ANKARA - Zuhal Demirci/Mouhamed Gueye

"Sahra Çölü'nün kadim sahipleri" ve "mavi giyinenler" olarak bilinen Tuaregler, binlerce yıllık milli kimlikleri, farklı örf ve adetleri, bedevi yaşam biçimleri ve kadınlara verdikleri değerle gizemli ve özgün bir topluluk olarak dikkati çekiyor.

Libya'nın başkenti Trablusgarp'tan temaslarda bulunmak için Türkiye'ye gelen 10 kişilik heyette yer alan Tuareg Kabileleri Yüksek Meclis Başkanı Mevlaya Gideydi, bedevi yaşam tarzlarını, kabile içindeki sosyal ve kültürel yapıyı, kadınlara verdikleri değeri, Libya'daki siyasi atmosferi ve Türkiye ile ilişkileri güçlendirme niyetlerini AA muhabirine anlattı.

Libya'da "Tavarıklar" olarak tanınan, Libya, Nijer, Çad, Cezayir, Mali ve Burkina Faso gibi ülkelere yayılmış Tuaregler, Sahra Çölü'nü kendilerine mesken edinmiş büyük bir kabile olarak biliniyor.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ile Libya'daki bir derneğin davetiyle Türkiye'ye geldiklerini anlatan Gideydi, bu iki derneğin iş birliği sayesinde eğitim ve insani yardım alanında çok sayıda projenin hayata geçirildiğini anlattı.

Gideydi, ziyaret kapsamında Tuareglerin tarihini anlatan Osmanlı arşivleri, el yazıları, dergi, belge ve yayınları da inceleme fırsatı bulduklarını belirterek bir araya geldikleri Türk tarihçi, yazar ve edebiyatçıların, kendilerine Tuaregler ile ilgili Osmanlı dönemindeki belgeleri gösterdiklerini dile getirdi.

Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ziyaretin, Libya'da olup biteni anlatmak için iyi bir fırsat olduğunu vurgulayan Gideydi, "Medyanın gerçeği yansıtmadığına inanıyoruz. Medya, halkın acısını ve Tuareglerin yaşadığı zorlukları aktarmadı. Biz, Tuareglerin şu an içinde bulunduğu durumu Türkiye'ye anlatmak için fırsat bulacağız." dedi.

Gideydi, Libya'daki gelişmelere ilişkin Türkiye'nin görüşlerini almak ve hangi alanlarda iş birliği yapabileceklerine dair fikir alışverişinde bulunmak üzere buraya geldiklerini ifade etti. Gideydi, "Libya halkı bunca zorluktan sonra kim dost kim değil öğrenmek istiyor. Türkiye’nin, Libya halkının acısını anlayan ülkelerden olacağını umut ediyoruz." dedi.

Libya'daki üç başlı yönetimin neden olduğu kaosa ilişkin açıklamalarda bulunan Gideydi, üç başlılığın ülkenin yönetilmesini zorlaştıran en önemli faktörlerden biri olduğuna işaret etti. Gideydi, Libya halkının tamamının ülkede tek bir yönetimi arzu ettiğini ifade etti.

Gideydi, "Biz, bu üç yönetimin tamamının bir araya gelmesini umuyoruz ki bu, bütün Libyalı halkının da umududur. Dış müdahalelerin olduğunu ve ülke içinde birkaç çatlamaya da yol açtığını biliyoruz." diye konuştu.

"Tuareglerin seçimlere katılması engelleniyor"

Libya'da Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi'nin bu yıl yapılması beklenen cumhurbaşkanı seçimlerinde aday olacağına ilişkin haberlerle ilgili bir soru üzerine Gideydi, "Herkesin seçimlere katılma hakkı var." değerlendirmesinde bulundu.

Gideydi, Tuareglerin bugüne kadar yapılan seçimlere daima katıldığını fakat bu seçimlere katılmamaları için kendilerine engel çıkarıldığını belirterek şunları kaydetti:

"Eskiden oy vermek için Libya vatandaşı olmak yeterliyken artık kimlik numarası istiyorlar ki çoğumuz buna sahip değiliz. Binlerce Tuareg ailesi, kimlik numaraları olmadığı için seçimlere katılamayacak. Yetkililere bilgi verdik ve bu meseleye çözüm bulmalarını talep ettik. Yetkililerin bu meseleyi çözmelerini bekliyoruz."

"Sömürgeciler topraklarımıza gelerek aileleri böldü"

Tuareglerin uzun yıllar önce Libya, Nijer, Çad, Cezayir, Mali ve Burkina Faso gibi ülkelere yayılmış olduğunu belirten Gideydi, diğer ülkelerdeki Tuaregler ile ilişkilerinin kardeşlik ve akrabalık ilişkisine dayandığını kaydetti.

"Sömürgeciler topraklarımıza gelerek kendi sınırlarını çizdiğinde bir aileyi iki ülkeye böldü." diyen Gideydi, Libya içinde yaşayan Tuaregleri Libyalı, Nijer’de yaşayan Tuaregleri de Nijerli olarak nitelediklerini anlattı.

