Raporda, genel itibariyle ziyaret edilen ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının iyi olduğu tespitine yer verildi, tutuklu ve hükümlü erlerin de sivil kıyafet giymesi, infaz koruma görevlilerinin sınavla alınan profesyoneller olması ve insan hakları eğitiminden geçirilmesi önerildi.

Komisyon Başkanı Zafer Üskül'ün başkanlığındaki alt komisyon, geçen yıl Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mamak 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi, 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eskişehir 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi, 3. Kolordu Komutanlığı Özel Tip Askeri Cezaevi ve Tutukevi(Hasdal) ile bu yılın başında Ege Ordusu Komutanlığı 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevinde incelemelerde bulundu.

Komisyon, hükümlü ve tutukluların, maddi, manevi dokunulmazlığının ihlal edilip edilmediğini, ceza infaz kurumlarındaki yaşam koşullarını, sağlık hizmetleri başta olmak üzere infaz kurumuyla ilgili şikayetleri yerinde inceledi; ceza infaz kurumu yöneticileri ve koğuşlarında kurum personeli olmadan bazı hükümlü, tutuklularla görüştü.

3'TE 1'İ DOLU
Rapora göre, Türkiye'de 10 Ocak 2011 itibariyle 25 yerde askeri ceza ve tutukevi yer alıyor, bunların toplam kapasitesi 2 bin 443.

Aynı tarih itibariyle 541 tutuklu, 190 hükümlü olmak üzere 731 kişi bu ceza ve tutukevlerinde bulunuyor. Ceza ve tutukevlerinin 3'te 1'i dolu.

Tutuklulardan 29'u subay, 21'i astsubay, 9'u uzman çavuş, 482'si erbaş-er, hükümlülerden ise 2'si subay, 9'u astsubay, 1'i uzman çavuş, 178'i erbaş-er statüsünde.

Raporda, ''İnfaz kurumlarında kapasitenin altında tutuklu ve hükümlü bulunması, verilen hizmetlerin iyi ve yapılan çalışmaların daha sağlıklı yapılmasına imkan sunmaktadır'' denildi.

''DÜZENLEMELER YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ''
Komisyonun, yaptığı incelemeler sonrasındaki tespitleri rapora şöyle yansıdı:

''Cezaların infazı, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile gerçekleştiriliyor, uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenen bu yasa, tüm infaz kurumlarında uygulanmalı. Aksi eylemler, uygulamalar arasında farklılıkların doğmasına neden olur.

Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun'da 'Askeri mahkemelerce verilen ceza hükümleri, kesinleşmedikçe yerine getirilmez. Bu Kanunda ve Askeri Ceza Kanununda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde cezalar ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesinde, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun ilgili hükümleri uygulanır' hükmü bulunuyor, askeri ceza infaz kurumlarının da bu yasaya göre yönetilmesi gerekir.

Askeri Ceza ve Tutukevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Yönetmelik'in bazı hükümleri, yasa ve uluslararası standartlara uygun değil, askeri bir eğitimin devamı niteliği taşıyor.

'...günlük programda cuma ve cumartesi hariç olmak üzere haftanın diğer günlerinde gece dersi yaptırılır'', ''Hükümlü ve tutuklu er ve erbaşlar, teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirinin emriyle askeri ceza ve tutukevinin içinde veya dışında, yük taşınması, taş veya odun kırılması, yol yapımı, arazi tesviyesi, ağaç dikimi gibi işlerde kazma, kürek kullanılmasını gerektiren ağır işlerde çalıştırılabilir', 'Sabah kalkma vaktinden yatma saatine kadar yatakhaneye girmeleri veya yataklarda yatmaları,...koğuşta yemek yemeleri yasaktır', 'Subay ve astsubaylarla ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla tüm hükümlü ve tutukluların saç ve sakalları, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğinin erler hakkındaki hükümlerine göre kestirilir' yönündeki düzenlemeler yeniden gözden geçirilmeli, uluslararası standartlara uygun hale getirilmeli.

İnfaz kurumlarında, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uygulanmalı, yönetmelik ve iç işleyiş de bu yasaya paralel olarak düzenlenmeli.

Resmi Gazete'de yayımlanmayan yönetmelik, şeffaflık ve toplumun bilgi alma hakkı göz önüne alındığında, Resmi Gazete'de yayımlanmalı ve Milli Savunma Bakanlığının internet sitesine konulmalı.

İNFAZ KORUMA MEMURLARINA, İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ
Tutuklu ve hükümlü subay, astsubay, sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaşlara askeri disiplini ihlal etmeyecek nitelikte olmak şartıyla tanınan kendi sivil kıyafetlerini giyme imkanının erlere de verilmesi değerlendirilmeli.

İnfaz koruma memurları, insan hakları ve psikolojisi başta olmak üzere yeterli eğitimden geçirilmeli.

Kurumlarda bu görevin memurlar tarafından değil, erbaş ve erler tarafından yapılması, uygulamada bazı sıkıntıları beraberinde getiriyor. İnfaz koruma görevlilerinin er ve erbaşlardan oluşturulması yerine, sınavla alınan profesyonel kişiler olarak bu işi yapan memurlar tarafından hizmetin yerine getirilmesi daha olumlu sonuçlar doğuracak.

Askeri ceza infaz kurumu müdürleri, Silahlı Kuvvetlerde farklı birliklerde görev yapan subaylar arasından atanıyor. Kurum müdürlüğü profesyonel bir meslek olarak kabul edilmeli ve göreve atananlar emekli olana kadar olağanüstü bir sıkıntı olmadığı takdirde bu görevini sürdürmeli.

''BAŞLARI ÖNE EĞİK YÜRÜYORLAR''
Raporda, Eskişehir 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi personelinin tutum ve davranışlarının, ıslah odaklı olmaktan çok disiplin temeline oturtulmuş olduğu izlenimine yer verildi.

Hükümlü ve tutukluların, günde 6 kez içtima vermeleri, tüm tutuklu ve hükümlülerin esas duruşa geçerek beklemeleri, koridorlarda başları öne eğik, elleri vücuduna yapışık vaziyette sağa sola bakmadan sadece önlerine bakarak yürümek zorunda olmaları, saat 21.30'dan sonra zorunlu olarak uyumak zorunda kalmaları, gece nöbet tutmaları, gazinoda otururken bacaklarını uzatmalarının yasak olması gibi uygulamaların, bunun göstergeleri olduğu kaydedildi.

Buradaki hükümlü ve tutukluların, istedikleri gazeteleri değil, idarenin belirlediği 15 gazete içerisinden seçim yapabildiği, liste dışındaki gazeteleri okuyamadığı ifade edildi.

Geceleri nöbet tutma, esas duruşunu gösterme, yanaşık düzen ve talimat eğitimleri gibi askerlere mahsus eylemlerin, sivil kişilere ve asker sayılmayan hükümlülere de uygulanmasının, ayrı bir çelişki olduğu vurgulanan raporda, ''Bu uygulamaların tutuklu ve hükümlülerin ıslahına yönelik olumlu bir sonuç doğurmayacağı, yargı tarafından verilen hapis cezası dışında idarece cezalandırma şeklinde bir uygulama algısına neden olacağı düşünülerek yasada yeri olmayan bu tür faaliyetlere son verilmesi, infaz sisteminin amacına daha uygun olacaktır'' denildi.

''HASDAL'DA OLUMLU UYGULAMALAR''
Hasdal'daki incelemelerde ise hükümlü ve tutukluların fiziki şartlarına ilişkin bazı olumlu uygulamaların da görüldüğü ifade edildi.

