CMK’nın 250. Maddesi ile kurulan Özel yetkili Ağır Ceza  Mahkemeleri ve bu mahkemelerin savcıları adı üzerinde özel yetkilere sahipler.. Bu olağandışı, nerede ise olağanüstü yetkilerle donatılan savcılar uzun zamandan beri  üst düzey silahlı kuvvetler yetkililerine karşı soruşturmalar yürütmekte, genarelleri tutuklamaktadırlar..En son olarak eski Genel Kurmay Başkanı  Org. İlker Başbuğ tutuklandı.
Bazen güç, baş döndürüyor.. Bu kez savcı MİT Müşteşarı  Hakan Fidan’ı ifadeye çağırdı.. Savcı devletin atardamarına  müdahele etmişti.. Genel Kurmay Başkanı tutuklayan erk gücünü sınırsız görmenin ötesinde bir iş yaptı.. Özel kurallarla ve gizlilik içerisinde çalışan  MİT’in özelliğinin farkında değildi savcı.. Savcı şaşırdı…
Bu bir demokrasi sorunudur.. Kuvvetler ayrılığının içselleştirilemediği gelişmekte olan bütün ülkelerde bu sorunlar yaşanıyor.. Bazen yürütme erki  yetki sınırlarını aşıyor, bazen diğer erk.. Yürütmenin  hata yapması tolere edilebilir, çünkü yürütme üzerinde hem TBMM denetimi var, hem de yargı denetimi.. Ama yargı sınırlarından taşınca böyle gariplikler yaşanabiliyor.. Bu kriz bir koalisyon hükümeti döneminde yaşansa idi kolayına bir çözüm üretilemezdi.. Bereket hükümet TBMM’de  tek başına  yasa çıkaracak güce sahip ve sorun kolay aşıldı.. Gerçek esas sorun özel yetkili mahkemelerin kendisidir..