Rekabete ilişkin farkındalık oluşturulması ve rekabet kültürünün geliştirilmesi için her zaman gençlerle bir araya geldiğini söyleyen Prof. Dr. Ömer Torlak, "Çünkü onlar geleceğin girişimcileri ve yöneticileri. Dolayısıyla arkadaşlarımıza bu anlamda Rekabet Kurumu ne yapar? Neyi düzenler? Neyi denetler? İş dünyasında nasıl daha adil, daha dürüst bir rekabet olabilir? konularında bilgi vermeye çalışıyoruz. Bugünkü etkinliğimizde de İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'ndeki öğrenci arkadaşlarımızla bu kapsamda buluştuk. Kendilerine bu yönüyle rekabetin nasıl daha adil olması gerektiği konularını paylaştık. Bu kapsamda ayrıca arkadaşlarımıza Rekabet Kurumu'nun çalışmalarını teknik olarak biraz daha izah etmeye çalışıyoruz. Ayrıca düşünen arkadaşlarımız için de Rekabet Kurumu'ndaki kariyer fırsatlarını anlattık" diye konuştu.

"REKABET İHLALLERİNİN AZALMASI BAKIMINDAN OLUMLU BİR GİDİŞ"

Türkiye'de rekabetçilik açısından bakıldığında Rekabet Kurumu'nun son 20 yıllık faaliyetleri çerçevesinde piyasada rekabet ihlallerinin azaldığını söyleyen Prof. Dr. Torlak, "Rekabet Kurumu'nun baktığı dosya sayısı, nihayetinde gelinen aşama ve piyasada rekabet hukukunun bilinirliğinin artması gibi parametrelerle iyi bir gidiş olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

"REKABET KURUMLARI HAKSIZ REKABET KONULARIYLA İLGİLENMİYOR"

Rekabet Kurumu'nun görev sınırlarının genellikle yanlış anlaşıldığını söyleyen Torlak, Rekabet Kurumu'nun haksız rekabet konularıyla ilgilenmediğini söyledi. Torlak, Rekabet Kurumu'nun görev alanına giren konuları şöyle özetledi:

"Bir firmanın başka bir firmanın ismini yada markasını kendi reklamında kötüye kullanması veya o firmanın aleyhinde dedikodu yayılmasını sağlaması haksız rekabete giriyor. Bunlar Rekabet Kurumu'nun görev alanında değil. Rekabeti bozucu, piyasada rekabeti engelleyici bir takım tutumlar varsa rekabet otoriteleri bunlarla ilgilenir. Dolayısıyla haksız rekabet çoğunlukla karıştırılır. Bunu ayırt etmekte fayda var. Haksız rekabet olursa şayet ticaret hukukunun ve özel hukukun ilgi alanına giriyor. Yani ticaret mahkemelerinde çözümleniyor. Rekabet ihlalleri ise Rekabet Kurumu'nun vermiş olduğu kararlarla gerçekleşiyor. Tabii ki her idari kararda olduğu gibi Rekabet Kurumu'nun kararları da idari yargıya açık. Elbette bizim kararlarımız da nihai karar olarak sonuçlanmıyor. Ancak idari yargının verdiği kararlar nihai karar oluyor."

Kaynak: DHA