Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Pendik Çarşı'da vatandaşlara seslendi.
Her gün Türkiye'nin başka yerinde mitinglerde halkla buluştuğunu ifade eden Kurtulmuş, "evet" oylarının artmaya devam ettiğini ve 16 Nisan'da en üst seviyeye çıkacağını söyledi.
Numan Kurtulmuş, 2007'de parlamentoda AK Parti'nin oyları yetmesine rağmen, eski Türkiye'nin vesayet odaklarının devreye girip "Cumhurbaşkanının 367 oyla seçilmesi gerektiğini" öne sürdüğünü aktararak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kara cübbeli hukukçularını meydana çıkardılar, fetvalar verdiler. Türkiye bir büyük kriz yaşadı. Parlamentoda cumhurbaşkanı seçilemedi. Hatta parlamentodaki partilerden birinin milletvekilleri vardı, milletvekilleriyle kendi parti yönetimlerinde karar aldılar, parlamentoya gelip oy kullanacaklar ama eski Türkiye'nin vesayet odakları kapalı kapılar ardından telefon etti, 'Giderseniz parlamentodaki oylamaya katılırsanız ayaklarınızı kırarız.' dediler. Parlamentoya gidemediler. Millet büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Hatta manşetler falan atılmaya başlandı. Ama her şerden bir hayır doğar. Allah'a çok şükür ondan sonra tekrar millete gidildi. Millet, 'Bundan sonra cumhurbaşkanını kapalı kapılar ardında seçmek yok. Bundan sonra cumhurbaşkanını ben seçeceğim.' dedi ve işi sahiplendi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde söz de karar da milletin oldu. Millet de 2014'ün 10 Ağustos'unda Recep Tayyip Erdoğan'ı kendi oylarıyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak oraya gönderdi. Ne kadar büyük bir iş yaptığımızı belki o zaman anlamadık, ama şimdi ne kadar büyük bir iş yapılmış olduğunu görüyorsunuz."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 16 Nisan'da ne kadar büyük bir iş yapıldığının görüleceğini belirterek, "Allah ömür verirse çok uzun süre geçmeden, birkaç sene sonra Türkiye'nin nereden nereye geldiğine hep beraber şahit olacağız." diye konuştu.
Mevcut sistem işlemediği için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Kurtulmuş, mevcut sistemin vesayet çevrelerini devreye soktuğunu, cumhurbaşkanını seçtirmediğini anlattı. Kurtulmuş, "Hani bazı dizilerde karanlık odalar var ya, oralarda baronların toplantısı olur, baronlar karar verir. Eski Türkiye, mevcut Türkiye, böyle bir Türkiye'ydi, birileri karar verecek. Artık o devri geride bıraktık. Bundan sonra milletin adamı olmayan kimse bu ülkede cumhurbaşkanı olamayacak." ifadelerini kullandı.
"Biz düzeltmekten bıktık, daha son 9 gün ne zırvalar gelecek göreceğiz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Cumhurbaşkanı ikinci döneminin sonunda, canı sıkıldı gitti seçime, beş yıl daha seçildi." şeklinde sözlerinin olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Ya böylesine ayak oyunu oynayacak bir cumhurbaşkanına bu millet oy verir mi? Bunu dahi bilmiyor. Milleti tanımıyor, millete güvenmiyor, millete itibar etmiyor. Kıskanma ne olur, çalış senin de olur. Niye hep kendilerinden birisinin cumhurbaşkanı seçilemeyeceğine inanıyorlar? Anlaşılır gibi bir şey değil. Diyor ki, 'Bir gün cumhurbaşkanı kalkacak kafası bozulacak muhtarları feshedecek.' Kusura bakmayın Cumhurbaşkanımızın muhtarlara verdiği değer ortadadır. Kılıçdaroğlu muhtarlar hakkında ne diyor? 'BM Genel Kurulu'nda, sanki muhtarlara konuşuyor gibi konuşuyor.' Yani onun zihninde muhtarların seviyesi düşük ya. Onlara göre konuşuyor diyor. Hiç merak etmeyin, bu ülkenin bütün muhtarları, BM Genel Kurulu'ndaki adamlardan daha seviyeli, daha bilgili, daha ferasetlidir. Biz düzeltmekten bıktık, daha son 9 gün ne zırvalar gelecek, göreceğiz."
"Dünya sistemi yine sus pus olacak"
Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal silahlı saldırıya da dikkati çeken Kurtulmuş, BM'nin bu duruma acil çözüm bulması gerektiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 5 ülkenin veto hakkının olmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, sözlerini şöye tamamladı:
"7,5 milyar insanın geleceği, beş ülkenin iki dudağı arasına bırakılır mı? Daha ne olacak insanlık suçu için? Kimyasal silah kullanılmış... Dünya sistemi yine sus pus olacak. Bu konu da unutulup gidecek. İnşallah öyle olmaz."
Muhabir: Andaç Hongur,Ali Kemal Akan
Kaynak: AA
