Mayıs ayı iki belki de üç kongreye ev sahipliği yapacak. MHP 15 Mayıs’ta tüzük değişikliği için kurultayını toplamaya hazırlanırken 22 Mayıs’ta AKP yeni başkanını seçecek. Bir hafta sonra MHP bir kez daha toplanarak genel başkan seçimi için sandığa gidecek. Baş döndüren bu trafik her şeyden önce sıkışan siyasetin çıkış arayışının göstergesi. Ama bu kurultaylar dizisi çözüm olacak mı yoksa her şeyi daha da mı karmaşık hale getirecek bunu zaman gösterecek.

Eylül’de çifte sandık

317 milletvekili ve yüzde 49 oy oranı ile iktidara gelen bir partinin altı ay sonra böyle bir trafiğe girmesi çok rastlanan ve anlaşılan bir durum değil. Ankara’da herkes biliyor ki 7 Haziran’dan sonra 1 Kasım seçimlerini isteyen tek isim var Erdoğan.

Seçim sonuçlarını yeterli görmeyen ve hızla yapılacak bir anayasa değişikliği ile başkanlığa ulaşmak isteyen de aynı isim.

Görüldü ki Erdoğan bu isteğinin Meclis’te hayat bulmayacağına karar verirse seçimleri bir silah olarak kullanmaya devam edecek. Eylül ayında halkın önüne Anayasa değişikliği referandumunun yanı sıra ülke yönetimini belirlemek için de sandık konulması sürpriz olmayacak.

Erdoğan’ın kafasındaki takvim

Dokunulmazlık oylaması 16-18 Mayıs tarihleri arasında. Buradan çıkacak sonuç Erdoğan’ın takviminin ilerleyişini de belirleyecek. 22 Mayıs kongresinin hemen sonrasında hükümetin kurulması ve güven oyu Mayıs ayı içinde bitirilecek.

Haziran’ın ilk haftası ise AKP anayasa taslağı önce kamuoyuna, sonra komisyona ve nihayetinde de ay içinde genel kurula gelmesi bekleniyor.

MHP AKP’yi belirleyecek

Erdoğan’ın seçim ve referandum takviminde MHP’de yaşanacak gelişmeler önemli bir yer tutuyor. MHP kongresi yapılır ve Devlet Bahçeli Genel Başkanlık koltuğunu korursa yeni parti senaryoları konuşuluyor. Kongre yapılamazsa bile bu senaryo hayat bulabilir. Bölünmüş ve güç kaybetmiş MHP(üstelik bir tarafın desteğini alma ihtimali var) erken seçim ve referandum için uygun bir zemin yaratacaktır.

Kamuoyu yoklamaları, Bahçeli’nin Genel Başkanlık yarışını kaybetmesinin MHP’nin oyunu yükselteceğini söylüyor. Böyle bir durumda erken seçim Erdoğan için belirli ölçüde riskleri de barındırıyor.

Bahçeli’nin bir bildiği mi var?

Devlet Bahçeli 10 gündür AKP’ye verdikleri fiili desteğin hukuki desteğe, bir hükümet ortaklığına dönüşebileceğini söylüyor.

Bu konudaki ısrarı bunun anlık bir düşünce olmadığını gösteriyor. Üstelik 22 Mayıs’taki AKP Kongresi’nin ertesinde bir tarih vermesi olağanüstü kongreye dair bir beklentinin varlığına da işaret ediyor.

MHP liderinin bu açıklaması ilk olarak AKP’nin böyle bir desteğe ihtiyacı var mı, sorusunu akıllara getiriyor. Anlaşılan o ki Bahçeli, kongre sonrası AKP’nin güç kaybedeceğini hatta bazı milletvekillerinin ayrılabileceğini düşünüyor. Bu anda da MHP devreye girecek ve terörle mücadelenin sekteye uğramaması için destek verecek. Şu ana kadar bunu kanıtlayan bir veri yok. Ama Bahçeli’nin bizim bilmediğimiz bir bilgiye sahip olma ihtimali de var.

Tabii eğer iktidara susamış MHP kadrolarına kurultay öncesi propaganda amaçlı konuşmuyorsa...

Yeni parti ne kadar gerçekçi?

Uzun süredir Ankara’da Meclis’te beşinci partinin hayat bulacağından bahsediliyor. Ama beşinci partinin MHP mi yoksa AKP’nin bölünmesi ile mi çıkacağı 1 Kasım sonrası tartışıldı durdu. AKP ve MHP’yi yakından tanıyan isimler iki parti için de bunu söylemenin bugün için erken olduğunu belirtiyor. MHP ve AKP’den çıkacak yeni partiler yerine iki partiden ayrılanlar ile bu yapıların dışından geleceklerle kurulacak merkez bir sağ parti kurulması beklentisi daha yüksek.

Dava vurgusunun nedeni

AKP kongresinin temel vurgularından birinin “dava” olacağı açıklandı. Bu vurgunun arkasında yatan niyetin “ayrılmayı düşünen isimleri itibarsızlaştırma çabası” olduğu yorumları yapılıyor. AKP’den dışlanan isimler bu gerçeğin farkında. Her geçen gün çoğalmalarına karşın kenara itilenler biraz daha beklemede kalacak gibi görünüyor. Onlara göre “en doğru zaman” daha gelmedi. Partiden ayrılan değil onun değerlerini savunan isimler olarak kalıp mücadele edecekler.

Bununla birlikte Cemil Çiçek, Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi isimlerin sık sık yan yana geldiği haberleri de –bunlara Davutoğlu ismi de eklendi- Erdoğan’ı şimdikinden daha da rahatsız edecektir.

Fotoğrafı daha net görmek için önümüzdeki iki haftanın geçmesi gerekiyor. Mayıs ayında önce Meclis’te sonra da parti kurultaylarında çıkacak sonuç tüm yaz aylarını, hatta 2016 yılını belirleyecek. O anlamı ile en kritik 15 güne girdiğimiz söyleyebiliriz.

Kaynak: Birgun.net