Başkanın konuşması, yaklaşan baro seçimlerinin startı gibiydi. Önce ilkenin grubunda bir yenilik vardı. Daha önceki grup toplantılarını yönetim kurulu üyeleri yönetmişti. Başkan bu kez bir yenilik yaptı ve kendi ifadesi ile Akil Adamlardan bir divan oluşturdu. Bundan sonra grup toplantılarını bu divanın yöneteceğini söyledi. Başkanın akil adamlar diye nitelediği, kendi esprili ifadesi ile avukatın yaşlısı olmaz tecrübelisi olur diyerek divanı tanıttı. Divan başkanı Aykut Ergil , Üyeler ise Kalkay Özaslan , Ufuk Dinç’ti. Başkan bu yeni sistem için şunları söyledi : "Seçim yaklaşıyor, seçime giderken bir tartışma ortamı yaşanmasını istemedik. Sizin de destekleyeceğinizi düşündüğümüz 3 akil üstadımızı, tecrübeli avukatı divan olarak sizin onayınıza sunuyoruz”dedi.
Başkan devamınla;
“Olağan üstü dönemlerden geçildiğini, bu grubun bu son seçimde çok önemli bir mücadele ve sınav verdiğini, Türkiye’nin içinde bulunduğu bugünkü koşullarda çok önemli ve hayati bir zafer kazandığını söyledi. Şuan Türkiye'de; ayakta ve  dik duran tek kurum İstanbul barosu olarak algılanıyor. Her meslekten insan, sanki bizim elimizde bir sihirli değnek varmış gibi dertlerini bize aktarıyor ve destek istiyorlar. Türkiye gerçekten olağan üstü bir dönemden geçiyor. Türkiye bana göre hiç bu kadar vahim bir duruma gelmemişti. Geçmişte de Hukuk ihlalleri yine vardı, yargı üstünde baskılar yine vardı, avukatlar üstünde baskılar yine vardı, ama hiç bu kadar ciddi bir boyuta ulaşmamıştı, hiç bu kadar rejimi zorlayan 1923 cumhuriyetiyle hesaplaşma gayreti içinde olan ve belirli bir mesafe kat etmiş bir duruma gelememişti. Bu yüzden samimiyetle söylüyorum; hepimizin şuan tarihsel bir görevi bulunuyor. Biz bu tarihsel görevi gerçekleştirirken grup içerisinde başkaca yeni bir takım sıkıntılara, mücadelelere, ayrışmalara, kavgalara veya benzeri şeylere yol açamamak adına böyle bir uygulamanın doğru olacağını düşündük, yanlış düşünmüş olabiliriz, bu konuda takdir elbette sizlerin olacaktır. Her zaman sizden aldığımız güçle hareket ediyoruz. Bu grup ilkeleri, kökleri ve misyonu belli olan bir gruptur. Ortada bir başarı olacaksa; bu ne benim başarım olur, ne yönetimin başarısı olur, bu grubun başarısıdır. Başarısız olunduğunda ise bunu tek başıma ben üstlenebilirim. Bundan böyle bizim size ihtiyacımız var, bundan böyle her ayın son çarşambası grup toplantısı olacaktır. Böylece duyuru yapmamıza gerek olmayacaktır. Her ayın son çarşambası saat 18.00 de toplantımız olacak. Buna bağlı olarak grup içerisinde komisyonlar oluşturulmasını sağlayalım diye düşünüyoruz, bu komisyonlar seçim çalışması ile ilgili, ya da avukatlık kanunu ile veya avukatlık sorunları ile ilgili olabilir. Silivri de örneğin avukatlara saldırılar yapılmıştır.
Seçime az bir süre kaldı. Seçim kaygımız var mı bunu tartışırız. Aldığımız duyumlara göre grup grup girilmesi halinde seçimi kazanamayacaklarının farkındalar. Bunun için bütün grupların birleşmesi ve tek bir grup halinde, yani 2 adaylı seçim olması şeklinde bir duyum aldım. Bu Bursa barosunda denendi ve kazandılar. Aynı şey bizde de denenebilir. Bu anlamda çok önemli bir kritik bir seçime gidilebilir.
Bizim bu seçimde tek vücut, birlik içinde olmamız Türkiye için çok önemlidir. Burası çok önemli bir kaledir.
Bu geçen süreç içerisinde şunu söylemek istiyorum; toplantıları gerçekleştirme konusunda biraz gecikmiş olabiliriz, ancak bunda bir art niyet aramayın, inanın çok yoğunuz.
Bazı meslektaşlarla konuştuğumda “önceki seçimde size oy vermedim, ama bunun utancını yaşıyorum” diyen, veya “ilk defa baro da somut olaylar gördüm ve oy vermek için somut sebeplerim var, ama size oy vermemiştim, bir daha aday olacaksınız değil mi” diye soran meslektaşlarım var.
Baroda başkanlık sistemi kalkmıştır. Ben baroyu sadece temsilen varım. Baroda bir sorun olduğunda bunu yönetim kurulu çözer, ben de yönetim üyesiyim, ben sadece baroyu temsilen başkanım” dedi.
