CN BERK

OHAL’le birlikte yürürlüğe yeni giren Kanun Hükümünde Kararname (KHK) ile 18 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve üç haber ajansının kapatılmasına meslek örgütleri ve temsilcileri sert tepki gösterdi. ' Paralel' operasyonu adı altında basın ve ifade özgürlüğüne 'darbe' yapıldığına dikkat çeken meslek örgütleri ve temsilcileri, ifade ve basın özgürlüğü konusunda hassasiyet gösterilmesi konusunda hükümeti uyardı.

ÇGD: Geçmişteki gibi hata yapılmasın

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay, darbe girişiminden sonra gazeteciler üzerinde cadı avının kendisini hissettirdiğini belirterek, 'elimiz değmişken muhalifleri alalım' mantığıyla gazetecilik yapan birçok kişinin gözaltına alındığına dikkat çekti. Çok sayıda gazetecinin kapatma kararı nedeniyle işsiz bırakıldığını belirten Abakay, "Darbecilere destek verenler olabilir ancak burada farklı görüşleri bildirme inceliği var; insanlar istedikleri görüşü dile getirip, yorumlayabilirler. Herkesi darbeci diye bir torbaya koyup tutuklama furyası yanlıştır ve geçmişte de bu tür hatalar oldu. Basın ve düşünce özgürlüğü konusunda hassasiyet gösterilmiyor. Burada cadı avının bir parçasını görüyoruz ve buna bir son verilmesi gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.

TGC: Yeni hak ihlalleri yapılmamalı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş de kapatılmalara ve gözaltılara tepkisini ortaya koydu. Güneş, TGC olarak darbelere ve devlet içindeki her türlü hukuk dışı yapılanmalara karşı olduklarını dile getirerek, "Ancak bize göre bu gözaltılar yeni hak ihlallerine, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından yeni kırılmalara yol açmamalıdır. Doğrudan suça bulaşmamış, tek işi ve işlevi gazetecilik olanlar çağdaş demokrasilerde olduğu gibi herhangi bir hukuksal takibe uğramamalıdır. Soruşturmalar, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü ile halkın haber alma hakkını engellenmemelidir" dedi.

TGS: Darbe uygulamasıdır

“Darbeden kurtulduk, 'demokrasi'de boğuluyoruz" açıklamasını yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS) ise. Gazetelerin ve televizyonların kapatılmasının bir darbe uygulaması olduğuna dikkat çekti. TGS, “Demokrasi nöbetlerinin sürdüğü bugünlerde hem gazeteciler hakkında verilen gözaltı kararlarının, hem de çok sayıda medya kuruluşunun bir gecede kapatılmasının demokrasi ile bağdaşmayacağı açıktır. ‘FETÖ ile mücadele’ adı altında, zaten üç gazeteciden birinin işsiz olduğu, çalışabilenlerin de iş güvencesinden yoksun bırakıldığı medya sektöründe binlerce gazetecinin bir gecede OHAL KHK’siyle işsiz bırakılması, aileleriyle birlikte on binlerce insanın mağdur olması anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı. TGS, hükümet yetkililerinin ‘hukuk sınırları içinde kalacağız' ifadelerini sıkça kullandığı bir ortamda, darbe girişiminin faturasını binlerce medya emekçisine çıkarılmasının mantığını anlayabilmenin mümkün olmadığını kaydederek, "Kapatılan medya kuruluşları arasında sendikanın örgütlü olduğu Kocaeli Manşet Gazetesi de bulunuyor. İlk kez bir yerel gazetede toplusözleşme haklarını elde eden gazeteci üyelerimiz işsiz bırakılmışlardır. Üyelerimizin ve mağdur edilen meslektaşlarımızın yanlarında olduğumuzun bilinmesini isteriz” açıklamasında bulundu.

DİSK Basın İş: Cadı avına dönmesin

DİSK Basın İş’te yaptığı açıklamada, gözaltı ve kapatma kararlarına tepki gösterdi. “Darbecilerin ilk hedefleri arasında da basın kuruluşları vardı ve basın özgürlüğünün ne kadar gerekli olduğu bir kez daha gördük” waçıklamada, sürecin cadı avına dönmemesi uyarısını yaptı. “Darbe girişimcileri ve onlara destek verenlere karşı başlatılan hukuki sürecin hızla medyayı da kapsayacak biçimde genişletildiğine tanık oluyoruz” denilen açıklamada, "Gazetecilik mesleğinin olmazsa olmazı olan düşünce ve ifade özgürlüğünü korumak, halkın haber alma hakkı için meslek onurumuza bağlı kalarak görevimizi yerine getirmek bizlerin her durumda temel görevidir. Bu ilkelere bağlı kalarak mesleğini yürüten tüm meslektaşlarımızla dayanışmaya sürdürmeye devam edeceğiz" denildi. Açıklamada, AİHS askıya alınsa dahi, anayasa ve yasalardan kaynaklı hakların yürürlükte olduğu hatırlatılarak, masumiyet karinesi ilkesinin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altı çizildi. Açıklamada, “OHAL’in tanıdığı gazete kapatma, yayın durdurma ve her türlü basına yönelik sansür ve engelleme yetkisi kullanılmasın” ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: Birgun.net