Akşam gazetesinin, Tahir Elçi’nin PKK tarafından 3 gün öncesinden planlanarak öldürüldüğü haberi Aile Avukatı Neşet Girasun tarafından yalanlandı.

Akşam gazetesinin, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin PKK tarafından 3 gün öncesinden planlanarak öldürüldüğü haberi Aile Avukatı Neşet Girasun tarafından yalanlandı.

Basın açıklaması kararını cinayetten bir gün önce aldıklarını belirten Girasun, havuz medyasının bu tarz haberlerle algı operasyonu peşinde olduğunu belirterek, “Eğer, Tahir Elçi’nin katili PKK olmuş olsaydı, şüphesiz ilk 24 saat içerisinde devlet buna ilişkin kanıtları kamuoyu ile anında paylaşırdı” dedi.

AKŞAM, ‘PKK EYLEMİ 3 GÜN ÖNCE BİLİYORDU’ DEDİ

Adli Tıp Kurumunun Tahir Elçi cinayetinden 4 ay sonra yapılan olay yeri incelemesi verileri ışığında hazırladığı raporda, mevcut verilerle Elçi’nin ölümüne neden olan atışın nasıl gerçekleştiğinin ‘tıbben ve fiziken bilinemeyeceği’ ileri sürülmüş ve cinayetin ‘faili meçhul’ bırakılacağı endişeleri artmıştı. Akşam gazetesi ise Adli Tıp Kurumunun ‘çözemediği’ cinayeti PKK’nin işlediğini öne sürdü. Ancak Akşam’ın, “Yakalanan teröristten suikast itirafı; Elçi’yi öldürüp kayda aldık” başlıklı manşet haberi de daha önce birçok haberde olduğu gibi uydurma çıktı. Ailenin Avukatı Neşet Girasun, haberi yalanlayarak, haberde örgüt üyesi olduğu ileri sürülen X kod isimli O.Z’nin, savcılık ifadesinde ‘Tahir Elçi’nin 3 gün önce dört ayaklı minarenin orada açıklama yapacağını biliyorduk. Önceden bize orada hazır olmamızı söylediler’ iddiasını çürüttü. Girasun, hükümete yakınlığı ile bilinen havuz medyasının daha önce de bu tarz haberleri servis ettiğini hatırlattı.

O EYLEMİN KARARI 1 GÜN ÖNCE ALINDI

Gazetenin attığı manşetin gerçekleri yansıtmadığını dile getiren Girasun, Elçi’nin Dört Ayaklı Minare’de yapılacak olan açıklama kararının 27 Kasım’da Diyarbakır Barosunun resmi sosyal medya hesabından saat 16.27’de yapılan paylaşımdan kısa bir süre önce alındığını kaydetti. Basın açıklaması kararının Elçi’nin katledilmesinden bir gün önce alındığının altını çizen Girasun, “İlgili itirafçı bunu 3 gün önceden bildiklerini, bunun ön bilgisini aldıklarını söylüyor. Bu bile başlı başına haberin gerçek dışı yalan ve asparagas olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

Girasun, “Eğer, Tahir Elçi’nin katili PKK olmuş olsaydı şüphesiz ilk 24 saat içerisinde devlet buna ilişkin kanıtları kamuoyu ile anında paylaşırdı ve bunun propagandasını yapardı. Devlet bu fırsatı kesinlikle kaçırmazdı. Türkiye kamuoyu bu tür haberlere itibar etmemelidir. Cinayetin yaşandığı yer 25-30 metrelik dar bir sokak olmasına, yaklaşık 30 polisin o sokakta bulunmasına rağmen, Tahir Elçi’nin katilleri ortaya çıkarılamamışsa, bunu devlet istememiştir” diye konuştu.

POLİS TAM CİNAYET ANINDA KAYITTAN ÇIKMIŞ!

Akşam gazetesinin haberinde yer alan ‘Örgüt çektiği kamera görüntüleriyle algı yaratarak, halkı sokağa dökmeyi planlıyordu’ ifadelerini de değerlendiren Girasun, “Emniyetin basın ve görsel biriminde görevli polisler de zaten oradaydı. Burada en fazla dikkat çeken insanların kafasında soru işareti yaratan nokta, cinayet anında polis kamerasının kayıtta olmamasıdır. İlgili polis memuru o anda yanlışlıkla kayıttan çıktığını ifade ediyor. Biz böyle bir durum olmadığına ve bu görüntünün kesildiğine inanıyoruz. Ya da bir başka ihtimal görüntünün olduğu ancak bunun gizlendiğidir” dedi. (Evrensel/D)

Kaynak: Birgun.net