GÜMÜLCİNE – MEHMET HATİPOĞLU

Batı Trakya'da, mensubu olduğu Batı Trakya Türklerinin hakları için verdiği mücadele ile tanınan doktor ve Dostluk Eşitlik Barış Partisinin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet'in oğlu iş adamı Levent Ahmet, Ahmet soyadını taşımanın gurur verici olmakla birlikte "çok ağır bir sorumluluk" olduğunu söyledi.

Ahmet, babası Batı Trakya Türklerinin efsanevi lideri Sadık Ahmet'in ölümünün 22. yılında mücadelelerini ve ölümünden sonra annesi Işık Ahmet ve kardeşi Funda ile geçirdiği zor günleri AA muhabirine anlattı.

Sadık Ahmet vefat ettiğinde 15 yaşında olan oğlu Levent Ahmet, "Babam benim elimde vefat etti. O gün yaşadığım acıyı tarif edemem. O acı hiçbir zaman azalmadı. O gün canım ne kadar yandıysa, bugün hala o kadar yanıyor." dedi.

Ahmet, babasının ölümünden sonra ailesinin çok zor dönemlerden geçtiğini ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldıklarını belirterek, şunları anlattı:

"1995'te babamın hayatını kaybettiği çarpışmada, o sırada 12 yaşında olan kardeşim Funda ve annem Işık Ahmet de ağır yaralanmıştı. Babamı Gümülcine'de toprağa verdikten sonra her şeyimizi bırakarak Türkiye'ye gittik. Arkadaşlarımı, okulumu, evimi, odamı hatta diş fırçamı burada bıraktım. Manevi olarak çok zorluklar çektik. Her ne kadar ana vatana gitmiş olsak da bizim için farklı bir ortamdı. Yeni bir ev, yeni bir okul, bunlara alışmak kolay değil. Özellikle canımızın çok yandığı bir dönemde bu hiç kolay olmadı. Bir yandan kaybettiğim babamın acısı, diğer yandan doğup büyüdüğüm memleket hasreti. O dönem olgunlaştığımı düşünüyorum çünkü çok ağır bir sorumluluk hissediyordum."

"Azınlık sorununu dünyaya duyuran lider"

Levent Ahmet, yaşanan tüm zorluklara rağmen babası ile gurur duyduğunun altını çizerek, "Sadık Ahmet'in, kısacık yaşamına sığdırdığı mücadeleleriyle azınlık sorununu dünyaya duyurmayı başaran bir lider olduğunu" söyleyerek şöyle devam etti:

"Sürekli seyahat ediyor ve dünyanın birçok yerindeki çeşitli kurum ve kuruluşları ziyaret ederek azınlık sorunlarını anlatıyordu. Günlerce eve gelmiyordu. Üstünü değiştirecek zamanı bile yoktu. Çoğu zaman annem ile havaalanlarında görüşüyorlardı. Annem bu kısa süreli görüşmelerinde kendisine içinde temiz giysiler bulunan bir bavul teslim ediyor ve eskisini alıp eve getiriyordu. Baba hasreti çekiyorduk ancak toplum için iyi bir şey yaptığını hissettiğimizden bir şekilde katlanıyorduk."

"Babamın yaşadıklarını kabullenemiyordum"

Sadık Ahmet'in, hapis cezasına mahkum edildiği Gümülcine mahkemesindeki yargılanmasını ve daha sonra cezaevinde geçen dönemle ilgili anılarını bir türlü unutamadığını aktaran Ahmet, yaşadığı zor günleri şöyle anlattı:

“Gümülcine mahkemesinde iki gün süren duruşma sonunda babamı, elleri kelepçeli olarak polisler eşliğinde cezaevine götürüldüğünü gördüğümde kahrolmuştum. Elim ayağım titriyor, konuşamıyordum. Babamı götürdüklerinde hayatımın en kötü gecesini yaşadım. Annem sürekli ağlıyor ve telefonda konuşuyordu. Daha sonra Selanik'teki cezaevinde kendisini ziyaret ettiğimizde babamın saçlarının beyazladığını fark ettim. Başka bir gün de, görüşmemiz sırasında gözlerinden yaş aktığını gördüm. Babamı bu şekilde hiç görmemiştim ve çok canım yanıyordu. Babamın yaşadıklarını kabullenemiyordum. Sadece kendini Türk olarak tanımladığı ve ait olduğu topluma 'Türk' diye hitap ettiği için bu kadar ağır şekilde cezalandırılmasını bir türlü kabullenemiyordum. Tüm bunlar unutulacak şeyler değil."

Ölümünün üzerinden 22 yıl geçen Sadık Ahmet'in unutulmamış olmasının kendisi ve ailesi için büyük manevi güç kaynağı oluşturduğunu ifade eden Ahmet, "Halkımızın ailemize bu denli destek vermesi ve bizleri seviyor olması benim gücüme güç katıyor. Sadık Ahmet'in demokrasi ve insan hakları için verdiği mücadele artık sadece Türk dünyası değil, herkes tarafından biliniyor ve takdir ediliyor." dedi.

Levent Ahmet kimdir?

Batı Trakya'da, 1995'te otomobilinin Yunan bir çiftçinin kullandığı tarım aracı ile çarpışması sonucu hayatını kaybeden Sadık Ahmet'in oğlu Levent Ahmet, 1979'da Gümülcine'de doğdu. Babası Sadık Ahmet'in ölümünden sonra annesi Işık Ahmet ve kardeşi Funda ile Türkiye'ye yerleşen Ahmet, Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümünü bitirdi. Ahmet, üniversite eğitiminin ardından atıldığı iş hayatında kısa zamanda başarılı bir grafik ortaya koydu. Türkiye ve Yunanistan arasında başta pamuk ticareti olmak üzere çeşitli ticari alanlarda faaliyet gösteren Ahmet, son zaman Gümülcine'ye bağlı Yaka bölgesinde modern kiraz işleme tesisi kurdu.

Kaynak: AA