Tuncel darp edildi YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle ve milletvekili seçilmelerine karşın tahliye talepleri reddedilen KCK davasından tutuklu bulunanlara destek için aralarında milletvekillerinin de bulunduğu 1500 kişi Şişli’de toplandı. Taksim’e yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Milletvekillerinin bulunduğu otobüse de gaz bombası atıldı. Yaralanan Sebahat Tuncel ve gazdan etkilenen Sırrı Süreyya Önder hastaneye kaldırıldı.
Polisten ter kontrollü müdahale
Önder: Meclis’iniz batsın. Bize bu muameleyi reva görenler Meclis’te neler yapacaksınız? Kürkçü: Gaz bombaları altında mı uzlaşacağız? Tüzel: Açık bir şekilde devlet terörü yaşadık.
İstanbul Haber Servisi - YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle ve milletvekili seçilmelerine karşın tahliye talepleri reddedilen KCK davasından tutuklu bulunanlara destek vermek için Şişli’den Taksim’e yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Polisin müdahalesi sırasında İstanbul bağımsız milletvekilli Sebahat Tuncel yere düştüğü sırada darp edildi, milletvekillerinin bulunduğu otobüse gaz bombası atıldı. Vekiller, yaşananları “devlet terörü” diye nitelendirdi. Polis ise olayları milletvekillerinin provoke ettiğini öne sürdü.
Dün öğle saatlerinde bağımsız milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Levent Tüzel ile BDP, EMEK Partisi ve SODAP üyelerinden oluşan yaklaşık 1500 kişilik grup, Şişli Meydanı’nda toplandı. “YSK: Yasalarla seçmen katliamı. Hatip Dicle yoksa biz de yokuz. Kelepçeyle aldınız, YSK ile bağladınız” pankart ve dövizleri açan gruptakiler Taksim’e doğru yürümek istedi.
‘Provokasyonolabilir’
Göstericilerin önü çevik kuvvet ekipleri ve panzerlerle kesildi. Bunun üzerine emniyet yetkilileri ile milletvekilleri arasında görüşme yapıldı. İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Mehmet Altınok grubun içinde yüzleri maskeli ve provokasyon yaratacak olan gruplar olduğu gerekçesiyle izin verilmeyeceğini söyledi. Önder ise kitlenin sorumluluğunun kendilerinde olduğunu belirterek yürümek istediklerini belirtti. Tüm çabalara rağmen polis, gruba izin vermeyerek dağılmalarını istedi. Göstericiler anonsu dikkat almayınca polis, gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti.
Polisin attığı gaz bombalarından çok sayıda yurttaş etkilenirken onlarca kişi ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Gazetemizin bulunduğu Nurettin Mazhar Öktel Sokak’ın girişini tutan polisler, şüphelendikleri genç erkeklerin kimliklerine bakıp ellerini giysilerinin içine sokarak terlerini kontrol etti. Bazılarını tekme tokatla dövdükten sonra serbest bıraktı. Polis, aynı zamanda özel bir hastanenin de bulunduğu sokakta çok sayıda gaz bombası attı. Polisin müdahalesinin ardından gazetecilere açıklama yapan vekiller yaşananları devlet terörü olarak niteledi. İl Emniyet Müdür Yardımcısı Altınok ise olayları milletvekillerinin provoke ettiğini öne sürdü. Altınok “Orantılı bir şekilde güç kullanılarak göstericiler dağıtıldı” dedi.
Altınok, olayların ardından 40 kişinin gözaltına alındığını, 2’si ağır 9 polisin yaralandığını söyledi.
Polisin sert müdahalesi sonucu rahatsızlanan Tuncel ve Önder Taksim İlkyardım Hastanesi’ne kaldırıldı. Bir süre müşade altında tutulan Tuncel ve Önder daha sonra taburcu edildi.
Dicle için iki formül Bağımsız 4 vekilin ardından Mardin milletvekili Gülser Yıldırım ile Şanlıurfa milletvekili İbrahim Ayhan’ın tahliye talebi de mahkemelerce reddedildi. Hatip Dicle’nin avukatları, YSK kararını Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı aldı. İlk seçenek 85. madde kapsamında başvurmak olacak. Diğer seçenek ise “bireysel başvuru” hakkından faydalanmak. Ancak bunun için Meclis’te yasa değişikliği yapılması gerekiyor.
Dicle için AYM formülü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hatip Dicle’nin avukatları, Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili YSK kararını Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı aldı. Dicle, Anayasa Mahkemesi’ne ya anayasanın 85. maddesi kapsamında başvuracak ya da son anayasa değişikliğiyle kabul edilen “bireysel başvuru” hakkından faydalanacak.
Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre, Dicle’nin avukatlarından Cihan Aydın, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak için hazırlık yaptıklarını belirterek bugün ya da en geç yarın başvuru yapacaklarını söyledi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, daha önce Artvin gezisinde Dicle krizine ilişkin “Bir iki gün daha bekleyelim. Bizim de söyleyeceklerimiz olabilir” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Kılıç’ın sözleri yorumlanırken iki senaryo üzerinde durulmuştu. Başvurunun anayasanın 85. maddesi kapsamında olmasıydı. Madde, vekilliğin düşmesine karşı Anayasa Mahkemesi’ne 7 gün içinde yapılacak iptal istemini düzenliyor. “Milletvekilliği düşürme yetkisi Meclis’e ait. YSK verdiği kararla Meclis’in yetkisini gasp etmiştir” muhtemel gerekçesiyle bugün ya da yarın yapılacak iptal başvurusu yemin krizini daha da alevlendirecek. Maddeye göre yüksek mahkemenin iptal başvurusunun ardından 15 gün içinde karar vermesi gerekiyor. Diğer bir yorum ise Dicle’nin YSK kararını “bireysel başvuru” yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne taşıyabileceği yönünde olmuştu.
Cumhuriyet