BİLECİK - HARUN KAYMAZ

Bilecik'in Söğüt ilçesinde yaşayan 82 yaşındaki Mustafa Işık, verdiği mücadele ile Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat sürecinde kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Söğüt Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin ayakta kalmasını sağladı.

Çay ve zeytin toplayıp küçük çaplı ticaret yaparak elde ettiği kazançla o dönem doğu illerinden getirttiği öğrencilerin tüm masraflarını karşılayan Işık, bugün çeşitli mevkilerde bulunan eski öğrencilerin ziyaretinden büyük gurur duyuyor.

İlçede yediden yetmişe herkes tarafından çok sevilen Işık, evine gelen ziyaretçileri ağırlıyor.

Ertuğrulgazi Türbesi'ni ziyaret eden Işık, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, Söğüt Anadolu İmam Hatip Lisesinde o dönemlerde yaklaşık 400 öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek 28 Şubat sürecinde birçok kişinin çocuğunu okuldan almasıyla sayının 8'e düştüğünü söyledi.

O yıllarda Okul Aile Birliği Başkanı olduğunu ve lisenin kapanma ihtimali nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını anlatan Işık, "Söğüt'ten düz liseden öğrenci geldi, müdürleri, sıralarıyla birlikte geldi. Üşenmeden o dönemde herkese imam hatibin önemini anlattım. Tüm ilçe ve köylerdeki talebelerin ailelerine gittim, çocuğunuzu gönderin dedim. Hepsi yok dedi." ifadesini kullandı.

Söğüt'te başarılı olamayınca farklı arayışlar içine girdiğini dile getiren Işık, şöyle konuştu:

"Bursa'da Kur'ın- Kerim kursu veren bir arkadaşım bana 'bizim de kursumuz kapanıyordu, doğu illerinden öğrenci bulduk' dedi. Bunun üzerine yollara düştüm. Yüksekova'dan başladık öğrenci aramaya. Orada tüm aileleri tespit ettik, tek tek görüştük. Öğrencilerin tüm masraflarını karşılayacağımı söyledim. İmam hatip deyince yüzlerini çevirdiler. Beynimizden vurulmuşa döndük. Sonra Van'a gittik. Sabaha kadar 4 kez kalkıp Yasin-i Şerif okudum. Doğu illerinden çok şükür 28 öğrenci geldi. Bu civarda da 20 öğrenci bulduk ve 48 öğrencinin katılmasıyla okulu açık tutmayı başardık. Zamanla 100 öğrenciyi geçtik."

İlçeye getirttiği öğrencilerin her türlü sorumluluğunu üstlenmenin zorluğunu bildiğini aktaran Işık, "Her masraf bize ait diye söz verdik fakat paramız yoktu. Trabzon'a gittim çay topladım, İznik'e gittim zeytin topladım. Çay ve zeytin alıp Bursa, İstanbul ve Zonguldak'ta satarak elde ettiğim gelirle öğrencileri okuttum. Allah bana bir gün dahi 'evladım param yok' dedirtmedi. Haddinden fazla verdi çok şükür." dedi

Kaynak: AA