ANKARA - SEFA ŞAHİN

27 Mayıs 1960 darbesi döneminde ortaokul öğrencisi olan 71 yaşındaki Sadettin Bayram, memleketi Bilecik'te ortaokul öğrencisiyken 27 Mayıs döneminde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Darbe yapıldığında 13 yaşında olduğunu, o yıllarda birçok şeyi gözlemlediğini belirten Bayram, o yıllarda Bilecik'in Pazaryeri ilçesi Firanlar köyünde yaşadığını ve çobanlık yaptığını ifade etti. Bayram, şu ifadeleri kullandı:

"Köyümüze gazete gelmese bile biz, köyümüzün civarından geçen otobüslerden, çobanlık yaparken bütün gazeteleri istiyorduk. Yolcular bize gazeteleri atıyordu. Bu gazetelerden Türkiye'nin gündemini takip edebiliyorduk. Yeni Sabah, Hürriyet, Akşam ve şu anda aklıma gelmeyen bir sürü gazete... Dolayısıyla 27 Mayıs'ın yapılmasında oldukça bilgimiz var. Bu konuda çok acıklı hatıralarım da var. Tabii ki 13 yaşındaki bir çocuğun ne kadar bilinçli olduğunu tahayyül ediniz."

"Annem sessizce ağlıyordu"

Annesini bir gün sessizce ağlarken gördüğünü ve ona "Niye ağlıyorsun?' diye sorduğunu belirten Bayram, "Annem, 'Oğlum, Menderes'i asmışlar' dedi, böyle hüzünlü bir sesle. Hiçbir zaman unutmam, anamın o ağlayışı, o günden bugüne benim de içimden çıkmadı. Benim de gözlerimde yaşlar birikir, yüreğim buruk bir şekilde çarpmaya devam eder." diye konuştu.

Darbenin ardından Demokrat Partililerin yargılandığını ve mahkemelerdeki davaların köylerde transistörlü radyolardan takip edildiğini hatırlatan Bayram, sözlerine şöyle devam etti:

"Yassıadalılara 'düşükler' diye hitap ederlerdi. Yani böyle aşağılayıcı bir tabirle hitap ederlerdi. Altay Ömer Egesel, Salim Başol gibi kişilerin seslerine de böyle amiyane bir şekilde, tavırlarına radyoda şahit oluyorduk. Mahkemede ifade veren bütün Demokrat Partililer, bunu bir partizan zihniyetle söylemiyorum, tam bir mazlum edasıyla konuşuyorlardı. Buradan da şunu anlardık ki gazetelerden aldığımız haberlerden, radyodaki izlenimimiz, orada yatan mahkumlara gerçekten zulmedildiğini hissediyorduk."

"Menderes, 'vatan haini' gibi lanse edildi"

Pazaryeri ilçesinin meydanına camekan bir çerçeve asıldığını, bu çerçevede her gün Yassıada'da yapılan yargılamalardan çekilmiş fotoğrafların asıldığını anlatan Bayram, fotoğraflarla eski Başbakan Adnan Menderes ile eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın ve diğer siyasilerin "vatan haini" gibi lanse edildiğini kaydetti.

Camekandaki fotoğrafların bir yıl boyunca değiştirildiğini, bir keresinde Menderes'in, üniversite öğrencilerini kesip, kıyma makinesinden geçirdiği iddia edilen fotoğrafların asıldığını dile getiren Bayram, "Böyle fotoğrafları da gördük. Bunu yeminle Kur'an-ı Kerim'e el basarak söyleyebilirim. Gördüm, bunları yaşadım. O çocuk ruhuyla bunlara şahit oldum." dedi.

Demokrat Partilileri kötüleyen şiir ezberletildi

27 Mayıs darbesinden bir yıl sonra, darbenin yapıldığı tarihin "27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı" ilan edildiğini ama halkın o günü bayram olarak asla benimsemediğini vurgulayan Bayram, darbenin birinci yıl dönümünde Pazaryeri ilçesinin meydanında tören düzenlendiğini, herkesin bu törene katıldığını ifade etti.

Okul yönetiminin, törende okuması için kendisine şiir ezberlettiğini, şiirde Demokrat Partilileri, suçsuz insanları kötüleyen ifadelerin yer aldığını ilerleyen yaşlarında fark ettiğini belirten Bayram, bundan dolayı şiirin kendisi için önemini yitirdiğini söyledi.

"Bunların hepsi yalan"

Şiirin ezberinde kalan bir kıtasını okuyan Bayram, şunları kaydetti:

"Hangi kıta bilmiyorum, 'Gülen insanların şehrindeyim. Dökülen kanların şehrindeyim. Gelecek günde neler var bilinmez. Hayat kitabında, hürriyet kanla yazılıdır, silinmez.' Tabii 'Gülen insanların şehrindeyim' derken şunu kastetmek istiyorlar, yani ihtilal yapıldı, Demokrat Partililer, suçlular, diktatörler kovuldu, hapislere tıkıldı, halk gülüyor artık. 'Dökülen kanların şehrindeyim', bütün şehirlerde kanlar dökülmüş ya. İnsanlar öldürüldü. Yalan bunların hepsi."

"Milli Birlik Komitesi'nin atadıkları görevlendirildi"

Bayram, 27 Mayıs darbesi yapıldığında bütün öğretmen, muhtar, kaymakam, belediye başkanı ve valilerin görevden alındığını anımsatarak, onların yerine Milli Birlik Komitesi'nin atadığı kişilerin görevlendirildiğini ifade etti.

Menderes aleyhine kara propaganda yapıldığına dikkati çeken Bayram, "Hiç unutmam, köyümüzün muhtarı, Menderes'i karalamak için 'Menderes'in Kur'an-ı Kerim'i ayakkabılarının içine koyduğunu ve bastığını' kahvede söyledi ama kimse inanmadı. Ama herhalde özel talimatla bunu yapıyorlardı." dedi.

"15 Temmuz milletin hürriyetine önem verdiğinin işaretidir"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine gösterilen tepkinin, milletin demokratik yolda olgunlaştığına işaret olduğunu kaydeden Bayram, "Bu, milletin hürriyetine ve kendi hür iradesine ne kadar önem verdiğinin işaretidir. 27 Mayıs'ta Türk milleti maalesef bu feraseti gösteremedi, sindi, korktu." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA