İstanbul- Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı.

Buna göre, tutuklu sanıklar Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, teknik direktör Bülent Uygun, Cemil Turan, Coşkun Çalık, Ömer Ülkü ve Mehmet Yenice'nin, suç vasfının değişme ihtimali göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi.

Aralarında Aziz Yıldırım ve Olgun Peker'in de bulunduğu diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar kılındı.

Bir sonraki duruşmanın tarihinin de 26 Mart olduğu açıklandı. Karara göre 26 Mart tarihinden sonra savunmaların alınmasına 4 gün daha devam edilecek.

İşte alınan ara kararlardan bazıları


- Olgun Peker'in diplomasiyle ilgili Bulgaristan'a yazı yazılmasına, şirketlerin hissedarlarının çıkarılması, 2011'de yurtdışına giriş çıkış belgelerinin çıkarılmasına,

- Giresun'da alınan bazı tanıkların ifadelerinin alınması isteniyor.

- Olgun Peker'in şirketlerinin hissedarlarının çıkarılmasına istenmesine,

- Olgun Peker'in 2011 yılına ait yurtdışına giriş çıkış belgelerinin istenmesine,

- Serdar Kulbilge'nin eşinin hesapları için yazı yazılmasına

- Muğla Cezaevi'nde yatan Cihan Oskay'ın tanık olarak dinlenmesine,

- İbrahim Akın'ın iletişim tespit tutanaklarının istenmesine,

-Tutuksuz sanıklar Ali Yıldırım avukatlarına ek savunma süresi verildi.

- Bazı sanıkların cep telefonlarının iadesinin değerlendirilmesine,

- Yayıncı kuruluşlara yazı yazılacak ilgili maçların görüntülerin istenmesine

- Olgun Peker için Gİresun'a yazı yazılıp hangi tarihlerde başkanlık yaptığı bilgisi istenecek.

-Trabzonspor ve İStanbul Bşb ile  ilgili ne kadar prim verildiyse, bununla ilgili banka bilgileri belgelerin istenmesine

- Yıldırım Demirören'in tanık olarak dinlenilmesine,

- İddianamedeki bazı özel hayata ait bölümlerin çıkarılması,

- Bütün sanıkların seyir yasaklarının kaldırılmasına

 

SAVUNMALAR

Tamer Yelkovan: "Emniyette darp edildim"

Duruşma, tutuklu sanık Fenerbahçe kulübü Muhasebe Müdürü Tamer Yelkovan'ın savunmasının alınmasıyla başladı. "Şike yapmadım" diyen Yelkovan, "Verilemeyecek hiçbir hesabım yok. Şike, teşvik, örgüt ve dolandırıcılık suçlarını kesinlikle kabul etmiyorum. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

Yelkovan "Fenerbahçe yönetimi adına işçi statüsünde çalışan birisiyim. Kulüp adına karar alma yetkim yoktur" dedi.

Büyük kulüplede paranın çok önemli olduğunu ifade eden Yelkovan, "3 ayda bir denetleme yapılır. Günlük 1.5 milyon TL paranın çeşitli şekilde akışı vardır. Günde en az 45 görüşme yaparım bunların yüzde 90'ı işlerle ilgilidir. Dinlenmeye başladığımda itibaren en az 4 bin görüşme yapar. Ben başkan ve yöneticiler dışında kimseyle görüşmedim" diye konuştu.

Bu arada Mahkeme Başkanı Ekinci ile Yelkovan arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Mahkeme Başkanı, "Başkan şike yapacağız, para verir misin derse naparsın?" diye sordu. Yelkovan ise "Yönetim kurulundan karar çıkarsa veririm. Kararı çıkmayan parayı veremem" cevabını verdi. Bunun üzerine Başkan Ekinci gülerek "Şike'nin kararı mı olur" dedi. Yelkovan da kulüpten bir para çıkışı için yönetim kurulu kararının gerektiğini söyledi. Duruşmaya Yelkovan'ın avukatlarının savunmasıyla devam ediyor .

