ANKARA - Duygu Yener

Türk Kızılayının çadır üretim tesisinde, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) stoklarında eksilenlerin yerine konulması amacıyla 18 bin 830 çadırın hazırlanması için yoğun çalışma gerçekleştiriliyor.

Türk Kızılayı, Ankara Etimesgut yerleşkesindeki çadır üretim tesisinin kapılarını AA'ya açtı.

Tesis hakkında bilgi veren Türk Kızılayı Yerleşim Sistemleri Üretim İşletmesi Koordinatörü Mehmet Eyüp Alper, 1950'lerden itibaren Türkiye'nin çadır ihtiyacını karşılayan merkezde 250 personelin çalıştığını söyledi.

Üretim tesisinin, 2000'li yıllardan sonra, son teknolojiyle donatıldığını anlatan Alper, 100'ün üzerinde makineyle günde 16,5 metrekarelik 250 aile çadırı üretebildiklerini bildirdi.

Dört kişilik aile afet çadırı

Sığınmacılar için kurulan kamplarda özellikle 16,5 metrekarelik aile çadırları kullanıldığını ifade eden Alper, çadırların, iç ve dış izolasyon malzemesi kullanılarak iki katlı imal edildiğini, içinde 5 metrekarelik koridor bölümü bulunduğunu, mutfak ve bacası dışarı verilen bir sobanın kurulabildiğini söyledi.

Çadırlarda ayrıca iki bölüm halinde ebeveyn ve çocuk odası bulunduğunu bildiren Alper, 4 kişilik bir ailenin rahatlıkla çadırda kalabildiğini dile getirdi.

Normal şartlar altında bir çadırın 6 aylık barınma aracı olarak düşünüldüğüne dikkati çeken Alper, şunları kaydetti:

"2011'de misafirlerimiz ilk buraya geldiğinde 5 senedir sahada kurduğumuz ve insanların içinde yaşadıkları çadırlar var. Çadırın ömrü ve dayanıklılığı bizim için gurur kaynağı. Kamplarda 5 yıldır kalan Suriyeliler var, bu çadırlar yavaş yavaş yenileniyor. Konteyner kentlere dönmeye başladı. Türkiye'de 24 kamp var, bunlardan 17'si çadır kent olarak kurulmuş durumda. Gaziantep ve Kilis'te bu çadırları görmek mümkün."

Çadırlar nasıl üretiliyor?

Alper, çadır üretim aşamalarını ise şöyle anlattı:

"İlk olarak kumaş, kesim atölyesine geliyor. Atölyede 3 tam otomatik serim makinesi bulunuyor. Elle serim yapılan makinelerde ise 6 tezgah sürekli kesim yapıyor. Çadır yan duvarları, çatının ön ve arka kapıları kesim atölyesinde şekillendiriliyor. Kesilen malzemelerin, birleştirilmek üzere dikim işlemine geçiliyor. Büyük toplar halinde gelen kumaşlar, kesildikten sonra dikim atölyesine gönderiliyor.

Kesilen ve dikilen çadırların en son aşaması ise hurçlara konulması işlemi. Bu bölümde ise hurçlara konulan çadırlar, paletlerle sevk ediliyor. Bir palette 20 çadır bulunuyor. Hurcun içine çadırın iskeleti, çadırı sabitlemek için çivi kazıklar, dış çadır ve iç astarı ayrı ayrı paketleniyor. Bir de çivilerin çakılmasında kullanılması için çekiç konuluyor. Paketlenen hurçların taşıması da oldukça zor. 6 kişinin yardımıyla taşınabilen çadırlar, tırlara yüklendikten sonra nerede bir ihtiyaç sahibi varsa, oraya doğru yola çıkıyor."

5 dakikada hastane kuruluyor

Öte yandan, Türk Kızılayının en özel çadırlarından birini, 56 metrekarelik hava kanallı çadırlar oluşturuyor.

İçinde çelik konstrüksiyon bulunmayan çadırlar, tamamen hava kanallarıyla şiştiği için kendi kendine şekil alıyor. Özellikle sahra hastaneleri ve belediyelerin taziye çadırı olarak kullanılan hava kanallı çadır, 5 dakikada 56 metrekarelik büyüklüğe ulaşıyor. Hava kanallı çadır, aynı zamanda 3 dakikada indirilip kısa zamanda toplanabiliyor.

Sahra hastanelerinde özel birtakım ekipmanlarla donatılarak kullanılabilen bu çadırları, Türkiye'de sadece Türk Kızılayı üretiyor.

Kaynak: AA