Ankara- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 27. İSEDAK Toplantısı öncesinde basın mensuplarına Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terörist saldırıyla ilgili açıklamada bulundu. Gül, dün ve bugün acılarının büyük olduğunu ifade ederek, hayatını kaybeden asker, polis ve yurttaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı dileğinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti: ''Şunu kimse unutmamalıdır ki; bize bu acıyı çektirenler, misliyle çekeceklerdir. Devletimizi bu saldırılarla sarstıklarını zannedenler, hizaya getireceklerini zannedenler, göreceklerdir ki bu saldırıların intikamı çok büyük olacaktır ve misliyle de alınacaktır. Türk Devleti'ne savaş açarak bir yere varılamayacağını, eninde sonunda göreceklerdir. Onlara yataklık edenler de bunlara bu şekilde at koşturmasına fırsat verenler de muhakkak ki derslerini çıkarmaları gerekir. Onlar da neticelere katlanmaları gerekir. Bütün dünya şunu bilmelidir ki Türkiye azimli, kararlı bir şekilde bu terörle sonuna kadar mücadele edecektir ve bu terör karşısında hiçbir şekilde sarsılmayacaktır ve sonuna kadar da bu işi bitirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Ben bir kez daha bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, komutanların bölgeye intikal ettiklerini de belirtti. Bu mücadelenin uzun soluklu bir mücadele olduğunu herkesin bildiğini ifade eden Gül, ''Dünyanın başka tarafında da böyle olmuştur. Bu konudaki kararlılığımız kesindir. Türkiye'deki demokratik gelişmeleri eğer 'terör neticesinde elde ediyoruz' zehabına kapılanlar varsa şunu bilmelidirler ki büyük bir tarihi yanılgı içindedirler. Kendi halkımızı kucaklamak, kendi halkımıza şefkat göstermek, kendi halkımızın hak ve hukukunu korumak başka bir şeydir ama teröre karşı asla taviz vermeden mücadele etmek de bizim hem devlet hem de milletin kararıdır. Bir kez daha milletimize rahmet diliyorum, bütün şehitlerimizin başı sağ olsun'' diye konuştu.

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa uzlaşma komisyonunda yaptığı konuşmada terörü kınayarak şunları söyledi: "Acılarımız ne kadar büyük olursa olsun, onu içimize gömeceğiz, bağrımıza taş basacağız. Bu olaylar ne kadar yürek yakıcı olursa olsun, gelişen şartlar ne kadar bu çalışmamızı zorlaştırırsa zorlaştırsın, girdiğimiz bu yoldan dönmek de yok. Onun için soğukkanlılıkla, sağduyu ile ve sorumluluk duygusu içerisinde, hukuk ve demokrasi içerisinde kalarak, üzerimize düşeni yapma gayreti içerisinde olacağız."

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, son terörist saldırıları değerlendirdi. MHP olarak öncelikle etnik bölücü terör örgütünü şiddetle ve nefretle kınadıklarını söyleyen Şandır şöyle devam etti: "Terör örgütüne destek verenleri, terörü hoşgörü ile karşılayanları, saldırılar karşısında Türkiye'yi suçlamaya çalışanları kınıyoruz. Terörü destekleyenleri kınıyoruz. 10 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP hükümetinin uyguladığı yanlış politikalar ile günde 30 şehit verir hale geldik. Türkiye adet örtülü savaşın saldırıları altında kan kaybediyor. Bunun sorumlusu on yıldan beri ülkeyi yöneten AKP iktidarının uygulanan politikaların sonucudur. Bu akan kanın sorumlusu "Güzel şeyler olacak" diye açılım politikaları başlatanlardır."

Terörle müzakere değil, mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Şandır, bu mücadelenin de "adam gibi" yapılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Milletin başı sağ olsun acımız büyük. Milletin oyuyla iktidar olmuş AKP'nin sorumluğunu haykırıyoruz. Akan kanın sorumlusu AKP'dir. Yıllardır kara harekatı, Kandil'in ortadan kaldırılması ısrarla istenilmesine karşın hükümet ayak sürümektedir. Meclis operasyon yetkisini verdi ama yapılmadı. Tam mücadele edilecek. Hava, kara harekatı, yurt içi yurt dışı finansal kaynakları durdurmak için strateji belirleyip kararlı şekilde mücadele edilmeli. Kimse Türkiye devletinden güçlü değil, çaresiz değil. İktidar kafasını kuma sokmamalı. Açılım politikaları ile terörle mücadele edilemeyeceğini, binlerce şehit vererek anlayamadı. Bıçak kemiğe değil gırtlağa dayandı. Ne yapılması gerekiyorsa yapması gerek. Bu kanın sorumlusu AKP hükümetidir, açılım politikalarını başlatanlardır, Başbakan Erdoğan'dır, Beşir Atalay'dır."