Tamer Yelkovan, emniyette darp edildiğini söyleyince, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Avukatınız var, neden şikayette bulunmadınız?" sorusunu yöneltti. Yelkovan "Bunlar ilk kez başıma gelen olaylar" diyerek yanıt verdi. Savunmasını tamamlayan Fenerbahçe Muhasebe Müdürdü Tamer Yelkovan, suçlu olmadığını söyledi.

 

Ali Kıratlı'nın savunması

Davanın tutuklu sanığı Ali Kıratlı, ''Artık kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır'' dedi.

Hayatının hiçbir bölümünde yasa dışı bir örgütün içinde olmadığını belirten Kıratlı, Olgun Peker'le toplam 3 görüşmesinin olduğunu söyledi. Kıratlı, ''Biri Sercan'ın transferi ile ilgili, ikinci görüşme ise İlhan Eksioğlu'nun telefonunu soruyor. Üçüncü görüşmede ise ben aradım Fatih Tekke'nin transferini sordum'' dedi.

Popüler bir insan olmadığını, Fenerbahçe ile olan tanışmasının ise babasından miras kaldığını belirten Kıratlı, ''İddianamede para taşıyıcı oldum, koli taşıyıcı oldum. İddianamede ben ve İlhan Eksioğlu ile aramızda geçen tapeler çoğunluktadır. Aramızda geçen para konuları var. Benim bütün tapelerimde para konusu var. Bunu inkâr etmiyorum. Ben paraları aldım. Paraları alıp bankaya yatırıyorum, gidiyorum Kıbrıs'a. Kime vereceğim diye polis beni takip ediyor. Bu menajerlikle alakalı bir olaydır. Transfer olayına girmiştik. Bu olaylar patlayınca olmadı. Transfer olmayınca da verilen paraları geri aldık'' ifadelerini kullandı.

Sanık Kıratlı, iddianamede Bülent Uygun ile görüşmelerinin yer aldığını ifade ederek, Uygun'la 15 yıldır yakınlığının bulunduğunu ve aynı yazlık evi kullandıklarını söyledi.

Bülent Uygun'a karşı sempatisinin olduğunu ve Sivasspor'da hocalık yaptığında da maçlarına gidip izlediğini anlatan Kıratlı, ''Ben, Bülent'in peşinden her yere gitmişim. Eskişehir'e şike ve teşvik anlaşması için gitmedim. Ben oraya bir ceket, bir gömlek gidiyorum. Ümit Karan da görüştüğüm bir kardeşimdir. Ben Ümit'le de, Bülent'le de 5 ay yan yana yattım. Bundan da onur ve gurur duydum. Bu görüşmelerim şike ve teşvik üzerine kurulmaya çalışıldı. Feryadım bunadır'' diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Kıratlı'ya ''İBB Spor-Bursa maçı hakkındaki tapelerin için ne diyeceksin?'' diye sordu.

Ali Kıratlı da, ''Bu konuşmalar bizim işimizle alakalıdır. Edebiyat hocam beni görseydi herhalde asardı. Bazen kendi konuşmamdan ben de bir şey anlamıyorum'' dedi.

''Kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır'' diyen Kıratlı'ya Mahkeme Başkanı Ekinci, ''Tapelerde 'bombamız patladı' diyorsunuz. Bomba nedir?'' diye sordu. Ali Kıratlı da, ''Benim orada söylemek istediğim, medyaya çok malzeme olduğumdur. O kadar çok üstüme gelindi ki televizyona çıkıp açıklama yapmak zorunda kaldım'' cevabını verdi.

Kıratlı, tahliyesini talep etti.

Ahmet Çelebi'nin savunması

Sivasspor eski yöneticisi Ahmet Çelebi de savunmasında, petrol istasyonu işlettiğini ve tekstil işiyle de uğraştığını belirterek, ''şike'' ve ''teşvik'' gibi suçlamalarla burada olduğundan dolayı üzgün olduğunu ifade etti.

