.net