Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, yaş düzeltme talebiyle açılan davada yapılan değişikliği, 'bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün olmadığı' gerekçesiyle bozdu. Kararda, hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verilirken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen gösterilmesi gerektiği belirtildi.

Davacılar Ali Artıkarslan ve Fatma Artıkarslan ile davalı nüfus müdürlüğü arasındaki davada, Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 12.06.2009 günlü ve 2009/155-2009/279 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30.11.2010 gün ve Hukuk-2010/270439 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istendi.

Talebi değerlendiren Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, davacılar Ali Artıkarslan ve Fatma Artıkarslan'ın, davalı nüfus müdürlüğü aleyhine açtıkları davada, 01.01.1996 doğumlu olan çocukları Halil Artıkarslan ve Emine Artıkarslan'ın doğum yıllarının 1995, diğer oğulları 02.01.1998 doğumlu İsa Artıkarslan'ın doğum yılının ise 1996 olarak düzeltilmesini istediklerini hatırlattı. Mahkemece Halil Artıkarslan'ın 01.01.1996 olan doğum tarihinin 01.01.1993, Emine Artıkarslan'ın 01.01.1996 olan doğum tarihinin 01.01.1997 ve İsa Artıkarslan'ın 02.01.1998 olan doğum tarihinin 02.01.1995 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşıldığı ifade edildi.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, incelenen dosyadan küçük Emine Artıkarslan'ın nüfusa 03.01.1996 tarihinde tescil edildiğinin görüldüğüne dikkat çekti. Bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün olmadığı halde, doğum tarihinin 01.01.1997 olarak düzeltilmesinin nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirdiğini vurgulayan daire, kararında, "Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına bozulmasına ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi." dedi. - ANKARA (Cihan Haber Ajansı)