ANKARA - AYLİN SIRIKLI DAL / FERDİ TÜRKTEN

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kumpas davaları nedeniyle mesleklerinden atılan, yıllarca cezaevlerinde kalan mağdurlar, davalara bakan hakim ve savcıların örgüt üyeliğinden yargılandıkları davalara müdahillik talebinde bulunacak.

Terör örgütü mensuplarının özellikle yargının kritik noktalarına yerleşmesiyle Türkiye genelinde yürütülen usulsüz soruşturmalar ve kumpas davalarında, ordu, bürokrasi ve basından tasfiye edilen yüzlerce kişi mağdur oldu.

Özellikle Balyoz ve Ergenekon davalarıyla yıllarca cezaevinde kalan, mesleklerinden atılanlar, soruşturma ve davaları yürüten yargı mensuplarıyla hesaplaşacak.

Mağdurlar, davalara bakan hakim ve savcıların FETÖ üyeliğinden yargılandıkları davalara müdahillik talebinde bulunacak. Mağdurlar bu kapsamda, FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu üyelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yargılandıkları davalara müdahillik talebini içeren dilekçelerini verecek.

"Toplumu, devleti ve orduyu dizayn etme amacı"

Konuyla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Balyoz Davası'nda yargılanan bazı sanıkların avukatı Hüseyin Ersöz, özellikle FETÖ'nün kumpas davalarından Balyoz, Askeri Casusluk, Hrant Dink, Devrimci Karargah'a bakan mahkemelerin kararlarını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin eski hakimlerinin, toplumu, devleti ve orduyu FETÖ'nün amaçları doğrultusunda dizayn etme amacının bir parçası olarak faaliyet gösterdiklerini söyledi.

Ersöz, aynı şekilde daha önce Amirallere Suikast ve Poyrazköy, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi soruşturmaları yürüten Resul Çakır, Murat Yönder ve Süleyman Pehlivan gibi savcıların da Yargıtay üyeliğine seçilerek farklı dairelerde görev yaptıklarını anımsattı.

Kamuoyunda "Balyoz", "İstanbul Askeri Casusluk" ve "Hanefi Avcı - Devrimci Karargah" isimleriyle bilinen davaların temyiz incelemelerine bakan bu hakimlerin, "görevi kötüye kullanmak" ve "hürriyeti tahdit" gibi birçok suç işlediklerini anlatan avukat Ersöz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu kişiler hakkında Yargıtayda dava açılması önemli bir gelişme olmakla birlikte, devam eden yargılamalarda bu suçlardan değil de sadece terör örgütü üyeliği isnadının yöneltilmesi önemli bir eksikliktir. Bu suçların birlikte değerlendirilmesi ve hepsinin terör faaliyeti olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında devam eden kumpas soruşturmalarında ilerleme kaydedilememiş olması bu sonucu doğurmuştur. Buna karşın geçmişte Yargıtay üyesi olarak görev yapan Süleyman Pehlivan, Hamza Yaman, Ali Alçık ve Abdurrahman Kavun gibi isimlerin dosyalarına mağdurlar adına müdahale taleplerinde bulunacağız ve delillerimizi sunacağız. Bu noktada mağdurlar ile faillerin mahkemede yüzleştirilmesini önemsiyoruz."

Kaynak: AA