Türkiye Gençlik Vakfı'nca (TÜGVA), Halep'e yönelik saldırılara tepki göstererek, "Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan, güçlünün haklı olduğu bir uluslararası hukuk sistemini ve onun ikiyüzlü araçlarını reddediyoruz." denildi.

Vakıftan yapılan açıklamada, İslam coğrafyasının her gecen gün kan gölüne çevrildiği, Suriye'de her gün ayrı bir insanlık dramı yaşandığı kaydedildi.

Kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken, milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kaldığı ifade edilen açıklamada, "Halep'e yapılan son bombardımanda çoğu çocuk ve kadın 500'ü aşkın sivil katledilirken kendisini muasır medeniyet olarak gören ülkelerin ve onların hükümranlığını koruyan birliklerin sessizliği, Müslüman ölümleri üzerinden yeni bir sömürü imparatorluğu kurulmasının planlandığına işaret etmektedir." denildi.

Açıklamada, Afrika'nın kapı komşu, Doğu Türkistan, Irak, Bosna, Endülüs, topyekun kıyıma uğrayan Suriye'nin öz coğrafya olduğu dile getirildi.

Kastamonu'da saldırılar protesto edildi

TÜGVA Kastamonu İl Temsilciliği tarafından Halep'te yaşanan saldırılar basın açıklaması ve siyah pankartlarla protesto edildi.

Kastamonu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu önünde toplanan öğrenciler ve vakıf temsilcileri, Halep'te yapılan saldırıları ellerindeki siyah pankartlarla kınadı.

Vakıf adına basın açıklamasını okuyan TÜGVA Yüksek Öğrenim Koordinatörlüğü Üniversite Temsilcisi Yunus Çay, İslam coğrafyasının küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrildiğini belirtti.

"İslam coğrafyası "kan gölü"ne çevrildi"

Mersin'de, TÜGVA üyesi bir grup, İslam coğrafyasında yaşanan ölümlere basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Mersin Üniversitesinin Çiftlikköy Yerleşkesi önünde bir araya gelen grup, savunmasız Müslümanların ölümlerinden sorumlu tuttukları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni protesto etti.

Grup adına konuşan TÜGVA Mersin Yükseköğrenim Koordinatörü Hasan Aslan, İslam coğrafyasının, her geçen gün küresel sömürü düzeninin kıskacında bir "kan gölüne" çevrildiğini söyledi.

Aslan, kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınların katledildiğini belirterek, "Halep’e yapılan son bombardımanda çoğu çocuk ve kadın 500’ü aşkın sivil katledilirken kendisini muasır medeniyet olarak gören ülkelerin ve onların hükümranlığını koruyan birliklerin sessizliği, Müslüman ölümleri üzerinden yeni bir sömürü imparatorluğu kurulmasının planlandığına işaret etmektedir." dedi.

Diyarbakır'da saldırılara basın açıklaması ile tepki

TÜGVA Diyarbakır Şubesi tarafından son günlerde Halep'te yaşanan saldırılar basın açıklamasıyla protesto edildi.

TÜGVA Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya Erdem, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, Suriye’de her gün ayrı bir insanlık dramının yaşandığıni belirtti.

Kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınların katledildiğini, milyonlarca insanın yerlerinden, yurtlarından ayrılmak durumunda kaldığını anımsatan Erdem, "Bombaların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan küresel sömürü ülkeleri arasında değişirken; ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir." dedi.

"Bu drama sessiz kalınmamalı"

Kırklareli'nde, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üyesi bir grup, Halep'te yapılan saldırıları protesto etti.

TÜGVA binası önünde toplanan öğrenciler ve vakıf temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan vakfın Yüksek Öğrenim Koordinatörü Harun Karanfiler, Suriye'de her gün insanlık dramı yaşandığını söyledi.

İslam coğrafyasının küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrildiğini belirten Karanfiler, bu insanlık dramına sessiz kalınmaması gerektiğini kaydetti.

Kaynak: AA