KCK soruşturmasında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu beş MİT mensubu, şüpheli sıfatıyla ifade için çağrılmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın dosyadan el çektirilmesine bir tepki de YARGI-SEN'den geldi. AKP'nin MİT Kanunu'nda değişiklik öngören teklifi verilmesi ile Özel Yetkili Mahkemelerin, Başbakan'ın istediği veya istemediği kişilerin yargılanabileceği bir yer olarak görüldüğünü bir kez daha ortaya konulduğuna dikkat çeken Eminağaoğlu, Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın soruşturmaya yönelik yetkisinin çok ivedi adli işlerin yapılabildiği haftasonu tatilinde, İstanbul ÖGM Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen tarafından kaldırıldığını anımsattı.

Eminağaoğlu, Sürece hukuksal açıdan bakıldığında da, her olaya ya da her kişiye göre farklı bir uygulama ve işlem gerçekleştirilmesi isteğinin açıkça dışa vurulduğu görülmektedir. Bu durum hukuk devleti yönünden varlık ya da yokluk noktasına gelindiğini yansıtmaktadır" dedi. Eminağaoğlu, varlıkları ve faaliyetleri, adil yargılama ve etkin soruşturma kuralları açısından evrensel ölçütlerle çatışan, hatta siyasi iradenin istemediği hiç bir alanda adil ve etkin bir soruşturma yapabilme koşulları da bulunmayan, hukuk devleti ilke ve kurallarıyla da asla bağdaşmayan Özel Yetkili Mahkemelerin, bu mahkemeleri yapılandıran siyasi irade tarafından, kapıkulu gibi görmek istendiğinin, son yaşanan olaylarla bir kez daha ortaya çıktığını savundu.

'Yargıç güvencesi sözde kalmıştır'

Bu yapı içerisinde, Savcıların Bağımsızlığına Yönelik Evrensel İlkeler'in de hiçbir biçimde yaşam alanı bulamayacağına dikkat çeken Eminağaoğlu, "Yapay gerekçelerle hareket edilerek Cumhuriyet savcısı Sarıkaya'nın yaptığı soruşturmadan el çektirilmesiyle, ayrıca görülmüştür.
Sarıkaya dahil tüm meslektaşlarımızın bugüne kadar yaşadıklarına bakıldığında, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin etkin bir biçimde yaşanamaz olduğu ve sözde kaldığı görülmektedir" dedi.
Yargının, siyasi iradenin uygun gördüğü ölçüde işlem yapan bir erk durumuna itildiğini ifade eden Eminağaoğlu, istenmeyen alanların fiilen yargıya kapatıldığını, hukuk devletinden, sorgulanamayan kutsal hükümete yönelik adımlar atıldığını, siyasi iradeyi rahatsız etmeyen ve onun baskı aracı gibi kullanılabilecek bir aygıt konumuna sürüklendiğini savundu. Özel Yetkili Mahkemelerin varlıkları hep sorgulandığını anımsatan Eminağaoğlu, siyasi iradenin, özellikle bu mahkemeler üzerinden, yargı erkini, kendi gücünü kutsama ve yanında olmayanı ezebilme aracı olarak görmek ve kullanmak istediğini iddia etti.

'Bu durum asla kabul edilemez'

Bu durumun asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Eminağaoğlu, "Bu tabloyu, etkin bir rol üstlenen yürütme birimleri yaratmış ise de, HSYK'da bazen bu uygulamalarda aktör, bazen de seyirci olarak varlık nedeninden uzaklaşmıştır. Yargıç ve Cumhuriyet Savcıları, hiç kimsenin kapıkulu, hukuk da güçlünün elindeki silah olamaz" dedi. Hukukun herkese lazım olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizen Eminağaoğlu, herkes için güvence olması gereken yargıyı, iktidar gücünün bir silahı gibi görme anlayışının ve uygulamasının ivedilikle terk edilmesi gerektiğini kaydetti. Eminağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Savcıların Bağımsızlığına Yönelik İlkelere göre hareket edilerek, soruşturmaların belli odaklarda rahatsızlık uyandırdığında, soruşturmayı yürüten savcıların dosyadan el çektirilmesi yolunda, giderek sıklıkla karşılaşılan ve kurallaşan uygulamalar, yeterli güvenceler sağlanarak terk edilmelidir. Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmalıdır. HSYK varlık nedenini hatırlamalıdır. Bu nedenle yargı, üstünlüğün hukuku yaratılarak onun uygulayıcısı konumuna itilmemeli, yargı yargıya bırakılmalı, yargı da, hukukun üstünlüğü ile baş başa bırakılıp, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi etkin olarak yaşama geçirilerek, etkin soruşturma ve adil yargılama koşulları da sağlanıp, yegane amaç olan hukukun etkinliği ve egemenliği sağlanmalı, hukuk devleti korunmalıdır. Bu nedenlerle ilgililere açık çağrı yapıyor, İstanbul ÖGM Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya hakkında işlem gerçekleştirilenler için de HSYK'yı ayrıca göreve davet ediyoruz."