Küçükçekmece Belediyesi'nin Sefaköy Kültür Merkezi'nde düzenlediği "Küçük İstanbul Buluşmaları" adlı programa katılan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahin, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteciler ile ilgili soruya, "Bazı gazeteci arkadaşların gözaltına alınması ve haklarında soruşturma açılması tamamen yargısal bir faaliyettir. Yasama ve yürütme ayrı ayrı erklerdir. Bir birimizin işine karışmayız. Ama meclis olarak çıkartmış olduğumuz kanunların özüne ve ruhuna uygun olarak uygulanmasını arzu ederiz." diyerek cevap verdi.

Şahin, konuşmasının devamında: "Kendilerin ile ilgili hangi iddialarda bulunuluyor, bu iddiaların delileri nedir? Bunları bilmiyoruz. Eğer bunları bilme imkanımız olsa sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Bilindiği gibi bu ilk soruşturmalar gizlidir.

Cumhuriyet savcılıkları bu soruşturmaları dava açılana kadar gizli olarak yürütmek zorundadır. Yasaların gereği budur. Ben TBMM başkanı olarak yasama organının başında olan bir kişi olarak, şunu ifade edebilirim: TBMM yasaları çıkaran organdır.


Yasaları meclis olarak biz çıkartıyor ve yürürlüğe koyuyoruz. TBMM nin çıkartmış olduğu her kanun bu ülkede demokrasiyi daha da genişletmek amaçlıdır.

Türkiye'de özgürlük alanını daha da genişletmeyi hedefler. ve Türkiye bir kanun devleti değil, tam bir hukuk devleti olsun diye bu yasaları çıkartırız. Meclisin başkanı olarak da çıkartmış olduğumuz yasaların da aynı doğrultuda uygulanmasını bekleriz ve arzu ederiz."dedi.

Uygulamada yaşandığı ifade edilen bir takım sorunlar olabilir diyen Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuvvetler ayrılığı ilkesine ben yürekten inanan ve bunu uygulamaya çalışan birisiyim. Yargı bağımsız ayrı bir organdır. Yasama ve yürütme ayrı ayrı erklerdir. Bir birimizin işine karışmayız. Ama meclis olarak çıkartmış olduğumuz kanunların özüne ve ruhuna uygun olarak uygulanmasını arzu ederiz.


Ben bunu söyledikten sonra şöyle bir soru soracaksınız: "Peki bu amaca uygun uygulanmıyor mu'ö uygulanması için şüphesiz titizlik gösteriliyor. Hiçbir savcımızın, hiçbir hakimimizin kimsenin hasmı ya da düşmanı olmadığını düşünüyoruz. Onlar sadece önlerindeki yasaları tatbik ederler, uygularlar. Ama bu görevlerini yaparken Türkiye'de özgürlüklerle ilgili, basın özgürlüğü ile ilgili bir sorun varmış izlenimini verecek uygulamalar içinde olmamaya azami itina gösterilmesi lazım.


Yasama organını başında olan , biri olarak TBMM başkanı olarak diğer organlardan beklediğimiz budur. Yasaları biz ortaya koyuyoruz. Bu yasaları lütfen Türkiye'de demokrasi daha da gelişiyor, temel hak ve özgürlükleri hukuk devleti anlayışına göre uygulanıyor şeklinde uygulayın. Bunu bekliyoruz. ve delil durumları ortaya çıksın.

Niçin bu arkadaşlarımız tutuklanmışlar, haklarında ne gibi iddialar var, ne gibi deliller var. bunlar ortaya konulduktan sonra sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir. Bazı gazeteci arkadaşlar, meslektaşları ile ilgili, bu gözaltıları bir noktada protesto için, bir anlamda da destek için yürüyüş yapmışlar. Bunu demokratik bir hak olarak görüyorum. Zaten gösteri yürüyüşleri yasası var. bu da demokratik bir haktır. Yasal sınırlar içerisinde bu tür tepkileri gayet doğal olarak karşılıyorum." (Doğan Haber Ajansı)