Mutabakatın ardından CHP'liler Genel Kurul'un 7. birleşiminde tek tek kürsüye gelerek yemin etti. Metinde tutuklu vekillerle ilgili herhangi bir ifade yer almadı. Buna karşılık '12 Haziran seçimleri sonrasında bazı milletvekillerinin yemin etmeyerek, yasama faaliyetlerine katılmamalarının eksiklik' olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca yasa ve anayasaların özgürlükçü bir yorumla uygulanması gerektiği vurgulandı. Mutabakat metninde sorunların çözüm yerinin Meclis olduğu ifade edilirken, uzlaşma zemini olarak ise yeni anayasa gösterildi: "Seçimlerde yüzde 95'lik yüksek temsil oranına ulaşan TBMM, toplumsal sözleşme tanımına uygun anayasa yapılması hedefi için kullanılmalıdır."

Yemin krizini bitiren mutabakat metninde AK Parti Grup başkan vekilleri Nurettin Canikli ve Ahmet Aydın ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, CHP adına Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın'ın imzası yer aldı. Parti yöneticileri geçtiğimiz cuma günü yaptıkları görüşmenin ikincisini dün Meclis Başkanlığı'nda gerçekleştirdi. CHP ve AK Parti yöneticilerinin toplantısına Meclis Başkanı Cemil Çiçek de kısa bir süre katıldı. Cuma günkü toplantıda tarafları bir araya getiren Çiçek, dünkü toplantının başında taraflarla çay içip başarı diledi. Saat 10.05'te başlayan görüşmeye, üç saate yakın sürdükten sonra ara verildi. Taraflar taslak metinlerini liderlere sundu. CHP'li yöneticiler Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan 'olur' alırken, AK Partili yöneticiler Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşmek için Başbakanlık'a gitti. Yaklaşık 45 dakika Başbakanlık'ta kalan AK Parti heyeti, Meclis'e döndü. İki parti arasındaki görüşmeler bir süre daha devam etti.

Görüşmeden çıkan mutabakat metnini Meclis Başkanlığı çoğaltıp dağıttı. Uzun süren müzakereler nedeniyle saat 14.30'da başlayacağı duyurulan CHP Grubu 15 dakika gecikmeli başladı. Saat 15.00'teki Meclis Genel Kurulu da CHP'liler geciktiği için 5-6 dakika sarktı. Meclis'i yöneten Başkan Vekili Sadık Yakut, Anayasa gereği ant içmemiş milletvekillerinin ant içmelerinin gerektiğini belirtti. 6 birleşimdir bu davete icabet etmeyen CHP'liler Genel Kurul'un 7. birleşiminde tek tek kürsüye gelerek yemin etti. CHP'li vekillerin yakalarında "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" kokartının yer alması dikkat çekti.

Mutabakat metni hazırlanırken Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun daha önceki konuşmalarının ortak noktaları üzerinde duruldu. Metin kelime kelime analiz edilerek yazıldı. CHP'lilerin 'sorunu Meclis çözsün' ifadesinin metne girmesi talebine AK Parti'den itiraz geldi ve 'her türlü sorunun Meclis'te çözülebileceği' ifadesi yazıldı.

Metinde halkın egemenliği ve milletin iradesinin, seçilmiş ve vekalet verilmiş milletvekilleri aracılığıyla TBMM'de hayata geçirileceğinin altı çizildi. Bu çerçevede 'tüm siyasi partilerin ve milletvekillerinin, milletin kendilerine verdiği onurlu görevi yerine getirmeleri için TBMM'de olmaları gerektiği' kaydedildi. Siyaset kurumu için sorunların gündeme getirileceği, tartışılacağı, değerlendirileceği ve çözüm bulunacağı yegane ortamın TBMM olduğu vurgulanan metinde, şu ifadelere yer verildi: "Siyasi partiler, sorunların çözümü için TBMM zemininde olmalıdır. Bu inançla, Anayasa dahil, tüm mevzuatın hukukun üstünlüğü çerçevesinde ve kuvvetler ayrılığı ilkesi dikkate alınarak, özgürlükleri genişletici bir anlayışla yorumlanması ve uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Sonuç olarak, Meclis'in açılışından bugüne kadar yasama faaliyetlerine katılmamış olan milletvekillerinin yemin ederek, Meclis çalışmalarına iştirak etmelerini ve katkı sağlamalarını arzu ediyoruz."

CHP lideri Kılıçdaroğlu, mutabakatın imzalanmasının ardından TBMM Grubu'nu basına kapalı olarak topladı.

Alınan bilgilere göre, hazırlanan mutabakat metnini milletvekillerine okuyan CHP lideri, metinde yer alan "Tüm partilerin ve milletvekillerinin, milletimizin kendilerine verdiği bu onurlu görevi yerine getirmeleri için TBMM'de olmaları gerektiğine inanıyoruz" ve "Anayasa dahil tüm mevzuatın, hukukun üstünlüğü çerçevesinde ve kuvvetler ayrılığı ilkesi dikkate alınarak, özgürlükleri genişletici bir anlayışla yorumlanması ve uygulanması gerektiğine inanıyoruz" ifadelerinin kendilerini tatmin ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ardından da "Yemin edeceğiz ama mücadelemizi TBMM çatısı altında sürdürmeye devam edeceğiz." dedi. CHP lideri, toplantı çıkışında yaptığı değerlendirmede ise "Milli iradeye duyduğumuz saygının gereği yerine geldi." diyerek yemin etmeleri için önlerinde bir engel kalmadığını belirtti.

'İsmini oku, Balbay kuliste, geliyor'

CHP'li milletvekilleri, AK Parti ile varılan mutabakat çerçevesinde gecikmeli olarak Meclis Genel Kurulu'na girerek yemin etti. Meclis Başkan Vekili Sadık Yakut, Anayasa uyarınca milletvekillerinin göreve başlamadan önce ant içmeleri gerektiğini hatırlatarak, daha önceki birleşimlerde yemin etmeyen milletvekillerini kürsüye davet etti. Kâtip üye Bayram Özçelik de Adana'dan başlayarak CHP milletvekillerinin isimlerini okudu. Yemin eden CHP'lileri ilk dakikalarda AK Partililer de alkışladı. Yemin töreni uzayınca AK Partililerin çoğu kulislere geçti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu yemin için kürsüye gelişi ve gidişi sırasında, CHP'liler ayakta alkışladı. AK Partililer de yemin sonrası CHP liderini alkışlarken, "Biz arkadaşlarımızı satmayız." sözlerine tepkili olan MHP'den Kılıçdaroğlu'na alkış gelmedi. Yeminden sonra kürsüden yerine geçerken Kılıçdaroğlu, önce MHP lideri Devlet Bahçeli'ye başıyla selam verdi, sonra elini uzatarak tokalaştı. Kılıçdaroğlu'nun hamlesi üzerine hafifçe doğrulan ancak ayağa kalkmayan Bahçeli ise 'hayırlı olsun' demekle yetindi.

Yemin töreninde tutuklu bulunan CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın isimleri okunmadı. CHP'liler, buna tepki göstererek Balbay ve Haberal'ın isimlerinin okunmasını istedi. Oturumu yöneten Sadık Yakut, bu milletvekillerinin tutuklu bulunduklarına dair mahkeme kararlarının 7 Temmuz tarihindeki birleşimde okunduğunu, yemin etmeye gelemeyecekleri için isimlerinin okunmadığını açıkladı. Açıklamadan tatmin olmayan CHP'liler 'usul tartışması' açtı. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, 'aleyhte' konuşmak için kürsüye gelince AK Partililer 'O daha yemin etmedi.' diye itiraz etti. Bunun üzerine İnce, önce yemin etti, sonra da itirazlarını sıraladı. İnce, Meclis'i boykot veya protesto etmelerinin 'hakları ve hadleri olmadığını' söyledi. İkinci aleyhte sözü alan CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç da İnce gibi önce yemin edip sonra 'bu isimlerin okunmamasının kendilerine verilen oyların yok sayılacağı' anlamına geldiğini savundu. AK Parti Grup başkan vekilleri ise Başkan Vekili Sadık Yakut'un tutumunun lehinde konuştu.

Konuşmaların ardından Yakut teknik bir konu olduğu için tutumunun değişmediğini belirtirken, CHP'li Ali Rıza Öztürk yerinden, "Bi okuyun, belki kapıdan gelirler. Balbay kuliste, geliyor." diye seslendi. Yakut'un isimleri okumaması üzerine Muharrem İnce, CHP'li en genç milletvekiline Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın ismini okuttu ve CHP sıralarından alkış aldı. İbrahim Asalıoğlu, Habib Güler, Selim Kuvel Ankara