Sanıklardan Mecnun Odyakmaz ile Aziz Yıldırım'ı tanıdığını söyleyen Ahmet Çelebi, hakkındaki iddialara cevap verdi.

Aziz Yıldırım ile bir otelde görüşmelerinin farklı yönlere çekildiğini iddia eden Çelebi, ''Söz konusu otelde Aziz Yıldırım ile kombine kartları için görüştüm. 'Gerginim sonra görüşürüz' dedi. Daha sonra kulübe gittim ve 15 dakika gibi kısa sürede bu konuyu görüştük'' diye konuştu.

Futbolcu Mehmet Yıldız ile konuştuğundan dolayı suçlandığını ifade eden Çelebi, ''Sivasspor yöneticisiydim, Mehmet de Sivasspor'da oyuncu. Bu nedenle görüşmemiz normal. Suçlanmamı anlayamıyorum. 'Üç koldan çalışıyorum' ifadelerim, 'şike için çalışıyorum' olarak yorumlanmış. Ayrıca Mehmet de benzin istasyonu işine girmek istiyordu. Bir iki istasyon bulmuş 'Bunlara baktırabilir misin abi?' dedi. Petrol Ofisi bölge müdürü arkadaşım ile görüştüm. Mehmet Yıldız'ı çağıracaktım. Arkadaş bana telefonda 'Çağırma, ben yöneticiyim yanlış anlaşılma olmasın' dedi. Ben Mehmet'i çağırdım. 'Çocuğu olacağını, gelemeyeceğini' söyledi. Daha sonra Mehmet ile buluştuk. Bana 'Hayırdır abi, beni neden çağırdın' dedi. 'İstasyon istiyordun' dedim. 'Ben Sivas'ta istemiyorum, İstanbul'da istiyorum' dedi. O sırada Mehmet bana 'Maçta da oynamayacağım' dedi. 'Hayırdır' dedim. 'Başkanla anlaşamıyoruz' dedi. Bu görüşmeler şike olarak değerlendiriliyor'' şeklinde konuştu.

Hiçbir maçla ilgili hiçbir yöneticiye kural dışı, ahlak dışı teklif yapmadığını ifade eden Çelebi, ''Tüm kamuoyu önünde takımını satan yönetici olarak lanse edildim. Aziz Yıldırım ile abi kardeş gibi ilişkimiz var, emir alacak değilim, neden emir alayım'' ifadelerini kullandı.

Sanık Ahmet Çelebi, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.

Odyakmaz'ın savunması

Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, Trabzonspor'un, Sivassporlu oyunculara Fenerbahçe maçı öncesinde bir milyon dolarlık teşvik primi teklifinde bulunduğunu söyledi. Hakkındaki suçlamaları tamamıyla reddeden Odyakmaz, Trabzonspor'un bazı Sivassporlu futbolculara Fenerbahçe maçı öncesinde galip gelmeleri için bir milyon dolarlık teşvik primi teklif ettiklerini iddia etti.

Odyakmaz, hakkındaki şike iddiaları için de "Benim şike yapmadığımı bir Allah bir Aziz Yıldırım biliyor. Ben asla takımımı satmam" diye konuştu.

Uygun'un savunması

''Futbolda şike'' davasının tutuklu sanığı Bülent Uygun, ''Teşviki önleyen biri iken şimdi şikeci konumuna düştüm. Davanın seyri başka yerlere taşındı. Maç satmayan adamlar maç satar oldu'' dedi.

Uygun, özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasına, ''Mehmet Berk'in de buraya gelmesini istiyordum. Suçlamalarla ilgili (yüzünü) görmek isterdim'' sözleriyle başladı.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ''Mehmet Berk bizim 3. yedek savcımız. Bir savcımız hastalanacak ve diğeri de rahatsızlanacak ki sayın Berk duruşmaya gelebilsin'' dedi.

