KAHRAMANMARAŞ

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti İl Başkanlığınca bir tesiste düzenlenen teşkilat buluşmasında yaptığı konuşmasında, parti olarak 13 yılda Türkiye'ye çok şey kazandırdıklarını, konuşmanın, kendi kültürel kimliğini söylemenin bile suç olduğu bir ülkeden bugün herkesin özgürce konuştuğu hatta hakaret etmeyi özgürlük zannettiği günlere gelindiğini söyledi.

Ünal, algı operasyonunda çok kirli bir noktaya gelindiğini belirterek şunları kaydetti:

'Kendi ülkesinde 350 bin kişiyi katleden bir diktatör 'mağduru' oynarken, 2,5 milyon mağdur ve mazluma kucak açmış, Türkiye'yi 13 yılda dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında 16. sıraya taşımış bir lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı, diktatör gibi göstermeye başladılar. Bir katliamcı diktatörü 'mağdur bir özgürlükçü'; demokrat, mazlumların ve mağdurların adeta koruyucusu olan bir lidere, her 2 yılda bir seçime gitmiş, sandığı milletin önüne koymuş, her iki kişiden birinin oyunu almış Tayyip Erdoğan'a utanmadan, sıkılmadan, 'diktatör bozuntusu' deme terbiyesizliğini gösterdiler. Bu bizim aklımızla, vicdanımızla ve kalbimizle alay etmektir. Bu hakikati ters yüz etmeye kalkışmaktır.'

'Türkiye için farklı, Paris için farklı manşet'

Ünal, sözde sanatçı olduğunu söyleyenlerin yurt dışında Türkiye'yi şikayet ettiğini, akademisyen olduğunu söyleyenlerin, sözde akademisyenlerin, kendi ülkelerini katliamcı gibi gösterdiğini belirterek, 'Bakıyorsunuz bunların gazeteleri, Fransa'da katliam olduğunda, 'Fransa çocuklarına ağlıyor' diye manşet atıyor, Türkiye'de bomba patladığında, 'katliam ülkesi' diye manşet atıyorlar. Bunlar kendi kimliklerinden utananlar. Bunlar Batılı değil Batı'nın kötü bir kopyasıdır' diye konuştu.

'Ülkenin gerekirse tek bir taşı için canımızı veririz'

Sonrasında Türkiye'yi ve terörle mücadeleyi düşündüğünü dile getiren Ünal, şunları kaydetti:

'Benim ülkemde masum çocuklar ve siviller katledilirken sanatçılarımızı düşündüm. Bu ülkenin sanatçılarını, bu ülkenin siyasilerini, bu ülkenin akademisyenlerini düşündüm. Teröre tek bir kelime etmeyip, kendi devletine 'katliamcı' diyenleri düşündüm. İçim yandı. Bunlar Kahramanmaraş'ın niye 'kahraman' olduğunu, Urfa'nın niye 'şanlı' olduğunu, Antep'in niye 'gazi' olduğunu, bu ülkenin tek bir toprağının taşının bizim için ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Bizi kendi gibi zannediyorlar. Biz bu ülkenin gerekirse tek bir taşı için canımızı veririz.'

Muhabir: İsmail Hakkı Demir

Kaynak: AA