Parti kararına uymayan İsa Gök, yemin etmedi

Yemin boykotunu bitiren CHP'li milletvekillerinin çok büyük bir bölümü dünkü TBMM Genel Kurulu'na girerek yemin etti. Üç milletvekili çeşitli mazeretlerle törene gelemeyip yemin edemezken, AK Parti için "Kuzu kuzu gelecekler, önümüzde diz çökecekler." diyen Mersin Milletvekili İsa Gök, Genel Kurul'a gelmedi. Gök, neden yemin etmediği yönündeki sorulara "Bilinçli olarak yemin etmedim. Gerekçesini yarın (bugün) açıklayacağım." karşılığını verdi. CHP'nin iki hafta boyunca sürdürdüğü yemin krizinin en ateşli savunucularından olan İsa Gök, partinin dün aldığı yemin etme kararına uymadı. Gök, arkadaşlarının yemin ettiği Genel Kurul oturumuna katılmadı ve yemin etmedi. Gök'ün adını anons eden Başkanlık Divanı üyesi Bayram Çelik, bir süre bekledikten sonra sıradaki diğer milletvekilinin adını okudu. CHP'de yemin etmeyen toplam 4 milletvekilinden 3'ünün çeşitli mazeretleri olduğu ve bu hafta içinde yemin edecekleri öğrenildi. Ancak İsa Gök, herhangi bir mazeretinin olmamasına rağmen bilinçli olarak yemin etmediğini açıkladı. Ayrıntılı değerlendirme yapmaktan kaçınan Gök'ün, partisinin 'yemin' kararına karşı çıktığı ve eylemi tek başına sürdürmeye karar verdiği belirtiliyor.

Uzlaşma memnun etti

Diyalog kapıları açık olunca sorunlar çözülüyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: CHP'li milletvekillerinin ant içmesinden çok memnun oldum. İşte gördüğünüz gibi diyalog kapıları açık olunca, karşılıklı oturup konuşulunca her şey halloluyor. Ümit ediyorum ki; BDP'ye bağlı milletvekilleri de Meclis'e katılırlar, yemin görevlerini yerine getirirler ve milletvekilliği faaliyetlerini gerçekleştirmeye başlarlar. Bütün bunları biz konuşarak halledeceğiz, başkası halledecek değil. Kendi ülkemiz, kendi memleketimiz, kendi vatandaşlarımız hepimiz birbirimizin kardeşiyiz. O açıdan son gelişme beni büyük bir memnuniyete sevk etmiştir.

Dışlama söz konusu değil, aynı çağrıyı BDP'ye de yaptım

TBMM Başkanı Cemil Çiçek: BDP için bu çağrıyı her defasında yaptım. Şahsen de görüştüğüm BDP'li arkadaşlar oldu. Kurumsal olarak da iki eşbaşkan geldi, beni ziyaret etti. Ben de beklentilerimi, düşüncelerimi ifade ettim. Nitekim onu da sizinle paylaştılar. Dolayısıyla benim açımdan 'dışlandı, dışlanmadı' tarzındaki, şeklindeki değerlendirmeler doğru değil. Aynı katkıyı BDP için de veririz. CHP'ye yaptığım gibi BDP'ye de bir defa daha çağrı yapıyorum: Kararlarını ümit ederim gözden geçirirler, Meclis kapanmadan da yemin yapmış olurlar. Bu hepimiz için önem vermemiz gereken bir konudur. ('AK Parti ile CHP arasında cuma gününden beri devam eden görüşmelere BDP dahil edilemez miydi?' sorusu üzerine) İşin hiç magazin, detay kısmına bakmayalım. Onlara girersek, bugünkü sonucu gölgelemiş oluruz. Siyaset, mümkün olanın yapılmasıdır. Demek ki, o günkü şartlarda mümkün olan doğru buydu, biz de bunu yapmaya çalıştık.

Beklentimiz buydu, umarım BDP de yemin eder

Başbakan Tayyip Erdoğan: Hayırlı oldu, güzel oldu. Zaten beklentimiz de buydu biliyorsunuz, bunun hep açıklamasını yaptık. 'Çözüm yeri TBMM'dir' dedik. Demek ki aklıselim ile hareket edilirse her şey olur. Kimsenin ötekileştirildiği yok. Onların (BDP) da yeri burasıdır. Gecikmeden onlar da kararlarını vermeli. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara, demokratik parlamenter sistemin merkezi de TBMM'dir. Onların da geleceği yer burasıdır. Bunun dışında yapılanların hepsi, aslında temsil ettikleri milletvekilliği sıfatı ile uyumlu değildir. İnanıyorum ki onlar da en kısa zamanda gelip, burada yeminlerini yapacaklardır.

Mutabakat metninden, çok somut çözümler çıkacak

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi: TBMM bu hafta tatile girecek, dolayısıyla ekim ayına kadar Parlamento'nun (tutuklu vekiller konusunu) ele alması mümkün değil. Bu metin, Türkiye'de halkın iradesinin TBMM'ye yansıması konusunda bir iklim oluşturmayı amaçlıyor. Çözüm iklimi tüm toplumu kapsayacaktır. Metnin temel özelliği budur. Bu metinden çok somut çözümler, öneriler çıkacaktır. BDP'nin de halkın temsilcileri olduğunu düşünerek TBMM'de olmaları gerekiyor.



Zaman