ANKARA

Eski Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, AA muhabirine, "ÖTV artışı sonrası sanayinin meyve suyunda meyve oranlarını düşürerek maliyetlerini aşağı çektiği"ne ilişkin bazı gazetelerde ve internet sitelerinde yayınlanan haberleri değerlendirdi.

Tokat’ın kalbi ‘TokFest’ ile atacak Tokat’ın kalbi ‘TokFest’ ile atacak

Meyve suyu, nektar, meyveli içecek ve aromalı içecek arasındaki farklara işaret eden Ekşi, Türk Gıda Kodeksi'nde meyve suyu ve benzeri ürünlerin üretim şartlarının kesin olarak belirlendiğini söyledi.

Ekşi, buna göre, meyve suyunda meyve oranının azaltılamayacağını, bu ürünlerde meyve oranının yüzde 100 olması gerektiğini, meyveye ek herhangi bir katkı maddesi konulamayacağını veya bu oranı düşürecek herhangi bir değişiklik yapılamayacağını bildirdi.

Şeftali, kayısı gibi meyvelerin pürelerinin içim kıvamına getirilmesi için bir miktar su ve tat dengesinin sağlanmasına yönelik bir miktar şeker katılmasının gerekli olduğunu, bunlara da "meyve suyu" değil, "meyve nektarı" denildiğini ifade eden Ekşi, nektarların yüzde 25-99 oranında meyve içerdiğine dikkati çekti. Ekşi, nektarlara yasal olarak izin verilen ölçüde su, bazı meyvelerin kendisinde de bulunan sitrik asit ve şeker ilave edilebileceğini, meyve suyu ve meyve nektarının ortak yanının raf ömrünün koruyucu maddeyle değil, pastörizasyonla sağlanması olduğunu kaydetti.

Aziz Ekşi, vişne nektarında meyve oranının en az yüzde 35, kayısıda en az yüzde 40, şeftali ve portakalda da yüzde 50 olması gerektiğini dile getirdi.

Meyve oranı, meyve nektarına göre daha düşük olan iki içecek tipinin "meyveli içecek" ve "aromalı içecek" olarak adlandırıldığını aktaran Ekşi, bu oranın meyveli içecekte minimum yüzde 10 olması gerektiğini, aromalı içecekte de yüzde 4 turunçgil dışında meyve katılması zorunluluğunun bulunmadığını söyledi.

"Meyve oranı ne kadar yüksekse o kadar besleyici"

Meyve suyuna, meyveye ek olarak herhangi bir katkı maddesi katılamayacağının veya bu oranı düşürecek herhangi bir değişiklik yapılamayacağının altını çizen Ekşi, "Meyve oranları daha düşük olan içecek grupları var. Son dönemde haberlere konu olan 'ÖTV nedeniyle meyve suyunda meyve oranının düşürüldüğüne ilişkin iddialar, meyve oranı daha düşük içecek gruplarının tüketiminin artmasıyla alakalı olabilir." diye konuştu.

Ekşi, meyve oranı ne kadar yüksekse meyve suyu ve benzeri içeceklerin o kadar besleyici olacağını vurgulayarak, meyve suyunun vitamin, mineral ve antioksidanlar gibi insan sağlığı için önemli maddeler içerdiğini bildirdi.

Gıda katkılarının zararlı olup olmadıklarına ilişkin araştırmaların yapıldığını, hangi dozda zararsız olduklarının ilgili araştırmalar çerçevesinde belirlendiğini ve bu sınırlar içinde gıda endüstrisinde kullanıldığını ifade eden Ekşi, gıdada yer alan katkı maddesi dozlarının, zararlı olabilecek sınırın çok altında olduğunu dile getirdi.

Ekşi, meyve nektarında kullanılan sitrik asit katkı maddesinin de gerek Türkiye gerek AB gerekse ABD'deki düzenlemelerde belirli dozlarda izin verilen limon gibi meyvelerin doğal gıda bileşeni olduğuna işaret ederek, tüketicilerin aradığı bilgilerin, ürünlerin etiketlerinde bulunduğunu belirtti. Gıda maddelerinde katkıların izin verildiği ölçüde kullanılması halinde zararsız olduğunu ifade eden Ekşi, tüketicilere şu tavsiyelerde bulundu:

"Tüketiciler, satın aldıkları ürünün çeşidine ve meyve oranına dikkat etmeli. Ürünün türü gibi, içerdiği meyve oranının da etikete yazılması, Türk Gıda Kodeksi'nde zorunlu tutulmaktadır. Son dönemde, nektarların ÖTV kapsamına alınması gibi nedenlerle tüketici talebinde ve buna bağlı olarak bazı markaların arzında bu tür içeceklere doğru yönelme oldu ancak daha besleyici özelliklere sahip ürün isteniyorsa öncelikle meyve suyunu veya meyve nektarını tercih etmeliyiz. Bu ayrımı görebileceğimiz en güvenli kaynak da ürün etiketidir. Meyve oranı yalnız besin değerine değil, içeceğin tadına yansıyor."

Kaynak: AA