Ziyaret tarihinde yürürlükteki yönetmelikte; ceza infaz kurumunda spor aletlerinin bulundurulmasına, odalarda kütüphanelerin kurulmasına, talep edilen gıda ihtiyaçlarının karşılanmasına, odalarda buzdolabı olmasına ilişkin hükümlerin yer almamasına rağmen Hasdal'da bu imkanların tutuklu ve hükümlülere verildiği belirtildi.

''Sabah kalkma vaktinden yatma saatine kadar yatakhaneye girmeleri veya yataklarda yatmaları,koğuşta yemek yemeleri yasaktır'' şeklindeki yönetmelik hükmüne karşın Hasdal Ceza İnfaz Kurumunda bu maddenin uygulanmadığı, diğerlerinde ise tutuklu ve hükümlülerin şikayetine neden olacak şekilde uygulandığı vurgulandı.

''DEĞİŞİKLİKLER, TÜM ASKERİ CEZA İNFAZ KURUMLARINI KAPSAMALI''
Raporda, şu görüşlere yer verildi:

''Komisyonumuz bu tür olumlu uygulamaların yaygınlaştırılmasına ve farklı uygulamaların sonlandırılmasına, hem ceza infaz kurumunda barındırılan tutuklu ve hükümlülerin daha insani koşullarda yaşamasına hizmet edeceği hem de kurumlarda barındırılanlar arasında eşitliğin sağlanması gerekliliği düşüncesiyle önem atfetmektedir. Komisyonumuzun bu doğrultudaki düşünce ve beyanları sonucunda yönetmelikte değişiklik yapılarak ceza infaz kurumunda bulundurulabilecek eşya listesine koşu bandı, bisiklet, kürek çekme aleti gibi mekanik spor malzemeleri ile buzdolabı, klima, vantilatör ve su soğutma sebili eklenmiştir. Yönetmelikteki değişiklikten sonra yapılan ilk inceleme yeri olan Ege Ordusu Komutanlığı 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevinde bu değişikliklerin hayata geçirilmediği gözlemlenmiştir. Kamuoyunda yönetmelik değişikliğinin sadece Hasdal'a yönelik yapıldığı imaj ve izlenimine yer açabilecek değerlendirmelere sebebiyet verecek uygulamalardan kaçınılmalı, yapılan değişiklik ve işlemler tüm askeri ceza infaz kurumlarını kapsayacak şekilde uygulamaya sokulmalıdır.''

''FİZİKİ YAPILARLA İLGİLİ DÜZENLEMELER''
Raporda, askeri ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü erlerin önemli bir çoğunluğunun, askerlik görevleri sırasında cep telefonu bulundurdukları ve bu nedenle emre itaatsizlikte ısrar suçundan mahkum olduğu belirtildi.

Raporda, ''Haberleşme ve cep telefonu kullanımının bu kadar yaygınlaştığı, bilgi ve teknoloji çağı olan günümüzde bu eylemin hapis cezasına netice veren suç olarak nitelendirilmesinin ve ağır bir yaptırıma tabi tutulmasının ceza adaleti açısından insan haklarına aykırılık teşkil edebileceği endişesi söz konusudur'' denildi.

Genel itibariyle ziyaret edilen ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının iyi olduğu tespit edildiği ifade edilen raporda, ''Ancak 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eskişehir 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevinde havalandırma alanlarını çevreleyen duvarların kenarlarında bulunan dikenli teller ve demirlerin hükümlü ve tutukluların kendilerine zarar verebilecekleri kadar yakın olduğu görülmüş ve bu durum ilgili birimlere iletilmiştir. Tutuklu ve hükümlülerin içinde bulundukları durum itibariyle kendilerine zarar verebilme ihtimallerinin her zaman bulunduğu, hatta zaman zaman intihar olaylarının görüldüğü bilinmektedir. Bu tür olumsuz eylemlere sebebiyet vermemek adına infaz kurumlarının fiziki yapıları ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır'' görüşüne yer verildi.



AA