İSTANBUL - ELİF SELİN ÇALIK MUHASİLOVİÇ

Afrika-Türkiye ilişkilerini, Türkiye'nin Afrika'daki yatırımlarını, Afrika kıtasındaki göçmen krizini ve Çin'in Afrika'ya yatırımlarını AA'ya değerlendiren Doğu Afrika Kalkınma Bankası Başkanı Dr. Vivienne Yeda, Türkiye'nin Afrika ile ilişkilerini değerlendirmeden önce Osmanlı dönemine bakmak gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin Afrika ile olan bağlarının 5-10 yıllık kısa bir sürece değil 500 yıl öncesine dayandığını belirten Yeda, "Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. yüzyılda dünya siyasetine yön verecek bir duruma gelmesi Kuzey, doğu ve orta Afrika'nın tarihi gelişimini de yakından etkilemiştir. Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu, Kızıldeniz'i ele geçirdikten sonra, Afrika'nın doğusunda Mozambik'e kadar olan bölgeyi Portekizliler'den alarak oraya özgürlük getirmiş ve sömürgeleşmesini uzun süre önlemiştir." diye konuştu.

Yeda, Türkiye'nin günümüzdeki yatırımlarının geçmişten geldiğini ifade ederek, "Ekonomik bakımdan Osmanlı'nın Afrika'yı elde tutabilmek için hem kendi öz insan kaynaklarını kullanması, oralardan alınan vergileri de yerli halka cami, medrese, köprü, liman ve okul gibi binalar açarak hizmete sunması bunun en büyük örneğidir. Türkiye'nin Afrika'ya yatırımları kadim geçmişimizin günümüze tezahürüdür." şeklinde konuştu.

Son yıllarda Türkiye'nin Afrika Kıtası'na yönelik yoğun iş birliği girişimlerine şahit olduklarını söyleyen Yeda, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin Afrika'ya ilgisinden çok memnunuz. Türkiye'nin kamu diplomasisi kurumları ve özel sektör aracılığıyla bölgeye yaptığı kültürel ve ekonomik yatırımlar takdire şayan. Bu durum uzun yıllar sömürgeciliğin pençesinden kurtulamayan Afrika Kıtası'nın kalkınması için de önem arz etmektedir. Şu anda 41 olan Afrika'daki diplomatik misyon sayısının Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın da belirttiği gibi 54'e çıkarılacak olmasından çok memnuniyet duydum. Öte yandan, TİKA'nın kıta genelinde faaliyetlerinin yaygın olması veya Türk Havayolları'nın sadece Afrika'da 51 şehre uçuş gerçekleştirmesi ve Somali'yi dünyaya bağlayan tek uluslararası havayolu şirketi olması gelecek ilişkiler adına umut verici."

Afrika'dan beyin göçü

Yeda, dünyadaki göçmen sayısının büyük oranını Afrika Kıtası'ndan göç edenlerin oluşturduğunu vurgulayarak, "Özellikle Sahra Altı Afrika'dan gelen haberlerin çoğu, savaş, açlık, yoksulluk ya da siyasi karışıklıkla ilgili. Birçok ülke, göç eden Afrikalıların eğitimsiz olduğunu düşünse de aslında yapılan araştırmalar bu kişilerin daha eğitimli olduğu için kıtayı terk ettiklerini gözler önüne seriyor. Bu durumu ve özellikle beyin göçünü önleyebilmek için kıtada yapısal reformlara ihtiyaç duymaktayız." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA