Ankara- Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan tarafından açılan davanın iddianamesinde, 5 Ocak 2011 tarihinde, çeşitli üniversitelere mensup öğrencilerin, ODTÜ yerleşkesinde A-1 kapısı önünde toplandıkları anımsatıldı.

Aralarında hakkında dava açılan kişilerin de bulunduğu 400 kişilik topluluğun buradan AKP Genel Merkezi önüne yürüyecekleri yönünde konuşmalar yapıldığı, bunun üzerine güvenlik güçlerince, böyle bir yürüyüşe izin verilmeyeceği söylenerek, giriş kapısı önünde barikat oluşturulduğu kaydedilen iddianamede, bunun ardından şüphelilerin etraftan topladıkları taşları güvenlik güçlerine doğru attıkları belirtildi.

Güvenlik güçlerince topluluğa dağılmaları yönünde ve duyulacak biçimde birkaç kez uyarıda bulunulduğu kaydedilen iddianamede, ancak topluluğun uyarıya uymadığı gibi güvenlik güçlerince kullanılan araçlara, ODTÜ'ye ait kameraya, çöp bidonlarına zarar verdiği, barikatta bulunan güvenlik güçlerine taş, tekme ve sopalarla vurarak hayati tehlikeye yol açmaksızın basit tıbbi müdahale ile giderilecek biçimde yaraladığı ifade edildi.

İddianamede, şüphelilerin, başlangıçtan itibaren topluluğun içinde yer aldıkları, topluluğu yönlendirici  tavırlarda bulundukları kaydedildi.

Dava konusu olayda, şüphelilerin, toplantı düzenlemek için adli makamlara başvurularının bulunmadığı ve başlangıçtan itibaren topluluğun saldırgan tavır içinde olduğu ifade edilen iddianamede, güvenlik güçlerinin topluluğa dağılmaları için ve duyulacak biçimde defalarca uyarıda bulunduğu, buna karşın topluluğun dağılmadığı gibi kendisini dağıtmak isteyen güvenlik güçlerine karşı zor kullandığı anlatıldı.

İddianamede, bu durumda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve 2911 Sayılı Yasa ile sağlanan ve güvence altına alınan ''toplantı oluşturmak ve ifade özgürlüğünü kullanmak'' hakkından söz edilemeyeceği ve eylemin 2911 sayılı Yasa ile korunan toplantı yapmak hakkının dışına çıkarak, suç oluşturduğu ileri sürüldü.

Davanın iddianamesinde, üniversite öğrencisi 117 kişinin, ''mala zarar verdikleri'' ile ''izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşünün dağıtılması sırasında kamu görevlisine direndikleri'' gerekçesiyle 1 yıl 9 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan iddianamenin kabul edildiği ve söz konusu kişilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

Cumhuriyet