AKP’nin “terör suçu işleyen seçilmişlerin yargılanarak kamu vicdanının rahatlatılması ve terörle mücadeleye ivme kazandırılması” iddiasıyla gündeme getirdiği geçici Anayasa değişikliği, dokunulmazlığı süre ile sınırlı olmak üzere geçici olarak kaldırdığı gibi Başbakan ve bakanların dokunulmazlık zırhına da dokunmuyor. Anayasa ve yerleşik hukuk kurallarını yok sayan düzenleme, yargılanmanın en temel haklarından biri olan “savunma hakkı”nı ihlal ediyor. Muhalefet milletvekillerinin cezalandırılmasını sağlamayı amaçladığı açık olan düzenleme, dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin karara itiraz hakkını da ellerinden alıyor.

Anayasa Değişikliği Teklifi’nin ikinci tur ve son görüşmeleri yarın TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak. Siyasi yaşamın her döneminde tartışılan ve kangrene dönüşen dokunulmazlıklar konusuna getirilen “geçici çözüm” dokunulmazlıkları kaldırmadığı gibi, birçok hukuki kuralı da ayaklar altına alıyor.

Suç işleme hakkı sürüyor

Anayasa’nın 83’üncü maddesinde geçici düzenleme yapan teklif, dokunulmazlıkları sadece mevcut fezlekeler için kaldırıyor. Teklifin ilk maddesi ile dokunulmazlığın kaldırılması şöyle sınırlanıyor:

“Teklifin TBMM’de kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM’ye veya Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri.”

Böylelikle teklifin TBMM’de kabul edilmesinden sonraki tarihlerde işlenecek aynı türden suçlar için ya da aynı suçu işlediği iddia edilen milletvekillerinden hakkında fezleke düzenlenmeyenlerin dokunulmazlık zırhı sürecek.

“Saray’ın adamları” dokunulmaz

Teklif, Anayasa’nın Başbakan ve bakanların dokunulmazlıklarını düzenleyen 100’üncü maddesinde de değişiklik öngörmüyor. Bu da özellikle 17/25 Aralık sürecinde görüldüğü gibi icracı konumları dolayısıyla suç işlemeye en yakın siyasiler olan Başbakan ve bakanlarının görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılanmalarını önlüyor.

Anayasal güvence yok ediliyor

Teklif ile Anayasa’nın kalıcı bir maddesi geçici maddeyle askıya alınıyor.

Dokunulmazlığının kaldırılması istenen milletvekilinin TBMM İçtüzüğü’nün 131’inci ve devamındaki maddelerde getirilen savunma yapma hakkı da yok ediliyor. Teklif, Anayasa-Adalet Karma Komisyonu’nun kürsü dokunulmazlığı kapsamında olan suçlamaları ayıklamasının da önüne geçiyor, toptancı bir anlayışla kürsü dokunulmazlığı kapsamındaki suçlar için bile yargılanmanın önü açılıyor.

İtiraz hakkı da yok

Anayasa’nın 85’inci maddesinin dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin bireysel olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkı da kaldırılıyor. Böylelikle savunma hakkının yanı sıra itiraz hakkının kullanılması da önleniyor.

Muhalefete kıskaç

Teklifin kabul edilmesi durumunda dokunulmazlıkları kaldırılacak olan milletvekillerinin büyük çoğunluğunu hem oransal hem de sayısal olarak HDP ve CHP milletvekilleri oluşturuyor. Aralarında CHP ve HDP liderlerinin de bulunduğu muhalefet milletvekillerinden haklarında fezleke bulunanların sayısı şöyle: 317 AKP milletvekilinden 27’si, 133 CHP milletvekilinden 51’i, Leyla Zana hariç 59 HDP milletvekilinden 50’si, 40 MHP milletvekilinden 9’u.

Anayasa’ya eklenecek bu geçici madde muhalefet gruplarının “Demokles’in kılıcı” gibi üstünde olacak. Fezlekeyi hazırlayan savcılık isterse ifadeye çağırmadan tutuklu yargılamaya kadar süreci ilerletebilecek. AKP’nin yargı üzerindeki etkisi düşünüldüğünde geçici anayasa değişikliğini bir şantaj argümanı olarak kullanması siyasette endişe yaratıyor.

******

'Niyet çözüm değil'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan: “Anayasa’nın kalıcı maddesini değiştirmekle, geçici maddeyle düzenleme yapma arasında hiçbir fark yok, usul açısından hiçbir fark yok; aynı mesaiye tabi, aynı usule tabi, aynı oylamaya tabi, aynı zahmete tabi. Peki, aynı işi yaparak aynı mesaiyle bir sorunu kalıcı olarak çözmek var iken niye ısrarla aynı mesaiyle sorunu geçici maddeyle erteleme ihtiyacı duyuluyor?

Mesele şu: 83’üncü maddeyi esaslı değiştirmek ve sorunu kökten çözmek değil niyet. Niyet, dokunulmazlık meselesini konjonktürel olarak alıp bir şantaj ve tehdit malzemesi olarak kullanmak. Ne yazık ki AKP geleneğinde bu hep böyle oldu.”

Kaynak: Birgun.net