MİYASE İLKNUR

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve yardımcısı Afet Güneş ile eski Müsteşar Emre Tanerin ifadeye çağrılması basında ilk gün cemaat ile iktidar kavgasına bağlanmıştı. Dün ve önceki gün isecemaat-iktidar kavgasıyorumu daha cılız bir sesle dile getirilirken, bunun yerini farklı üç senaryo aldı. En çok taraftar bulan birinci senaryo,Kürt sorununun çözümünü güvenlik yoluyla çözmek isteyenlerle diyalog yolunda ısrar edenlerin mücadelesiyorumu oldu. İkinci senaryo, klasik İsrail parmağı”. Üçüncü senaryo ise Cumhurbaşkanlığı savaşlarıolarak ortaya atıldı. Özel yetkili savcıların yeni güç odağı olarak ortaya çıktığı ve yetki aşımında bulunduğu bu üç senaryoyu yazanların alt başlığı oldu.

Birinci senaryo, yani cemaat-hükümet kapışmasıyorumu ilk gün büyük bir koro halinde dile getirildiğinde herkes cemaatin amiral gemisi Zaman gazetesinin, özellikle de Hüseyin Gülercenin değerlendirmelerini merak etti. Ancak hem Zaman gazetesi hem de Hüseyin Gülerce bu konuda dişe dokunur bir yorumda bulunmadı. Gülerce, konuya giriş yapıyormuş gibi yapıp anayasayı yazmayı yeğlerken diğer yazarlar neredeyse bu konuyu görmedi gibi. Sadece Nedim Hazar, dünkü köşesinde MİT hakkındaki çok önemli suçlamaların görmezden gelinemeyeceğini yazarak özel yetkili savcılar ve polise destek atan bir yazı kaleme aldı. Zaman yazarlarının Cemaat iktidar pastasındaki payını arttırmak istiyoryorumuna ilişkin bir değerlendirme yapmaktan kaçındıkları gözlendi. Bu sessizliğiSükût ikrardan gelirşeklinde yorumlamak da mümkün, Bu kavgada taraf olmak istemiyorlardiye okumak da...

Cemaat ile hükümet arasındaki mücadeleyi dün sadece Hürriyette Yalçın Doğan ile Tarafta Ahmet Altan yineledi. Cemaatin çok sert bir siyasi kavgada baş aktör olarak sahnede bulunduğuna dikkat çeken Altan, Genellikle daha ılımlı ve kavgadan uzak bir görüntü çizen cemaatin kendini bu kadar açıkça ortaya koyup, riske girerek kavganın içinde yer almasının nedenlerini bilemiyorum doğrusuyorumunda bulundu. Altan, yazısında MİT içerisinde PKK ile ilişkili bir Ergenekon yapılanmasına dokunulmadığına ve Fidanın da bu yapıyı koruduğu iddialarına da yer verdi. Yalçın Doğan ise Bölgemizde her sorunda efelenmekten geri kalmayan bu hükümetin bölgesel gücüne gölge düşüyor. Cemaat artı Amerika Erdoğana artık dur diyorşeklinde yorumda bulundu.

Bu konuda ilginç bir saptama da yine Taraf gazatesinin Ankara büro şefi Lale Kemalden geldi. Kemalin iddiasına göre bu savaş MİT ile Emniyet İstihbaratının bir savaşıydı ve arka planında da MİTin Emniyet İstihbaratını kendisine bağlamak isteğinden kaynaklanıyordu.

Bir başka ilginç senaryo ise önceki gün yazan iki Yeniçağ yazarı tarafından ortaya atıldı. Ahmet Takan ve Aslan Bulutun iddiasına göre son gelişmeleri Cumhurbaşkanlığı savaşıolarak okumak gerekliydi. Abdullah Gülün görev süresinin yedi yılla sınırlandırılması fitili ateşlemişti. Üstelik bu savaşta ABD ve İngilterenin de rol aldığını unutmamak gerekirdi.