"YEDİRDİK, İÇİRDİK; BOMBALARI ONLAR YAĞDIRDI BİZE"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5'inci Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'na katıldı. ATO Congresium'da düzenlenen şuraya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı.


Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'nda hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Memurları Kanunu'nun değişmesi gerektiğini savunarak, "Devlete kapağı bir atayım, ondan sonra zaten benim para pul derdim olmaz; mantık bu. Onun için zaten biz ne diyoruz? Bu memuri kanunun değişmesi lazım. Hakkını veren, çalışan devam etsin. Ama çalışmıyorsa bu devlet onları sırtında taşımaya mecbur kalmasın. 15 Temmuz'da bunu yaşamadık mı? 15 Temmuz'dakiler bunlar işte. Yedirdik, içirdik; bombaları onlar yağdırdı bize" diye konuştu.


"DEĞİŞTİRMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM AMA PEK AZ MESAFE ALDIM"


Devlet memuriyeti anlayışını değiştirmek için Anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirten Erdoğan, "Başbakanlık görevine geldiğim günden beri kamuda çalışma sistemini, devlet memuriyeti anlayışını değiştirmek için çok çalıştım. Ama pek az mesafe aldım diyebilirim. Niye? Anayasa değişikliği gerektiriyor; ancak vazgeçmiş değiliz. Bu konuda yaptırdığım çalışmalar sayesinde Başbakanlık'ta ve ilgili bakanlıkların elinde çok ciddi bir birikim oluştu. Hükümetimize her fırsatta, bu birikimi kullanarak, bürokratik oligarşiyi yıkıp, yerine insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını hakim kılacak bir kamu personel rejimini kurması tavsiyesinde bulunuyorum" dedi.


"BAŞKA HESABIN İÇİNE GİREN BEDELİNİ ÖDEYECEK"


Türkiye üzerinde operasyon düşünenlerin, bedelini ödeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimse vatanımızın üzerinde operasyon düşünmesin. İşte düşünenler bedelini ödüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Kimse başka hesabın içine girmesin. Başka hesabın içine giren bunun bedelini ödeyecektir ve ödüyorlar. Sırtını bir yerlere dayayanlar, bunların bedelini ödemeye devam edecekler. Biz sırtımızı Hakk'a ve halka dayıyoruz. Farkımız bu" ifadelerini kullandı.


"DERDİMİZ FAİZ ORANLARINI AŞAĞI DÜŞÜRMEK"


Başbakan Binali Yıldırım'ın ve kendisinin banka yöneticileriyle faiz oranlarını görüşmek için bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Derdimiz ekonomideki bu gidişi, bu faiz politikasını gözden geçirmek ve faiz oranlarını aşağı düşürmek. Esnaf ve sanatkarlarımız ihtiyaçları olan kaynağı kendi aralarında kurduğu güçlü finansal dayanışma araçları vasıtasıyla elde etme imkanına o zaman sahip olacaktır. Ahilik geleneğinin tüm unsurlarıyla yeniden yorumlanarak, canlandırılmasının hem ülke ve millet olarak hepimizin hem de esnaf ve sanatkarlarımızın hayrına olacağına inanıyorum"


"BİRİLERİ TEHDİT ETTİĞİ ZAMAN KEPENK İNDİREN DEĞİL..."


'Terör örgütlerinin saldırılarına nasıl birlikte göğüs gerdiysek, geleceğimizi de birlikte inşa edeceğiz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Birileri tehdit ettiği zaman kepenk indiren değil, tehdit ettiklerinde de benim rızkımın kapısıdır burası, deyip orada direnecek esnaftan bahsediyorum. Şayet ben Cumhurbaşkanı olarak böyle bir anlayışla gecemi gündüzüme katmıyorsam başkalarına diyecek hiçbir sözüm olmaz. Türkiye, kendi işini yapmak yerine insanların maddi ve manevi dünyalarına hakim kılmak isteyen kifayetsiz muhterisler yüzünden çok sıkıntı çekti. Darbelerin de darbe girişimlerinin de gerisinde bu anlayışı görüyoruz. 15 Temmuz'da da aynı tehditle karşı karşıya kaldık"