Her Tuaregli bireyin, bulunduğu ülkede terörle mücadele ettiğinin altını çizen Gideydi, "Medya ve hatta bazı ülkelerin yetkilileri, bizi terörle suçluyor. Kamuoyunda bize karşı kara propaganda yapılıyor. Tuaregler her zaman terörle mücadele ediyor. Biz, bunu vatandaşlık görevi olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Tuareglerde anne, çocuğuna Tifinag harflerini öğretmekle yükümlü"

Gideydi, Tuareglerin, bedevi yaşam biçimini benimsediğini belirterek, zamanla bir kısmının şehirlere yerleştiğini ve eğitim aldığını anlattı. Yetkililerden yeterince destek görmedikleri için bir çoğunun yüksek öğretim fırsatı bulamadığını ve bu nedenle üniversiteye gidemediğini söyleyen Gideydi, "Tuareglerin bulunduğu bölgelerdeki okullarda eğitim almaya devam ediyoruz." diye konuştu.

Tuareglerin okur-yazar bir toplum olduğuna dikkati çeken Gideydi, şu ifadeleri kullandı:

"Tuareglerin kendi alfabesi var. Sahra Çölü'ndeki kalıntılar bunun ispatıdır ki Tuaregler, uygarlık ve ilmi bir birikime sahip. Tifinag alfabesiyle yazılan yazılara, Sahra Çölü’nün her yerinde denk gelebilirsiniz. Belgeler, yazışmalar, taşların üzerine Tifinag alfabesiyle yazılmış el yazıları da bulunuyor. Binlerce yıldan bu yana bu bölge, tarihte en büyük açık hava müzesi olarak nitelendirilir. İnsanların pek bilmediği ama önemli olan bir başka konu da şudur ki: Tuareglerde anne, çocukları eğitme, okuma-yazma ve Tifinag harflerini öğretmekle yükümlü. Babanın ise avcılık gibi farklı görevleri var."

"Tuareglerde kadın kutsaldır"

Mevlaya Gideydi, Tuareglerin kadına en fazla saygı duyan toplum olduğuna işaret ederek Tuareglerde kadının kutsal olduğunu ifade etti. Gerçek medeniyetlerin, öncelikle kadının onurunun korunması üzerinde durması gerektiğini belirten Gideydi, kadının ailenin direği ve dayanağı olduğunu vurguladı.

Gideydi, "Kadına şiddetle mücadele etmek için düzenlenen bazı toplantılara davet edildiğimizde şaşırıyoruz. Toplantılarda kendimizi sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi hissediyoruz. Kendine medeni diyen bazı toplumlar kadına şiddet uyguluyor. Bu olmayacak bir şey. Bizi gerici diye nitelendirenler, kadına şiddet uyguluyor." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, Tuareglerin İslamiyetin yayılmasındaki önemine de değinen Gideydi, "Bizler, İslamiyetin, Kuzey Afrika’dan Sahra altına yayılmasını sağlayan kabileyiz. Çünkü Sahra yolunu bir tek biz biliyorduk." dedi.

Erkeklerin peçe takması

Gideydi, Tuareg erkeklerinin peçe takma nedeninin sorulması üzerine, bazılarının bu durumu sıcaklık, yağmur ve kum gibi bir takım coğrafi konumdan kaynaklı faktörlere dayandırdığını söyledi. Gideydi, peçe takma mevzusuna ilişkin yapabilecek en güzel yorumu şu şekilde yapılabileceğini söyledi:

"Birisiyle konuşurken yüz ifadeleriniz değişir. Karşı taraf bu yüz ifadeleriyle sizi yargılayabilir. Kızgın, ciddi, rahat, üzgün, ilgili veya ilgisiz olduğunuzu öğrenebilir ama peçe sizi her zaman gizli ve belirsiz kılar böylece karşı taraf sizi sadece konuştuğunuz sözlerle yargılar."

Gideydi, Tuareglerin, "Sahra'nın Mavi Adamları" olarak nitelendirilmesinin, çok sevdikleri ve giysilerinde sıklıkla kullandıkları mavi renkten kaynaklandığını dile getirerek, "En sevdiğimiz renk mavi olduğu ve çöl şartlarına da en uygun renk olduğu için kadınlarımız ve erkeklerimiz daha çok mavi renkte elbiseler giyiyor." dedi.

"Kuzey Afrika'da Osmanlı dönemine dayanan tarihi etki hala mevcut"

Gideydi, Türkiye’nin, dünya ve İslam aleminde köklü ve tarihi ilişkileri olduğunu belirterek, "Türkiye'nin, özellikle, Kuzey Afrika'daki toplumlarda Osmanlı dönemine uzanan tarihi etkisi hala var. Türkiye’nin Afrika’ya açılımının, ortak çıkarlar ve kardeşlik çerçevesinde gerçekleşeceğini ümit ediyoruz." dedi.

Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı Afrika açılımına destek vermek amacıyla görüşmelerde bulunmak üzere İstanbul'a gelen heyeti, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı yetkilileri karşıladı. Bir haftalık Türkiye ziyaretleri kapsamında çeşitli resmi ve gayriresmi temaslarda bulunacak olan heyet, İstanbul'da da kültürel etkinliklere katılacak.

Kökenlerinin Endülüs Fatihi Tarık Bin Ziyad ile Amazikliler olduğu rivayet edilen Tuaregler, Libya'nın güneyindeki Fizan'da yaşayan en büyük 3 kabileden biri. Libya'da genel olarak Gadamis, Ubari, Sehbe, Gad gibi bölgelerde yoğun olarak bulunuyorlar. Dünyada 3,5 milyon Tuareg olduğu sanılıyor.

Kaynak: AA