Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Demokratik Halk Partisi'nin kapatılması talebiyle açılan davaya bakan Anayasa Mahkemesi, 17 Şubat 2010'daki toplantıda parti yetkili organı tarafından alınan kapanma kararını dikkate almak suretiyle, davada uygulanma durumu olan 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesinin iptali için yapılan başvuruyla ilgili karar verdi.

Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesinin anayasanın 2, 67, 68 ve 69. maddelerine aykırı olduğu iddia edilen başvuruyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin kararında, itiraz konusu maddenin bir siyasi partinin kapatılması için dava açıldıktan sonra o partinin yetkili organı tarafından alınan kapanma kararının Anayasa Mahkemesinde açılmış kapatma davasının yürütülmesine ve kapatma kararı verilmesi halinde doğacak hukuki sonuçlara hükmedilmesine engel olmayacağını öngördüğü belirtildi.

Kararda, "Tüzel kişiliği kendi iradesiyle sona erdirilmiş siyasi parti ve üyeleri hakkında kapatmaya bağlı ve ikincil nitelikli yaptırımların uygulanabilmesini temin için davanın sürdürülmesi, siyasi partiler lehine yapılan yasal ve anayasal düzenlemelerle bağdaşmamaktadır" denildi.

İtiraz konusu kuralla kapanma kararından önce açılmış kapatma davasının yürütülmesinin ve kapatma kararı verilmesi halinde doğacak hukuki sonuçlara hükmedilmesinin amaçlandığı belirtilen kararda, böylece, kapanma kararıyla birlikte tüzel kişiliğini zaten kaybetmiş olan siyasi partinin mallarının hazineye devredilmesine ve siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyelerinin 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacaklarına karar verilebildiği ifade edildi.

Anayasa Mahkemesi, oy çokluğuyla itiraz konusu kuralın anayasanın 2, 67, 68 ve 69. maddelerine aykırı olduğundan iptaline karar verdi.

Bu arada, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Ahmet Akyalçın, Mehmet Erten, Fettah Oto ve Zehra Ayla Perktaş, karşı oy kullandı.

Karşı oy gerekçesinde, bir siyasi partinin kapatılması için dava açıldıktan sonra o partinin yetkili organı tarafından kendi iradesi ile kapatılmasına karar verilmesinin, açılan davanın kapatma ile sonuçlanması halinde doğacak hukuki sonuçlardan korunma amacına yönelik olduğunu belirtildi.

İtiraz konusu madde veya benzeri bir kuralın yasada yer almaması halinde hakkında kapatma davası bulunan partinin hükmün açıklanmasından çok kısa bir süre önce kendini feshederek kapatılmanın hukuki sonuçlarını etkisiz kılmasına engel bulunmadığı ifade edilen gerekçede, bu durumda, kamu düzenini aynı ölçüde ihlal eden ve söz konusu ihlaller nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle haklarında dava açılan iki partiden biri kendisini feshederek ileride karşı karşıya kalacağı olumsuz sonuçlarından kendisini koruyabileceği, diğerinin ise aynı olanağa sahip olamayacağı kaydedildi. (Cnn Türk)