"MALUM ÖRGÜTÜN İÇİNDE KALMAYI SÜRDÜREN VARSA AÇIK BİR İHANET İÇİNDE"


Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine değinen Erdoğan, "Şayet bu darbe başarılı olsaydı FETÖ ne yapacaktı? Sadece kendisine biat edenlere hayat hakkı veren bu örgütün karanlık yüzünü anlamak için daha ne kadar tecrübe yaşamamız gerekiyor? FETÖ'nün himmet adı altında esnaf ve sanatkarlarımızı adeta haraca bağlayan, maddi baskı yanında manevi tehdidi de kullanan anlayışı ne ahlakidir ne insanidir. Bizim medeniyetimizde böyle bir yapılanmaya asla yer yoktur. 15 Temmuz FETÖ'nün gerçek yüzünü görememiş olanlar için nihai ikazdır. Buna rağmen hala malum örgütün içinde kalmayı sürdüren varsa açık bir ihanet içinde demektir" ifadelerini kullandı.


"PKK'NIN PARLAMENTO İÇİNDEKİ UZANTILARININ TUZAK OLARAK KULLANILDIĞI APAÇIK"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı durum bölücü terör örgütü için de geçerlidir. PKK'nın ve sivil uzantılarının, parlamento içindeki uzantılarının Türkiye'nin önünü kesmek için bir tuzak olarak kullanıldığı apaçık bir gerçektir. Ülkesini ve milletini seven herkesin içinden geçtiğimiz şu kritik dönemde tüm imkanları ve gücüyle devletine sahip çıkması; inanç, mezhep ve köken istismarcılarına geçit vermemesi şarttır" dedi.


ERDOĞAN'DAN BATI'YA: PARTİM KAPATILDIĞINDA NEREDEYDİNİZ?


Batı'nın gazeteleriyle, bakanlarıyla Türkiye'ye meydan okuduğunu söyleyen Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: "Peki genel başkanı olduğum partim kapatıldığında siz neredeydiniz? Tek başına iktidar, 350 civarında milletvekiliyle parlamentoda, böyle bir iktidar partisi kapatılıyor. Beyefendilerin sesi mesi çıkmıyordu. Ben belediye başkanıyım İstanbul'da. Şiir okudum diye içeri alınıyorum. Bu beyefendilerin kapısını çaldım. Hiçbir tanesinin umurunda değildi. Bunların, insan hakları kurumlarının hiç umurlarında bile olmadı. Neredeydiniz? Şimdi benim ülkemi kana bulayan, benim ülkemde savunmasız insanları öldüren, bunları tehdit eden insanları hangi yüzle hangi anlayışla siz gelip, savunuyorsunuz? Hangi hakla? Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Bugüne kadar talimat veriyordunuz. 'Emir buyurdunuz efendim' diyorlardı. Geçti o devirler. Artık kendi kararını kendi veren, kendi göbeğini kendi kesen bir millet var. Bu iş böyle gidecek"


'YARGI BAĞIMSIZLIĞI' ELEŞTİRİLERİNE YANIT: SENİN ÜLKENDE BAĞIMSIZ DA BENİM ÜLKEMDE BAĞIMLI MI?


Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik 'yargı bağımsızlığı' eleştirilerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu ülkenin yargısı var. Bunları konuştuğumuz zaman bize verdikleri cevap hep şudur. 'Yargı bağımsız'. Senin ülkende bağımsız da benim ülkemde bağımlı mı? Adamlara bak. Hanımefendinin eline teröristlerin 4 bin dosyasını sıkıştırıyorum. 6 ay kadar önce Türkiye'de yine konuşuyoruz. Ne oldu diyorum 4 bin dosya? Diyor ki 'Yargı bağımsız'. Bir de onların sayısı şimdi 4 bin 500 oldu. Geciken adalet, adalet değildir ki nasıl oluyor bu iş? Ama şimdi bakıyorum, yeni yeni meydan okumalar çıkıyor. Gazetelerde başlıklar. Hepsi buraya yönelik. Biz sizin attığınız o başlıklara alıştık. Ne yaparsanız yapın. Şunu bilin ki bu millet artık uyanmıştır. Bugün, dün olduğumuzdan daha iyi bir noktadayız"

Kaynak: DHA