DİYARBAKIR - FİKRET KAVGALI

HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı üzerine iki yıl önce 6-7 Ekim'de düzenlenen izinsiz gösterilerde, terör örgütü PKK yandaşlarının, Diyarbakır'da ateşe verdiği Camileri ve Kur'an Kursları Yaptırma, Yaşatma, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Cami-Der) binasındaki 12 dernek gönüllüsünü de yakmak istediği belirtildi.

Cami-Der Başkanı Şeyhmus Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneklerinde çocuklara Kur'an-ı Kerim öğrettiklerini, Sur ilçesindeki ihtiyaç sahiplerine yardım yaptıklarını söyledi.

Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle kentte 6-7 Ekim 2014'te gerçekleştirilen saldırılarda dernek binalarının da hedef alındığını dile getiren Taş, 12 dernek gönüllüsünün bayramın son günü ulaştıramadıkları kurban etlerinin dağıtımı için dernek binasında bulunduğunu aktardı.

"Gönüllülerimiz diri diri yakılacaktı"

Taş, bu sırada organize olan PKK yandaşlarının dernek binasına saldırdığını anlatarak "Teröristler arkadaşlarımızı katletme girişiminde bulundular. Yasin ve arkadaşları gibi dernek gönüllülerimizi de katledeceklerdi. Dernek yakınında oturan iki yaşlı vatandaşın evine almasıyla arkadaşlarımız kurtuldu. Şans eseri kurtulmasalardı gönüllülerimiz diri diri yakılacaktı." dedi.

Taş, gönüllülerin ayrılmasından hemen sonra binanın ateşe verildiğine işaret ederek dernekte bulunan Kur'an-ı Kerimler ile tüm dini kitapların yakıldığını bildirdi.

Kurban Bayramı gibi mübarek bir günde bu saldırıların gerçekleşeceğini hiç düşünmediklerini belirten Taş, şöyle devam etti:

"Bunlar daha önce organize oldukları için tüm adreslere eş zamanlı saldırdılar. Derneğimize yapılan saldırının en büyük sorumlusu HDP'dir. O saldırganlar Selahattin Demirtaş'ın çağrısıyla sokağa indi. Ondan önce de DBP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, 'Diyarbakır'da 400'e yakın DAEŞ'e ait dernek var.' ifadesi ile dernekleri hedef haline getirdi. Hem PKK hem de HDP bu derneklerin DAEŞ ile alakasının olmadığını biliyor."

"Terör örgütü PKK, Diyarbakır'da bulunan tüm İslami sivil toplum kuruluşlarını hedef haline getirdi. Buradaki insanlara yaşam hakkı vermiyorlar. Bizim gibi dernekleri onlara karşı olduğumuzdan hedef haline getirdiler." diyen Taş, Sur'daki terör saldırılarından da dernek binalarının olumsuz etkilendiğini ifade etti.

Taş, dernek binalarının önünde çukurlar kazıldığına işaret ederek binanın son terör saldırıları ile de harabeye dönüştüğünü söyledi.

"O gece bizim kurtuluşumuz mucizeydi"

Saldırıdan kurtulan dernek gönüllülerinden Muttalib Yuva, o gün ölümle burun buruna geldiklerini söyledi.

Saldırının yaşandığı gün yaklaşık 300 ihtiyaç sahibi aileye kurban eti dağıttıklarını belirten Yuva, kalan etleri dağıtmak için binadan çıkmak istediklerinde sokakta saldırılar başladığını anlattı.

Yuva, "Kendimizi derneğe attığımızda etraftan bizlere ateş açmaya başladılar. Derneğin etrafındaki bütün sokaklarda ateş ediliyordu. O saatten sonra hiçbirimiz dernekten çıkamadık. Bazı arkadaşlarımızın yüzüne kurşun saçmaları isabet ettiğinden dolayı yaralandı." diye konuştu.

Bina kapısına çok sayıda mermi isabet ettiğini ancak şans eseri kapının açılmadığını dile getiren Yuva, kapının önüne ses bombası da atıldığını aktardı.

Yuva, bazı gönüllülerin ailelerini arayarak helallik istediğini aktararak saldırılar devam ederken binanın yakınında oturan iki yaşlı kişinin kendilerini gizlice çıkarıp evlerine götürdüğünü kaydetti.

"Komşularımıza, 'Niye bu riske girdiniz? Size de zarar verebilirler.' dediğimizde bize, 'Siz burada ölürken evde oturmanın Allah tarafından hesabının çok ağır bir şekilde sorulacağını düşündüm. Öleceksek beraber ölelim de Allah'a verecek bir cevabımız olsun.' dediler. O gece bizim kurtuluşumuz mucizeydi." ifadelerini kullanan Yuva, Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürüldüğünü televizyondan öğrendiklerini aktardı.

Yuva, "Yasin Börü ve arkadaşları ömür boyu zihnimizde ve kalbimizde silinmeyecek bir iz bıraktı." dedi.

Kaynak: AA