Haber: İSMAİL SAYMAZ - 

İSTANBUL -  Aydın ’da, kaçmakta olan Mahir Zorbey Demirkaya’yı arkasından ateş edip öldüren polis Murat Saylam’ı iki yıl iki ay hapis cezası veren 1. Ağır Ceza Mahkemesi , gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, attığı üç kurşundan ikisini Demirkaya’nın başına ve omzuna isabet ettiren Saylam’ın öldürme kastıyla nişan alıp ateş etmediğini ve “kafa kısmını hedef aldığına dair bir delil bulunmadığını” savundu.

'Yere düştüm' dedi

Mahkeme, Saylam’ın işlediği cinayet için “kanun aykırı değil fakat kanunun çizdiği sınırın dışında” diye yorum yaparken, polisin “Yere düştüm, istemeden ateş ettim” savunmasına itibar etmediği halde cinayette kullanılan silah, kendisine iade edildi.


Kanunu dışında ama aykırı değil
Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı gerekçeli kararda, polis Murat Saylam’ın yakalamak için maktulün arkasından koştuğu, “Dur” ihtarında bulunduğunu, havaya birkaç el ateş ettiği, merdivenlerden koşarak indiği sırada düştüğü, “maktulü başka türlü yakalamayacağını anlayarak üç el ateş ettiği, atışlardan ikisinin başına ve omzuna isabet ettiği” vurgulandı. Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’na göre polis kaçan sanığı yakalamak için ancak yaralayacak ölçüde silah kullanmasına izin verildiği anımsatıldı. Saylam’ın öldürmeye amacıyla ateş etmediği kaydedilerek, şöyle denildi:

“Maktulün kaçakta ısrar göstermesi üzerine sanık onu yaralayıp yakalanmasını sağlamak için ateş etmiştir. Ancak sanığın kovalamaca sırasında ve düştüğü yerden, nişan almaya fırsat bulamadan ateş etmiş olduğu, maktulün kafa kısmını hedef alarak ateş ettiğine dair delil bulunmadığı, bu şekilde atış olsa dahi maktulün mobil bir hedef olduğu, düz kaçış seyri izlemediği, kasten öldürmediği...”

Kararda, bu cinayete “Sanığın eylemi kanunun tayin ettiği sınırı tecavüz olup kanuna aykırı değildir” şeklinde bir yorum getirilerek, suçun kasten değil, taksirle işlendiği ifade edildi. Saylam’ın “Yere düşerken elimin yere vurması üzerine istemsiz ateş ettim” şeklindeki savunmasına ilişkin de, “Meydana gelen yaraların yeri ve mahiyeti, atış sayısı, Adli Tıp’tan alınan ‘Silahın düşme sırasında dengenin bozulması ve kendiliğinden ateş almasının mümkün olmadığına, tetiğe en az iki kez kuvvet uygulanmış olduğuna’ ilişkin rapor dikkate alındığında bu savunmaya itibar edilmemiştir” denildi. Böyle olduğu halde, cinayette kullanılan silah, dört fişek ve bir şarjörün karar kesinleştikten sonra polise iadesine hükmedildi.


Savcı 20 yıl istemişti
Aydın’da yaşayan 21 yaşındaki Mahir Zorbey Demirkaya, 4 Mart 2012‘de asker kaçağı olduğu iddiasıyla kaçarken polis Murat Saylam’ın açtığı ateş sonucu ölmüştü. Kurşunlardan biri Demirkaya’nın kafasına, ikincisi omzuna gelmişti. Saylam dengesini kaybederek düştüğünü ve elindeki silahın istem dışı ateş aldığını savundu. Hakkında, “olası kastla adam öldürme’ iddiasıyla dava açıldı. İlk duruşmada serbest kaldı. Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. ATK, “Atışların düşme sırasında dengenin bozulması ve düşme sonrası kontrolsüz olarak silahın kendiliğinden ateş almasının mümkün olmadığı, en az iki kez tetiğe kuvvet uygulamış olduğu oybirliğiyle mütalaa olunur” dedi. Savcı Ragıp Ali Metin de dosyada bulunmayan yeni bir kamera görüntüsüne ulaştı. Bu kayda istinaden Savcı Metin, “Sanığın düşmesinden sonra maktulün koşmaya devam ettiği, yakalayamayacağını anladığı maktulün arkasından üç el ateş ettiğini” söyledi ve “kasten adam öldürme”den en az 20 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Mahkeme ise 6 Haziran’da açıkladığı kararında, Saylam’a “taksirle adam öldürmeye sebebiyet vermek”ten iki yıl iki ay 20 gün ceza verdi.