GAZİANTEP

Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olduğu iddia edilen Naksan Holding'e yönelik davada 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.

9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, "Silahlı terör örgütü yönetme, terörizmin finansmanı hakkında kanuna muhalefet, suç gelirlerinin önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama ve vergi usul kanununa muhalefet" suçlarından cezalandırılması talep edilen Naksan Holding'in eski yönetim kurulu başkanı tutuklu sanık Cahit Nakıboğlu, oğlu Taner Nakıboğlu ile diğer sanıklar ile avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitinde Cahit Nakıboğlu ve oğlu Taner Nakıboğlu, gelirlerinin olmadığını belirtti.

İddianamenin özetinin okunmasının ardından duruşmaya İstanbul'dan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tutuksuz sanık Hasan Hüseyin Nakıboğlu, suçlamaları kabul etmeyerek, sadece soy isminden dolayı karışıklık yaşandığını savundu.

Savunmasını oturduğu yerden yaptı

Cahit Nakıboğlu da ayakta durmakta zorlandığı için mahkeme başkanı Murat Çolak'ın müsadesiyle oturarak savunmasını yaptı.

Suç işleme kastıyla hareket etmediğini, terör örgütünün üyesi ya da yöneticisi olmadığını iddia eden Nakıboğlu, şunları söyledi:

"HÜRSİAD üyeliğim bilgim dışında olmuştur. ByLock kullanmadım. İddianamede, Naksan Holding'in 51 şirketi olduğu belirtilmiş. Holdingin sadece 26 şirketi vardır. 20 şirketin bizim ve ortaklarımızla ilgisi yoktur. Oğlum Taner'in kurduğu şirkettir. Diğer 5 şirket de kardeşim Osman (firari sanık) ve ailesinin şirketidir. İddianamede, bizimle ilgili olmayan şirketler ilgiliymiş gibi gösterilmiş. Ortağım olduğu şirketin örgüte para aktarmadığı sabittir."

Ev hapsi talep etti

Mal varlığının 1960'lı yıllardan bu yana yaptıkları çalışmalar sonucu oluştuğunu ve 2000'li yıllarda Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşları içine girdiklerini anlatan Nakıboğlu, 2006 yılında annesinden kalan arsayı, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in referansıyla Güney Eğitim Kurumlarına (KHK ile kapatılan) okul yapılması için bağışladığını, okula isminin verilmesinden haberinin olmadığını savundu.

Örgütü o dönem, "yurt içinde ve dışında memleket için faydalı işler yapan cemaat" olarak bildiğini kaydeden Nakıboğlu, "2012 yılında örgütün gerçek yüzünü gördüm, aldatıldım. Bunun üzerine bölge imamı Mehmet Kocatürk ile il imamı Murat Elması kovdum. Örgüte karşı tavır aldım. Bu yapının devlete millete zararlı olduğunu söyledim. Çocuklarımın uzaklaşması için baskı yaptım. Oğullarım Taner ve Emre'nin, Zirve Üniversitesindeki mütevelli görevlerinden istifa ettirdim." dedi.

72 yaşına kadar ilk defa yargılandığını, sağlık sorunları yaşadığını, ellerinin titremesine engel olamadığını aktaran Nakıboğlu, kalan zamanını torunlarıyla geçirmek istediğini, bu nedenle ev hapsiyle tahliyesini talep etti.

"Başıma gelenler şirket isminden kaynaklı"

Tutuklu sanık Taner Nakıboğlu ise terör örgütü üyeliği ya da yöneticiliği suçlamasının kendisini ve ailesini çok şaşırttığını ve üzdüğünü belirterek, örgüt elebaşının yönlendirmesiyle hareket etmediğini, şirket yöneticileriyle kararlar aldıklarını anlattı.

Etkin pişmanlık kapsamında ifade veren sanıkların kendilerini günah keçisi seçtiklerini iddia eden Nakıboğlu, hakkındaki aleyhte beyanları kabul etmediğini, örgütün mütevelli heyetinde bulunmadığını, bunun da etkin pişmanlık kapsamında ifade veren sözde mütevelli heyetindeki sanığın ifadesinden anlaşıldığını kaydetti.

Taner Nakıboğlu, "Başıma gelen bu olaylar şirketimin isminin paralel yapı olmasıdır. Başarımızdan dolayı kıskanılıyorduk. Bizim de şaşırdığımız iddialar ortaya atıldı. Eşim fakirlik belgesi aldı. O kaçırdığımız paralar nerede. Söyleseler de biz de bilsek. Suçsuzum." dedi.

Duruşmaya ara verildi.

Muhabir: Adsız Günebakan

Kaynak: AA