Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'nın 104. maddesine göre devletin başı olduğunu söyleyen Gül, “Milletin birliğini temsil eden bir kurumdur makamdır. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları ve ifadeleri de hem AK Parti olarak bizleri hem de milletimizin duygularına tercüman olmuştur doğru ve yerinde açıklamalardır. Anayasa Mahkemesi bu anlamda ülkenin birliğine dirliğine kasteden bir casusluk faaliyetine ilişkin yargılamayı bir basın hürriyetiymiş gibi değerlendirmekten kaçınarak daha milletin adına devletin bekası adına farklı bir karar vermesi gerekirdi. Ama bu anlamda doğru bir karar vermemiştir. Bu da kayıtlara adeta 367 kararı gibi kayıtlara geçmiştir hukuk adına üzücü ve tartışmalı bir karardır.” diye konuştu.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül ve AKP Milletvekilleri Gaziantep Milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.

Bir gazetecinin, “Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’un Cumhurbaşkanı'nın Anayasa mahkemesi kararı ile ilgili sözlerinin kendi kanaati olduğunu dile getirmesinin ardından Cumhurbaşkanı danışmanlarının ‘Cumhurbaşkanın açıklamaları kendi görüşü değil hükümetin başı olarak yaptı.’ değerlendirmeleri hakkında neler söylersiniz?” sorusuna Gül, “Cumhurbaşkanımız Anayasanın 104. maddesine göre devletin başı milletin birliğini temsil eden bir kurumdur makamdır. Anayasa Mahkemesi'nde görülen dava ile ilgili mahkemenin vermiş olduğu karar nihai karar beklenmeden başvurucunun tüm başvuru yollarını tüketmeden yapılan bir müracaatın kabul edilmemesi gerekiyordu. Anayasa Mahkemesi bu tutumu ile yargısal aktivizmin bir örneğini sergilemiştir. Biz isterdik ki, Anayasa Mahkemesi anayasadaki yetkisini kullansın. Ama ne Anayasa'da ne de bireysel başvuruyu düzenleyen kanunda Anayasa Mahkemesi'nin bu şekilde karar vereceğini düzenleme yoktur. Bu vesile ile Anayasa Mahkemesi'ni Anayasa'ya uymaya davet ediyorum. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları ve ifadeleri de hem AK Parti olarak bizleri hem de milletimizin duygularına tercüman olmuş, doğru ve yerinde açıklamalardır. Anayasa Mahkemesi bu anlamda ülkenin birliğine dirliğine kasteden bir casusluk faaliyetine ilişkin yargılamayı bir basın hürriyetiymiş gibi değerlendirmekten kaçınarak daha milletin adına devletin bekası adına farklı bir karar vermesi gerekirdi. Ama bu anlamda doğru bir karar vermemiştir. Bu da kayıtlara adeta 367 kararı gibi kayıtlara geçmiştir hukuk adına üzücü ve tartışmalı bir karardır.” cevabını verdi.

Kaynak: Birgun.net