''Atılmış mesnetsizce iftiralar nedeniyle yargılanmaktan gurur duyuyorum'' diyen Uygun, polisten işkence görmediklerini, ancak Türk polisine güvenmekle nereye geldiklerinin ortada olduğunu söyledi.

Uygun, Bucaspor'da teknik direktörlük yaptığı sırada Eskişehirspor'a transfer olduğunu, bu nedenle Bucalı yöneticilerin peşini bırakmadığını iddia ederek, transfer olduğu bu süreçte, Bucalı olan İstanbul Asayiş Şube Müdürü'nün de bu işe dahil olduğunu öne sürdü.

Soruşturma sürecini anlatan Uygun, şöyle devam etti:
''Gözaltına alındığımda sayın Sedat Peker yüzünden sandım. Sonra şike için alındığımı öğrendim. Emniyette bununla ilgili sorguya aldılar. Her şeyi anlattım, böyle bir şike olayına karışmadığımı söyledim. Buna rağmen art niyetli olduklarını anladım. Daha sonra sorulan sorulara cevap vermedim. 4 gün emniyette kaldıktan sonra sevk edildiğim savcılıkta, ayrılmak üzere olduğum eşimin attığı mesajları önüme koydular.''

Bu sırada duygulanarak ağlamaya başlayan Uygun'a mahkeme başkanı, ''Bir su için'' dedi. Uygun da ''Atılan iftiralar önemli değil. Ama namusum... sinirlendim'' diyerek tekrar ağlamaya başladı.

Bunun üzerine mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

Verilen aranın ardından savunmasına devam eden Bülent Uygun, işlemediği bir suçtan dolayı tutuklandığını öne sürerek, yaşadığı sürecin en iyi tarafının cezaevinde 17 kilo vermesi olduğunu söyledi.

Uygun, iddianamedeki bazı telefon tapelerinin çıkarılmasını isteyerek, ''Teşviki önleyen biri iken şimdi şikeci konumuna düştüm. Davanın seyri başka yerlere taşındı. Maç satmayan adamlar maç satar oldu. Babam mezardan kalksa böyle bir durum olamaz'' diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''Olgun Peker ve Sedat Peker ile ilişkini açıklar mısın?'' diye sorduğu Uygun, ''Olgun ile bir ara beraber iş yaptık, daha sonra bir anlaşmazlığa düştük ve bir daha da görüşmedik. Zaten ikimizin arasında geçen bir tape de yok. Sedat Peker hemşehrim ve aynı zamanda çocukluk arkadaşıyız. Gölcük depremi zamanında birlikte hareket ettik. Çok sayıda yardımları dokunmuştur. Onun suç işlediğine, örgüt kurduğuna da ayrıca inanmıyorum'' yanıtını verdi.

Uygun, Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''Ali Kıratlı ile görüşmenizi anlatır mısın?'' sorusuna karşılık da ''Fenerbahçe-Eskişehirspor maçından önce görüştük. Bana Trabzonspor'un takımdaki bazı oyunculara teşvik vereceğine ilişkin duyumlarını söyledi. Ben de böyle bir şey olmadığını ve buna müsaade etmeyeceğini söyledim'' diye konuştu.

Hakemlerin tanık olarak dinlenmesini istedi

Suçlandığı maçlarla ilgili hakemlerin şahit olarak dinlenmesini ve bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyen Bülent Uygun, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.

Uygun'un, ''Adalet, adalet diye bağıran adaletsizlerin yanında durmaktansa adaletsizlikten ölürüm daha iyi'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci, ''En son lafı da bana vurdun'' dedi.

Tutuklu sanık Sami Dinç de savunmasında, burada 8 ay önce kaybettiği hayatını kazanmaya çalıştığını ifade ederek, ''Ama sadece 10 dakikam var. Hakkımdaki tek delil tapeler ve onlar da hukuka aykırıdır'' dedi.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Dinç, tahliyesini talep etti.