Başkan, Servis hizmetlerinden bahsetti. “Seçim anayasamızda var olan bir şeydi, servisler ve biz bunu hayata geçirdik ve bu konuda Kemal Aytaç üstadımızın yardımları olmuştur. Kimsenin hakkını yiyemeyiz. Ona yardımları için teşekkür ediyoruz. Bazı güzergahlarda yoğunluklar oluyormuş bunun için ek seferler düzenlenecektir. Yakında Küçükçekmece ve Büyükçekmece adliyesine servisler konulacaktır. Kartal adliyesi de açılınca bunu da çağlayan adliyesi ile buluşturmayı planlıyoruz”dedi.
Bütün baro odaları yenilendi ve çok güzel oldu. Çağlayanda stajer avukatlar odası açıldı.  
Başkan kartal adliyesi hakkında da kısaca bilgi verdi. “Kartal adliyesi bir felaket. Burada bize bir yer vermediler. Bize 400 metre kare yer verildi. Bunun çalışmalarına başladık. Ancak katlarda yer verilmedi.
Grubun yeni projelerinden bahsederek öncelikle başkan baro binası için bir yenilik müjdesini verdi. “Baro binasını yenilemek istiyoruz. Ön taraftan giriş ve yanında bir kafeterya ve alta doğru inen 3 kat. Altta bir arşiv ve diğer 2 kat 250 şer kişilik toplantı salonu ve diğer katlar normal çıkacak, en üstte bir teras kat ve teras katta restoran olacak. Dolayısı ile bir sosyal tesis niteliğinde olacaktır. Aşağıdaki kültür merkezini de çok fazla oynamadan baro gençlik merkezi yapmak istiyoruz. Kütüphane, bilardo salonu ve terasta bir kafeterya olacak. Bu şekilde yeni, daha şık olacak. Proje hazır yakında başlıyor. Seçime kadar bitirebiliriz” dedi.
Kanlıcada bir sosyal tesis aldık, biliyorsunuz. İçerisinde yüzlerce meyve ağacı, çok güzel dinlenme alanları bulunuyor. Mayısın ortalarında bitirmeyi düşünüyoruz. Ulaşımda çok rahat, tesise 50 metre mesafede otopark bulunuyor. İskeleye 5 dakika mesafede. Biz bu tesisi aldık ancak bitişiğinde bir arazi daha bulunuyor. Burayı da almayı düşünüyoruz. Basketbol, yüzme havuzu, tenis ve voleybol sahası yapmayı düşünüyoruz.
Avukatlar için bize ait bir huzurevi projemiz var. Bunu da gerçekleştireceğiz.
Avukatlık kanunu hakkında barolar birliği bir çalışmayı aşağı yukarı tamamladı. Biz yeni bir avukatlık kanunu asla kabul edemeyeceğimizi, lokal bir düzenlemeyi kabul edebileceğimizi söyledik. Yabancı avukatlık ortaklıklarına asla dedik, Arabulucuk meselesi şuan için bir yavaşlamaya girdiyse bu İstanbul Barosu’nun sayesinde oldu. Otel bastık oldu, ama olsun bastık. Ancak Orada 1000 kişi ,2000- 3000 kişi olmalıydık.
Özel görevli mahkemelerle ilgili eylem düşüncelerimiz var. Silivri’ye gidip orada bir şeyler yapmayı düşünüyoruz.
Avukatlık haftası ile ilgili kutlasak mı, kutlamasak mı, çeşitli düşüncelerimiz var. Geçen sene kutlamadık, bu sene kutlasak adama ne derler diye düşünüyorum. Bu konuda sizin desteğinize ihtiyacım var. Bu anlamda bu sene yol ayrımındayız. Önümüzdeki günlerde sizlerin de katkılarıyla ortak bir karara varacağız.
Başkanın konuşmasından sonra İstanbul Barosu’nun duayenlerinden 3 dönem İstanbul Barosu Başkanlığında bulunan Kazım KOLCUOĞLU konuştu.
KOLCUOĞLU, “Avukatlar günü eğlence günü değildir. Eylem günüdür, bu nedenle boykot edilmesi yanlıştır. Türkiye bir saldırı altındadır. Bu saldırı Baba Bush’un teorisine uygun bir saldırıdır. Bush teorisinde buna önleyici saldırı deniliyor. Bu teori Türkiye aydınlarını, Baroları ve avukatları susturmak için yapılıyor. Bu nedenle 5 Nisan avukatlar günün eylemli olarak kutlanmasını öneriyorum dedi”.
Grup Toplantısı söz almak isteyen grup üyelerinin konuşmaları  ve Başkan Ümit Kocasakal’ın son olarak söz alarak yapılan eleştiri ve önerileri değerlendirmesi ile sona erdi.
TOPLANTIYA AİT FOTOGRAFLARI AŞAĞIDADIR.
Adaletbiz/Yeşim TURAN