ANKARA - ZUHAL DEMİRCİ

Moldova'nın Ankara Büyükelçisi Igor Bolboceanu, "Ülkelerimiz arasındaki coğrafi yakınlık, iyi ilişkiler ve yetkili makamların sağladığı desteğin yanı sıra Moldovalı ve Türk iş adamları ilişkilerin daha da ileriye taşınmasında anahtar rol üstleniyor." dedi.

Büyükelçi Bolboceanu, AA muhabirine, Türkiye ve Moldova arasındaki diplomatik ilişkilerin 25. yıl dönümü münasebetiyle iki ülke arasındaki ilişkileri AA muhabirine değerlendirdi.

SSCB'nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Moldova'yı tanıyan ilk ülkelerden birinin Türkiye olduğunu hatırlatan Bolboceanu, diplomatik ilişkilerin kurulduğu 3 Şubat 1992'den bu yana iki ülke arasında yapıcı bir siyasi diyalog olduğunun altını çizdi.

Bolboceanu, "Moldova ve Türkiye arasında 1 Kasım 2016'da yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile iki ülkeye de fayda sağlayan karşılıklı ticari faaliyet hacminin artması için yeni kapılar açıldı." diye konuştu.

Türkiye ve Moldova arasındaki ticaret hacminin yakın zamanda 1 milyar dolara ulaşacağına ilişkin iyimser olduklarını söyleyen Bolboceanu, son dönemde Moldova'daki potansiyel ortaklarla ticari ilişki kurmak ve ülkedeki ticari atmosfer hakkında bilgi almak için çok sayıda Türk işadamının ülkesinin diplomatik temsilcilikleriyle iletişim halinde olduğunu kaydetti.

Bolboceanu, ülkesinde ticaret yapmayı hedefleyen Türk iş adamlarına destek olmak amacıyla Moldova Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Entegrasyonu Bakanlığı tarafından Bursa, Manisa ve Belek'te fahri konsolosluk açtıklarını ifade ederek, yakın zamanda büyükelçilik bünyesinde Ekonomi ve Ticaret İdaresinin de kurulacağını duyurdu.

"Ülkelerimiz arasındaki coğrafi yakınlık, iyi ilişkiler ve yetkili makamların sağladığı desteği dikkate aldığımızda Moldovalı ve Türk iş adamları anahtar rol üstlenmektedir." diye konuşan Büyükelçi Bolbocenau, Moldova ekonomisinin Türk işletmeler için çekici bir hedef olarak kalmasını istediklerini aktardı.

Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi

Büyükelçi Bolbocenau, Kişinev Parlamentosu tarafından 160 bin Gökoğuz'a milli kimliklerinin ve kültürlerinin korunabilmesi için 23 Aralık 1994'te Gökoğuz Yeri (Gagavuzya) Özerk Bölgesi kapsamında geniş bir otonomi tanındığını anlatarak, "Özerk Bölge'nin lideri 4 yılda bir genel oylamayla seçilmektedir. Başkanın otomatik olarak hükümetin üyesi olması, Moldova Cumhuriyeti'nin özerk bölge ile uyuma verdiği önemi göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Bolboceanu, Türkiye'nin Gagavuz kimliğinin korunması için TİKA aracılığıyla ilkokulların modernleşmesi ve donanımının artırılması gibi birçok alanda sağladığı katkıların Moldova hükümeti tarafından taktirle karşılandığını ifade etti. Bolboceanu ayrıca, TİKA'nın Moldova'nın Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi dışındaki diğer bölgelerinde de faaliyetlerini sürdürdüğünün altını çizdi.

İki ülke arasında eğitim alanındaki işbirliğine de değinen Büyükelçi Bolboceanu, Türk hükümetinin 1992-1993 öğretim yılından itibaren Moldovalı öğrencilere burs verdiğini aktararak, ülkesinin de 1993'ten bu yana yüksek öğrenim kurumlarında Türk öğrencilere yer verdiğini anlattı.

Vizelerin iki yıl önce karşılıklı kaldırılmasının ardından iki ülke arasında ekonomi ve turizm alanında artan işbirliğinden duyduğu memnuniyetini dile getiren Büyükelçi Bolboceane, "Vizeye gerek kalmadığı için iki ülkeyi de ziyaret eden kişi sayısı giderek artıyor, Kişinev ve İstanbul arasında günlük daha çok uçuş gerçekleştiriliyor ve yaz aylarında ise bu sayı daha da artıyor. Türkiye'nin Akdeniz kıyıları Moldovalı turistlerin en çok tercih ettiği tatil yeri. Eminim yakında Türkiye'nin diğer zengin tarihi ve kültürel yerlerini de ziyaret edeceklerdir." diye konuştu.

Bolboceanu, ülkesinde Türkiye'den gelen daha çok turisti görmek istediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Herkesin farklı ilgi alanlarına göre gezilip görülecek birçok yerimiz var. Tarihi yapılar, müze, sergi ve konser salonları, tiyatrolar ve tabii ki geleneksel yemeklerin de bulunduğu restoranlarla meşhur Moldova'nın başkenti Kişinev. Tarihe ilgi duyanlar Soroca Kalesi'ni, Osmanlı döneminde inşa edilen Tighina Kalesi'ni, yerel mimari ve manastırlarıyla güzel turistik yerleri ziyaret edebilirler. Eminim Comrat şehrini görmeyi de isteyeceksiniz. Burada yerel halkla kendi ana dilinizde konuşabilirsiniz."

Kaynak: AA