Cumhuriyet

Ankara Büro- Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın eleştirileri ile gündeme gelen 30 Ağustos kutlamalarındaki protokol düzenini tartışmaya açıldı. Bozdağ, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde başbakan ve TBMM başkanının Genelkurmay başkanını ayakta karşılaması uygulamasının kalktığını, bu konuda daha önceden yapılan bir düzenleme olduğunu ve ilk uygulamanın önümüzdeki 30 Ağustos'ta görüleceğini kaydetmişti. Bozdağ'a  ilk tepki Eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer'den geldi. Dinçer'in Cumhuriyet gazetesi yazarı Utku Çakırözer'in köşesinde yer alan sözleri, 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim kutlamalarının Cumhuriyet Türkiyesi'nin en önemli devlet gelenekleri olduğununun altını çiziyor.

30 Ağustos'taki kutlama programına ilişkin Utku Çakırözer'in köşesindeki tartışma şöyle:

30 Ağustos töreninin anlamı

Demokratikleşme yönündeki tek icraatı “askerle uğraşmak” haline dönen iktidar partisi, son olarak Genelkurmay Karargâhı’nda yapılan 30 Ağustos törenlerine kafasını takmış durumda. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, devlet protokolünün Genelkurmay Başkanı’nı kutladığı töreni, Meclis Başkanı ve Başbakan sıraya girip beklemek zorunda kaldığı için eleştirdi. Kutlamalarda Genelkurmay Başkanı’nın yanında Meclis Başkanı ve Başbakan’ın da yer alacağı bir düzenlemeye gidilmesi söz konusu.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekillerinden Güven Dinçer defalarca katıldığı törenlerin anlamını şöyle aktarıyor:

“23 Nisan, 30 Agustos ve 29 Ekim kutlamaları Cumhuriyet Türkiyesi’nin en önemli devlet geleneklerindendir. Cumhuriyetimizin kurumlarının temsilcileri, 23 Nisan’da halkın meclisi olan TBMM’nin kuruluşunu, 30 Agustos’ta Türk ordusunun düşmanı yenerek bağımsızlığımızı sağlamasını ve 29 Ekim’de de yönetim biçimi olarak Cumhuriyeti benimseyişimizi kutlar.

Kutlamalar gelenekselleşmis protokol kuralları çerçevesinde TBMM’de, Genelkurmay’da ve Cumhurbaşkanlığı’nda yapılır. Tören ve kutlamalarda kişiler değil kurumlar temsil edilir. Kutlamalarda kimsenin bekletilerek rencide edilmesi söz konusu degildir. Kutlamalar devletimizin onurudur ve katılanlar icin de yüce birer anıdır.”

Hal böyleyken, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan orduyu temsil eden Genelkurmay Başkanı’nı kutlamaya gitmek çok mu zor acaba?..”