İlk günden beri takip ediyoruz.

Uzmanlara raporlar hazırlattık, kitaplaştırdık.

Mağdurlarla aile gibi olduk.

Yerin yedi kat altında kaybettikleri evlatlarına, eşlerine, kardeşlerine yazdıkları mektupları kitap yaptık.

Bürokratların yargılanmasına izin verilmedi. İtiraz ettik, dava açılmasını sağladık.

Adil yargılama için mücadele ettik... Manisa Baromuzla... Meslektaşlarımızla...

Ama hepsinden önemlisi mağdur ailelerle...



Tam 65 celsedir her duruşmayı takip eden eşler, anneler, babalar, kardeşler, evlatlar...

Ve... aileler ağır ceza heyetine, devletin hakimlerine  güvendi. Sonuç ne olursa olsun, bu hakimler versin kararı, dedi.

65 celsede hakimler 56 sanığı tek tek ve defalarca dinledi.

300 klasör evrakı okudu, inceledi.

Yaralı kurtulan 162  mağdur işçiyi, 100'ün üzerinde  tanığı, 500'ün üzerinde katılanı  dinledi heyet.

Yerinde keşif yaptı; maden bundan sonra şirket iade edildi. Yani yeni heyetin keşif imkanı kalmadı.

Yargıya güvenin dibe vurduğu bir dönemde aileler ise hakimlere güvendi.

Dedim ya, ne karar verilecekse bu heyet versin dedi evlatları katledilmiş bu insanlar.



Peki ne oldu?

Dosya karar aşamasına gelmişken, nedendir bilinmez 7.5 ay süreyle duruşma savcısı esas hakkında mütalaasını bir türlü veremedi.

Sonra...

Tam karar aşamasına gelindiği anda, Ağır Ceza Heyetinin tamamı HSK tarafından değiştirildi!

Bir üyesi önceden değiştirilmişti. İlk günden beri dosyanın hakimi olan başkan ve kıdemli üye de son atama kararnamesiyle bu mahkemeden alındı, başka şehire tayin edildi.

Ceza yargılamasının bütün ilkeleri ihlal edildi bu görev yeri değişikliğiyle. Bağlılık, doğrudan doğruyalık, kararların vicdani kanaate göre verilmesi...

Olmaz! Olamaz!

Hakimler Savcılar Kurulu, her şeye rağmen, bu kadar olumsuzluğa rağmen Türk Adaletine güvenen bu insanlara bunu yapamaz. Bu adaletin intiharıdır.

Dilerim, umut ederim bilerek değil, yanlışlıkla olmuştur bu! Buna inanmak istiyorum ve bekliyorum... HSK'nın kararını değiştirmesini... Atama kararlarını geri almasını.

Aksi takdirde, mahkemeden başka sığınacak kimsesi olmayan  bu insanları sahipsiz bırakma vebalini ömür boyu taşıyacak HSK. En büyük haksızlığı da binlerce fedakar, namuslu avukat, hakim ve savcıya yapmış olacak.

Olmaz! Olamaz!

Adalet çöktüğünde herkes altında kalır...

Metin Feyzioğlu

Odatv.com